MİLLETVEKİLLERİ YEMİN ETTİ !

Yayınlanma: 24.06.2015 05:56 Güncelleme: 24.06.2015 05:56

TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal TBMM’nin 25. dönemini açtı. 7 Haziran seçimleriyle milletvekilliğine seçilenler yemin ederek görevlerine başladılar,.

TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal TBMM’nin 25. dönemini açtı. Yemin töreni öncesi İstiklal marşı okundu. Ardından geçici TBMM Başkanı Deniz Baykal konuşmasını yaptı. TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal’ın konuşmasında ‘’Türkiye de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki lar, çatışmalar, bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır’’ ifadesine yer verdi. Baykal’ın konuşmasında yer alan mesajlar şöyle: Burada görev yapacak milletvekilleri, sadece seçildikleri illerin üyesi kları siyasi partilerin değil, kendilerine oy vermiş ya da olmayan, bütün milletin temsilcileri olacaklardır. TBMM dünyanın en köklü parlamentolarından birisidir. Milli mücadeleyi gerçekleştirmiş, lar isyanlar yaşamış bir Gazi Meclistir. Dünyanın pek çok yerinde millet meclislerini devletler kurmuştur. Bizde ise devleti de orduyu da Millet Meclisi kurmuştur. TBMM anayasayı yaptığı için değil, devleti kurduğu için Kurucu Meclistir. "Saygı gösterelim" Şimdi yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda insanlardan oluşan bir Meclis. Ancak elele verirlerse ayağa kalkabilecek ancak kolkola girerlerse ilerleyebilecek insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle . Şimdi bunu işletmek zorundayız. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurterlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır. TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. Meclisin bu yapısını iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünmemeliyiz. Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın birbirimize saygı göstermenin işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir Birbirinden farklı din inanç ve mezhep kimliklerine farklı etnik kimliklere sahip olmamız, bizi tek ve ortak bir milli siyasi kimlikte birleşip bütünleşmekten alıkoymamıştır, bundan sonra da alıkoymayacaktır. Din ve inanç özgürlüğü demokratik bir toplumda doğal olarak din ve inanç örgütlenmelerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ama bu durum din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri sonucunu doğurmamalıdır. "Atatürk, Mevlana, Yunus Emre"   Birinci TBMM’nden başlayarak bugüne bu kutsal çatı altında görev yapmış Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vatan evlatlarını saygıyla selamlıyor aramızdan ayrılmış lara Allah’tan rahmet diliyorum. Anadolu’nun derin tarih, kültür ve inanç birikiminden Mevlana’dan Hacıbektaş’ı Veli’den Yunus Emre’den yola çıkarak sürdürmekte ğumuz medeniyet yolculuğunda bu gün yeni bir aşamadayız.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız