Karaman'ın gölgeden çıkış hikayesi
Karaman, 9-13 Mayıs 2025 tarihleri arasında sadece bir dizi etkinlik düzenlemedi; kadim kimliğini, suskun kalmış tarihini, gölgede bırakılmış aidiyetlerini tek tek gün yüzüne çıkardı. Yunus’un sesiyle konuştu, Türkçenin gücüyle haykırdı. Bu sadece bir kutlama değil, bir geri alıştı. Sessizce elinden alınan hakların tarihsel bir şekilde iadesiydi. Bu beş gün, Karaman’ın kendiyle yeniden yüzleştiği, unutturulmuş kimliklerini hatırladığı, hem yerel hem de ulusal kamuoyuna “Ben buradayım” dediği günler olarak tarihe geçti. Karaman Valisi Mehmet Fatih Çiçekli’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu büyük hamle, yalnızca bir kültür organizasyonu değil, sessiz ama kararlı bir dirilişti. KONYA’NIN GÖLGESİ ESKİŞEHİR’İN PERDESİ Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihli meşhur fermanı Karaman’da ilan edildi. Bu apaçık bir gerçek. Ancak mesele şu: Ferman hep Karaman’ındı ama Karaman ismi yıllarca “Konya-Karaman” diye birlikte anıldı. Böylece Karaman, Konya’nın kültürel siluetinin altında bırakıldı. Yetmedi… Yunus Emre de yıllarca “Eskişehirli Yunus” olarak tanıtıldı. 200 TL’lik banknotun arkasında Eskişehir’deki türbeye atıf yapıldı. Oysa bilim konuşmaya başlayınca gerçek ortaya çıktı. Dört yıl önce yayımlanan akademik çalışma, Osmanlı kayıtlarında “Kirişçi Baba” olarak geçen Yunus’un Karaman’da doğduğunu, burada yaşayıp burada defnedildiğini ilmen ispatladı. Yani Karaman, hem dilin başkentiydi, hem Yunus’un vatanıydı. Ama biri Konya’nın gölgesinde bırakıldı, diğeri Eskişehir’in perdesiyle örtüldü. Bu yılki kutlamalar, işte bu iki katmanlı tarihi sis perdesini kaldırdı. DÜNYANIN İLK YÜRÜYEN SÖZLÜĞÜ Etkinliklerin simgesi hâline gelen organizasyonlardan biri de 8.500 öğrencinin omuzlarında taşıdığı “yürüyen sözlük” oldu. Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lügati’t-Türk’ündeki 8.500 kelime, 8.500 talebeye emanet edildi. Her biri bir kelimeyi taşıdı, kortejle yürüdü, meydanda birleşip Türkiye haritasını oluşturdu. Vali Mehmet Fatih Çiçekli’nin deyimiyle bu, “dünyanın ilk yürüyen sözlüğüydü.” Hem simgesel, hem öğretici, hem de geleceğe bırakılan anlamlı bir izdi. TRT SAHNEYİ AÇTI, KARAMAN SES VERDİ Etkinlikler bu yıl ilk kez ulusal çapta yankı buldu. TRT’nin “Pelin Çift ile Gündem Ötesi” programı başta olmak üzere, radyo ve TV yayınlarında Karaman’ın kadim tarihi, Türkçeye katkısı ve Yunus Emre gerçeği geniş kitlelere duyuruldu. Artık mesele sadece Karaman’ın bilmesi değil; Türkiye’nin, Türk dünyasının işitmesiydi. Ve ses yükseldi. SADECE KUTLAMADIK, HATIRLATTIK Açılış kortejinden tiyatro oyunlarına, konserlerden şiir dinletilerine, yürüyüşlerden öğrenci koreografilerine kadar her detay, bir bilinç inşasıydı. Aktekke Meydanı’nda kurulan sahnede Karaman sadece eğlenmedi, kendini anlattı. Kendini unutanlara, unutturmak isteyenlere bir not düştü. Bu şehir artık sadece 1989’da il olmuş bir idari birim değil. Burası, Karamanoğlu Devleti’ne başkentlik yapmış bir kültür taşıyıcısı. Türkçenin kalbi, Yunus’un yurdu, ses vatanının başkenti. Bu yıl Karaman tarihle tokalaştı. Geçmişi sadece anlatmadı; ayağa kaldırdı. Şimdi sıra gelecekte. Bu bilinci diri tutmakta. Unutmadan bir öneri: Madem Yunus Emre’nin yurdu burası, madem dilin fermanı buradan çıktı... O hâlde artık şu 200 liranın arkasına da doğru bir silüet yakışmaz mı?