Karaman yasaklar şehri oldu

Yayınlanma: 04.10.2024 16:58 Güncelleme: 05.10.2024 15:02

Münavebeli ekim, elmada %6 eğim şartı, yeni kurulacak büyükbaş hayvan işletmelerine ruhsat verilmemesi…

Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Karaman ve Konya Ovalarının Türkiye’yi besleyen en önemli tarım alanları olduğunu vurgulayarak, su sıkıntısının bölgenin tarımsal faaliyetlerini tehdit ettiğini söyledi. Bayram, “Son beş yıllık görev süremde, bu ovaların en büyük sorununun su olduğunu her platformda dile getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Ancak yaşadığımız su sıkıntısının ciddiyetinin farkında değiliz. Artık bölgemiz adeta tarım yapılamaz bir hale geldi” ifadelerini kullandı. Başkan Bayram, su yetersizliği nedeniyle birçok çiftçinin mahsullerini yeterince sulayamadığını ve bu durumun verim kaybına yol açtığını belirtti. Özellikle bazı mısır üreticilerinin 4-5 sulama yaptıktan sonra su sıkıntısı yaşadığını ifade eden Bayram, “Çiftçiler, bu verim düşüklüğünü ceplerinde hissettikleri zararlarla yaşıyor” dedi. HADİMİ TÜNELİ PROJESİ NEDEN BİTİRİLEMİYOR? Bölgedeki su sorununun çözümü için devletin büyük projeler yaptığını hatırlatan Bayram, 10 yıldır tamamlanamayan Hadimi Tüneli’ne dikkat çekti.“Dağları delerek yollar açan devletimiz, Hadimi Tüneli’ni neden bitiremedi? 17 kilometrelik tünelin 2026 yılına kadar tamamlanacağı belirtiliyor. Ancak 10 yıldır devam eden bu projeye daha fazla hız verilmesi gerekiyor” diyerek projenin gecikmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK VE MISIR EKİMİ YASAKLANDI Bayram, su kısıtı olan 11 il arasında Karaman ve Konya'nın da bulunduğunu belirterek, bölgedeki tarımsal faaliyetler üzerinde getirilen kısıtlamaları eleştirdi. Yeni işletme açmak isteyen çiftçilere büyükbaş hayvancılık üzerine ruhsat verilmediğini ve bölge genelinde bazı ürünlerin ekiminde münavebeli ekim zorunluluğu getirildiğini belirtti. Özellikle şeker pancarı, patates ve mısır gibi su tüketimi yüksek ürünlerde, çiftçilerin aynı tarlaya bu ürünleri arka arkaya ekmeleri yasaklanmış durumda. Bu kararın, toprağın ve su kaynaklarının korunması adına alındığını ifade eden Bayram, bu yasakların çiftçiler açısından bazı zorluklar oluşturduğunu dile getirdi. “Karaman’da tarım ve hayvancılık adeta kısıtlamalar ve yasaklar bölgesi haline geldi. Bu kısıtlamalarla üreticiler zor durumda kalıyor. Devletin, çiftçilere yeni politikalar ve alternatifler sunması gerekiyor” diyerek mevcut yasakların çiftçiler üzerinde ekonomik zararlar doğurduğunu belirtti. YENİ ELMA BAHÇELERİ KURULAMIYOR Bayram, Karaman’ın Türkiye’de elma üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, 2023 yılında getirilen yüzde 6 eğim kuralı nedeniyle yeni elma bahçelerinin kurulmasının da zorlaştığını ifade etti. “Karaman 15 milyonu geçen elma ağacı sayısıyla Türkiye’de 2. sırada, ancak yeni elma bahçesi kuramıyoruz. Su kısıtı iller arasında olan Karaman ve Konya’da bu kısıtlamaların yerine, dış havzalardan su getirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. SU OLMADAN TARIM MÜMKÜN DEĞİL Bayram, bölgedeki hiçbir ürünün su olmadan verimli olmadığını vurgulayarak, “Buğday bile en az 5 kez sulanıyor, fasulye ise 16-17 kez sulanıyor. Her ürün, su açısından mısır ve şeker pancarı kadar olmasa da ciddi miktarda suya ihtiyaç duyuyor. Bölgenin tarımsal geleceği için dış havzalardan su getirilmesi elzem” ifadelerini kullandı. EKİPMAN YATIRIMLARI BOŞA GİDİYOR Bayram, tarımsal üretim yapan çiftçilerin, özellikle mısır üretimi üzerine büyük yatırımlar yaptığını da vurguladı. “Kameni köyündeki bir çiftçimiz, mısır tarımına dayalı olarak 20 milyon liranın üzerinde makine ve ekipman yatırımı yaptı. Şimdi ise bu çiftçiye ‘mısır ekme’ deniyor. Ancak devletimizin, böyle büyük yatırımlar yapan çiftçilere alternatifler sunması gerekiyor. Eğer bu alternatifler ortaya konulmazsa, çiftçimizin mali tablosu ciddi anlamda bozulacak ve büyük zararlar edecek” açıklamasında bulundu. TARIM POLİTİKALARI SAHA ODAKLI OLMALI Bayram, mısır üretiminin bölge için yanlış bir tarımsal desen olabileceğini kabul etti, ancak bunun farkına varılmasının çok geç olduğunu belirtti. “14-15 yıl önce bu uyarılar yapılsaydı, çiftçilerimiz ona göre yatırım yapardı. Şimdi ise mısır üretimine göre yapılan ekipman yatırımları nedeniyle çiftçiler zor durumda kalıyor. Masa başında alınan kararlarla, sahadaki gerçeklerin bir araya getirilmesi ve yeni politikaların geliştirilmesi gerekiyor” diyerek, tarım politikalarının daha gerçekçi ve saha odaklı olması gerektiğini ifade etti.  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız
#Adem Demirel