Karbon yakalamanın çevre dostu yöntemlerle yapılması önem taşıyor
California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan, karbon yakalama teknolojilerini sürdürülebilir gelecek için önemli bir araç olduğunu belirterek, "Eğer yakalanan karbondioksit, çevre dostu yöntemlerle yeniden kullanılır veya güvenli şekilde depolanırsa, doğaya olan zarar minimuma indirilmiş olur." dedi.
California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan, karbon yakalama teknolojilerini sürdürülebilir gelecek için önemli bir araç olduğunu belirterek, "Eğer yakalanan karbondioksit, çevre dostu yöntemlerle yeniden kullanılır veya güvenli şekilde depolanırsa, doğaya olan zarar minimuma indirilmiş olur." dedi. Kopenhag Üniversitesince yapılan ve sonuçları bilim dergisi Science Advances'te yayımlanan araştırmada, bilim insanları, mekanik geri dönüşüm, yakma ve depolama dışında uygun bir atık yönetimi yapılamayan Polietilen tereftalat (PET) atığını karbondioksit yakalayabilen bir malzemeye dönüştürmeyi başardı. "BAETA" adı verilen malzeme, kilogram başına 3,4 mol karbondioksit yakalayabiliyor. Fabrika bacalarından yüzde 5 ila 20, havadan ise yaklaşık 400 ppm (milyonda parçacık sayısı) karbondioksit yakalama kapasitesine sahip malzeme, nemli ortamlarda ve yüksek sıcaklıklarda etkili kalabiliyor ve defalarca kullanılabiliyor. California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan, karbon yakalama teknolojilerindeki gelinen duruma ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, atmosferdeki karbondioksit emisyonlarını azaltmak için geliştirilen bu teknolojilerin, karbondioksitin yakalanması, ayrıştırılması, güvenli şekilde depolanması veya başka bir yerde yeniden kullanılması sürecini kapsadığını söyledi. Bu süreçte karbondioksitin bacalardan veya özel filtreme sistemleriyle doğrudan havadan ayrıştırıldığını anlatan Özkan, yakalanan karbondioksitin boru hatları veya tankerlerle uygun noktalara taşındığını, yer altı rezervuarlarına enjekte edilerek depolandığını veya yeni ürünlere dönüştürüldüğünü belirtti. Özkan, iklim değişikliğiyle mücadele, karbon nötr hedeflerine ulaşma ve sürdürülebilir sanayi dönüşümü açısından kritik role sahip olan karbon yakalama teknolojilerinin hem enerji sektörü hem de çimento, çelik gibi zor karbonsuzlaşan sektörlerde çözüm sunduğunu aktardı. Karbon yakalamanın üç ana kategoriye ayrıldığından bahseden Özkan, "Kaynak tabanlı karbon yakalama teknolojisi ile enerji santralleri, çimento, demir-çelik ve kimya fabrikaları gibi büyük endüstriyel tesislerde bacalardan çıkan karbondioksitin yakalanması hedeflenir. Doğrudan havadan yakalama teknolojisiyle atmosferden karbondioksit yakalanır ki burada konsantrasyon düşük olduğu için teknik olarak zordur ancak iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir araçtır. Doğal ve hibrit yakalama yöntemlerinde ise toprak ve orman bazlı karbon yakalama veya biyokömür, yosun bazlı sistemler ve tarımsal karbon tutma teknikleri örnek verilebilir." diye konuştu. - Yakalanan karbon yeniden kullanılabiliyor Karbon yakalama teknolojilerinin emisyonların azaltılması, net sıfır hedefine katkı sunulması, mevcut altyapıya uyum sağlanması ve negatif emisyon teknolojileriyle birleştirilmesi noktasında avantajlı olduğunu vurgulayan Özkan, yakalanan karbondioksitin sentetik yakıtlar, yapı malzemeleri veya kimyasal üretim gibi alanlarda yeniden kullanılmasıyla döngüsel ekonomiye de katkı sağlanacağına işaret etti. Özkan, karbon yakalama teknolojilerinin yüksek maliyet, enerji yoğunluğu, depolama riskleri, toplumsal kabul ve geçici bir çözüm olarak görülebilme gibi dezavantajlı yönlere sahip olduğuna değindi. Bu teknolojilerin iklim değişikliğiyle mücadelede tamamlayıcı ve stratejik bir araç olarak önem kazandığı tespitini paylaşan Özkan, şöyle devam etti: "Karbon yakalama, sadece atmosferdeki karbondioksiti azaltmakla kalmaz, aynı zamanda hava kalitesinin iyileştirilmesine, asitleşme ve okyanus karbonlanması gibi çevresel sorunların azaltılmasına da yardımcı olur. Eğer yakalanan karbondioksit, çevre dostu yöntemlerle yeniden kullanılır veya güvenli şekilde depolanırsa, doğaya olan zarar minimuma indirilmiş olur. Sürdürülebilir kalkınma, çevresel koruma ile ekonomik büyümeyi dengede tutmayı amaçlar, karbon yakalama teknolojileri de bu dengeyi sağlamaya yardımcı olur. Karbon yakalama teknolojileri tek başına çözüm olmasa da iklim krizinin hafifletilmesi, çevresel zararın azaltılması ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesi için çok önemli bir araçtır." - Atık, değerli hale dönüştürülüyor Kopenhag Üniversitesinde hayata geçirilen çalışmanın, plastik kirliliği ve karbondioksit emisyonu sorununa aynı anda çözüm getirdiğine dikkati çeken Özkan, yılda üretilen 70 milyon ton PET plastiklerin büyük kısmının yakılarak veya toprağa gömülerek yok edildiğini, bunun da doğrudan veya dolaylı olarak karbondioksit salımına neden olduğunu hatırlattı. Özkan, dünyada yaygın olarak kullanılan, genellikle çöplüklerde son bulan PET plastik atıklarının, karbondioksit tutabilen malzemeye dönüştürülmesinin sadece geri dönüşüm değil, aynı zamanda "kimyasal upcycling", yani atığın daha yüksek değerli ve işlevsel bir ürüne çevrilmesi anlamına geldiğini ifade etti. İklim değişikliğiyle mücadelede bireysel olarak enerji tüketiminin azaltılması, ulaşım alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, bitki bazlı beslenmenin artırılması, tüketim ve atık azaltımı, dijital karbon ayak izine dikkat edilmesi gibi bireysel önlemler alınabileceği tavsiyesinde bulunan Özkan, kurumların ve endüstrilerin ise yenilenebilir enerjiye geçiş, enerji verimli teknolojilerin kullanımı, karbon yakalama ve depolama sistemleri, sürdürülebilir tedarik zinciri, farkındalık programları gibi yöntemleri tercih edebileceğini sözlerine ekledi.