Medicana'dan yeni H3N2 grip varyantı uyarısı

Yayınlanma: 13.12.2025 12:05 Güncelleme: 13.12.2025 12:05

Medicana Ataköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, mutasyona uğramış H3N2 influenza virüsünün daha hızlı yayıldığı uyarısında bulunarak, "İnfluenza A virüslerinin bir alt grubu olan H3N2, hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyon oluşturma potansiyeline sahiptir." ifadelerini kullandı.

Medicana Ataköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, mutasyona uğramış H3N2 influenza virüsünün daha hızlı yayıldığı uyarısında bulunarak, "İnfluenza A virüslerinin bir alt grubu olan H3N2, hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyon oluşturma potansiyeline sahiptir." ifadelerini kullandı. Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Songül Özer, H3N2'nin orthomyxoviridae ailesine ve influenza A virüs grubuna ait, yüksek derecede bulaşıcı, daha çok mevsimsel grip olarak bilinen hastalığa neden olan viral alt tip olduğunu aktardı. Özer, şunları kaydetti: "İnfluenza A virüslerinin bir alt grubu olan H3N2, hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyon oluşturma potansiyeline sahiptir. İnfluenza A virüsleri, özellikle hızlı mutasyon yetenekleri ile bilinirler. Bu hızlı genetik değişim, virüsün bağışıklık sistemi tarafından tanınmasını zorlaştırır ve her yıl yeni bir grip salgınının ortaya çıkmasına neden olur." Yeni virüsün solunum yollarını etkilediğini bildiren Özer, virüsün ateş, kas ağrısı, yorgunluk gibi belirtilere yol açtığını anlattı. Özer, sağlıklı bireylerde genellikle bir hafta içinde iyileşme görülse de altta yatan kronik hastalığı olanlar, yaşlılar, küçük çocuklar ve hamileler gibi yüksek risk gruplarında zatürre (pnömoni) ve diğer ciddi komplikasyonlara ilerleyebildiğini belirtti. Yeni tespit edilen virüs varyantının, yaz mevsiminde Güney Yarımküre'de, Avustralya'da ortaya çıktığını hatırlatan Özer, "Sonbahar ve kış aylarında ise Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde de görülmeye başlandı. Şu anda Avrupa'da en sık rastlanan varyant budur. Bu durumun yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmayacağı, virüsün tüm dünyaya yayılabileceği öngörülüyor." uyarısında bulundu. - Virüs çocuklarda daha sık görülüyor Eskiden bu yana bilinen H3N2 ile yeni varyantını karşılaştıran Özer, bu yıl karşılaştıkları varyantın biraz daha hızlı yayılabildiğine dikkati çekti. Özer, "Virüsün yaptığı hastalığın daha ağır olacağına ve bir pandemiye neden olacağına dair belirti bulunmamaktadır. Genelde bildirilen vakalar hafif üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde seyretmektedir. Ancak çocuklarda daha sık görüldüğüne ve kronik hastalığı olan risk gruplarında daha ağır seyredebildiğine ilişkin veriler mevcuttur." değerlendirmesinde bulundu. Yeni varyantın henüz Türkiye'de görüldüğüne dair bir bilgi bulunulmadığına dikkati çeken Özer, virüsün Türkiye'ye de gelebileceğini, hafif ve ağır vakalar görülebileceğini aktardı. Özer, virüsün salgına neden olmaması ve genel korunma önlemleri alındığında bulaşmanın engellenmesinin önemli olduğunun altını çizerek, "Mevcut grip aşılarının içinde bu varyant olmayabilir ama mevcut aşıların halen ağır hastalık ve hastaneye yatışa karşı yaklaşık yüzde 70 koruma sağladığı bilinmektedir. Özellikle risk grubundaki kişilerin kendilerini korumaları önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı. - "İnfluenza A virüsünden korunmanın en etkili yolu aşılamadır" Uzm. Dr. Songül Özer, H3N2 virüsü enfeksiyonunun, spesifik bir tedaviden ziyade çoğunlukla destekleyici bakım ile iyileştiğini belirterek, şunları kaydetti: "Tedavinin temelini, bol sıvı tüketimi, yeterli yatak istirahati ve ateş ile kas ağrısı gibi semptomları hafifletmek için kullanılabilecek reçetesiz ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler oluşturur. Yüksek risk grubundaki bireylerde veya şiddetli seyreden vakalarda, hastalığın süresini ve şiddetini azaltmak amacıyla doktor tavsiyesiyle antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu tür ilaçların, belirtilerin başlamasından sonraki ilk 48 saat içinde kullanılması önerilir. İnfluenza A virüsünden korunmanın en etkili yolu aşılamadır. Virüs sıkça mutasyona uğradığından, aşının her yıl tekrarlanması önerilir. El hijyeni, bulaşmayı önlemede temel bir adımdır. Ellerin sık sık, en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanması önemlidir." Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnu tek kullanımlık mendille kapatmak gerektiğini kaydeden Özer, mendil yoksa avuç içine değil kola öksürmenin damlacıkların yayılmasını önlediğini ifade etti. Özer, kullanılan mendillerin derhal çöpe atılması gerektiğinin önemine işaret ederek, "Hasta olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalı ve kalabalık, kapalı ortamlarda özellikle hasta olanların cerrahi maske takmaları gerekmektedir. Hastalık belirtileri gösteren kişilerin okula, işe veya kalabalık yerlere gitmemesi, hastalığı yaymamak adına kritik önem taşır." uyarısında bulundu.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız