Karaman'ın gizemli tarihi
Konumu ve içinde barındırdığı yaşam kaynakları sebebiyle tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Karadağ Hristiyanlığın yayılmasında da önemli rol oynadı. Binbir Kilisenin yükselmesinin ardından birçok gizemli olay da vuku buldu
Karadağ Karaman'ın Kuzey’inde yer alan bir volkanik dağdır. Karadağ, geçmişten günümüze kadar çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Etrafında beslendiği su yatakları ve yüksekte olmasının verdiği avantaj ile koskoca ovada bir kule gibi yükseliyor. Bunun önemini bilen uygarlıklar tarih boyunca bu coğrafyayı gözde kabul etmiş ve Karadağ’ı üs olarak kullanmış. Bu noktada “Karadağ” denilince akla ilk Roma İmparatorluğu geliyor. Çünkü Hz. İsa’dan sonra Hristiyanlığı yaymak için dünyayı gezen havarilerden 2’si de Karadağ’a gelmiş ve bu topraklarda Hristiyanlığı yaymıştır. Mesleki hayatının bir kısmını bu konuya vakfeden Karaman Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Rıza Duru’dan Karadağ’ı dinleyelim. “Binbir Kilise dediğimiz zaman akla ilk gelen isimler Aziz Pavlus ve Barnabastır” diyen Duru, “Aziz Pavlos ve Barnabas Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Hristiyanlığı yaymak için birçok yer gezmişler ve Karaman’da da bunun için bulunmuşlar. Karaman’dan önce gittikleri çoğu yerde hakarete uğrayarak direnişle karşılaşmışlar. Ama Karadağ yani Derbe de dediğimiz yere geldikleri zaman burada çok büyük bir sevgi seli ile karşılaşmışlar. Aziz Pavlus ve Barnabas’ın Karadağ’a gelişinin ardından Karadağ'da çok sayıda yapılaşma başlamış. Manastırlar, kiliseler, darphaneler inşa edilmiş. Hristiyanlık için bir üs, bir yaşam alanı oluşturulmak istenmiş. Başarılı da olunmuş, burada yapılan tarihi yapılar bir daha hiçbir yerde yapılmamış. Bu açıdan bakıldığında Karaman’ın ne kadar önemli bir kent olduğunu anlamak için yeterli olacaktır” dedi. BARNABAS İNCİL’İ KARAMAN’DA MIYDI Aziz Pavlus ve Barnabas’ın ardından inanç merkezi haline dönen Karadağ’ın çok sayıda gezginin uğrak yeri olduğuna dikkat çeken Duru, “Buraya keşfetmeye gelenlerin en önemlisi Gertrude Bell’dir. 1905’li yıllarda Karadağ’a gelen Bell, Arabistanlı Lawrence (Osmanlı Devletinin yıkılması adına önemli çalışmalar yapan İngiliz Casus) ile kurduğu yakın ilişki ile biliniyor. Gertrude Bell 1905 ve 1907 yıllarında 2 kez Karadağ'a gelmiş. Buradaki bütün yapıların arkeolojik olarak kayıt altına almış, bazı arkeolojik eserleri katırlara yüklemiş ve gitmiştir. Giderken dediği bir cümle vardır, “Ben aradığımı buldum.” İşte bu cümleyle kast ettiği sır hala bilinmiyor. Söylenenlerden bir tanesi Bell’in aradığı Barnabas İncili olduğudur. Ama bu söylenenin ne derece doğru olduğu bilinmemektedir” şeklinde konuştu. HEDEF: İNANÇ TURİZMİNİ BAŞLATMAK Gelinen son noktada harabeye dönen Karadağ’daki Binbir Kilisesinin yeniden ayağa kalması için 2005 yılında bazı girişimlerde bulunduklarını hatırlatan Duru, “Bugüne kadar farkındalık oluşturmak için yaptığımız çalışmaları, bugün tam anlamıyla eyleme dökmek için harekete geçtik. Necmettin Erbakan Üniversitesi hocalarından Dr. Öğr. Üyesi İlker Mete Mimiroğlu hocamız ve ekibiyle ortaklaşa yürüteceğimiz bir çalışma olacak. Kültür Bakanlığının verdiği izin doğrultusunda kendisini kanıtlamış çok sayıda bilim insanıyla Karadağ'da kazı çalışmaları başlayacak. Yenileme çalışmaları yapılacak ve bu konuda çok sayıda kurum ve kuruluştan destek alınarak bu çalışmalar sürekli hale getirilecek. Karadağ’ı güzelleştirerek inanç turizmine katkı sağlamayı düşünüyoruz. Karadağ şuanda bile Karaman’ın en çok turist alan bölgesi olarak karşımıza çıkıyor” açıklamasında bulundu. Böyle bir çalışmada derneklerinin imzası olması dolayısıyla duyduğu mutluluğu dile getiren Duru, çalışmaların başarıyla sonuçlanmasını temenni etti.