“KARAMAN EKONOMİK SIÇRAMA YAPMALI”
Ak Parti Karaman Milletvekili Recep Konuk, Karaman ile ilgili büyük tahayyülerinin olduğunu ve Karaman’ın ekonomik sıçrama yapması gerektiğini ve bunun için serbest bölge ile gıda vadisi gibi projelere ihtiyaçları olduğunu söyledi.
KTSO’daki çalıştaya Vali Murat Koca,Ak Parti milletvekilleri recep Konuk,Recep Şeker,Ak Parti İl Başkanı Nazmi Ünlü,Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan,KTSO Başkanı Mustaf Toktay,Borsa Başkanı Ekrem Baştuğ,Esnaf Odaları Başkanı Bayram Uysal ve Sanayiciler katıldı. Serbest bölge ve gıda vadisi konusundaki çalışmaları anlatan Milletvekili Recep Konuk: “Öncelikle şunun bilinmesini istiyorum, Karaman ile ilgili büyük tahayyüllerimiz var. Karaman’ın ve bu bölgenin bir sıçrama yapmaya ihtiyacı var. Bu Bölgenin daha çok üretme potansiyeli var. Daha çok üretmenin birinci koşulu iyi organize olmaktan ve işin detaylarını aşama aşama planlamaktan geçiyor. Mesela daha çok ürettiniz diyelim, ki Karaman mevcut sanayi yapılanmasıyla da bugün daha çok üretebilir, o daha fazla ürettiğinizi satabileceğiniz pazarlarda organize olamazsanız ya da ticaretinizi büyütecek organizasyonlar gerçekleştiremezseniz bunun fazla da bir anlamı olmuyor. Hatta eldeki kaynak atıl yatırıma kanalize edildiği için belki de zararı oluyor. Bu çerçevede özellikle söylemem gerekir ki, biz serbest bölgeyi büyük bir projenin bir parçası olarak görüyoruz. Serbest bölge konusu biliyorsunuz Sayın Bakanımız Nihat Zeybekçi’nin Karaman ziyaretinde gıda konusunda yapılabilecekleri istişare ettiğimiz bir ortamda Sayın Bakan’ın bunu serbest Bölge ile taçlandıralım önerisi üzerine gelişen bir konudur. Serbest Bölge’nin kurulup kurulmamasına, kurulursa bunun nasıl organize edileceğine bu serbest bölgenin bir gıda ihtisas serbest bölgesi mi yoksa burada üretilenleri pazara ulaştıracak bir lojistik veya ticaret serbest bölgesi mi olacağına hep birlikte enine boyuna tartışarak karar vereceğiz. Serbest bölge için dezavantajlarımız var mı? Var. Mesela limanlara uzağız. Ama bu açığımızı bir nebze kapatacak en azından bu dezavantajı mesafe olarak olmasada gerçek bir engel olmaktan çıkaracak alt yapımız hemen hemen hemen hazır. Duble yollar ve limana ulaşan demiryolu ağından bahsediyorum. Biz bu çalıştayda hem ülkemizde kurulu ihtisas serbest bölgelerinde uygulamanın içinden leri hem ülkemizde başarılı olmuş serbest bölge yöneticilerini hem de beklendiği ölçüde başarılı olamamış serbest bölge yetkililerinin yer almasını arzuluyoruz ve bu arzumuzu Bakanlık yetkililerine ilettik. Serbest Bölgeler konusunda şimdi yeni yaklaşımlar deneniyor. Malum 80’li yıllarda Serbest Bölgeler cazibesi yüksek ve ticaret hacmi etkileyici bölgelerdi ve sundukları yeni iş ve ticaret imkânlarıyla bir dönemin popüler girişimleri idi. Ticari hayattaki yeni gelişmeler alternatif iç ve dış ticaret imkânlarının ortaya çıkması bu bölgelerde de yenilenmeyi zorunlu kıldı ve serbest bölgeler ile ilgili yeni yaklaşımlar ortaya çıktı. Yeni nesil serbest bölgeler diye adlandırılan ve ülkemizde de uygulanmaya çalışılan bu serbest bölgelerde daha önceki uygulamaya göre hizmet veya üretim türüne özel dizaynedilmiş teşvik sistemi uygulanabiliyor ve bölgenin dış pazarlardaki rekabetçi yapısı güçlendirilebiliyor. Bunun yanı sıra şimdi moda uygulama kümelenmeye de imkân veren ihtisas serbest bölgeleri hem bir ticaret network’ünün oluşmasını sağlıyor hem de pazar ağını bir bütün olarak güçlendirebiliyor. Mesela Mersin’de Silifke Yat İhtisas Serbest Bölgesi kurulması konuşuluyor. Sinema, Sağlık, Turizm serbest İhtisas Bölgesi konuşuluyor. En başta da söylediğim gibi bu çalıştayı biz Karaman’ın ekonomik olarak bir sıçrama yapabilmesi için akıl terleteceğimiz, hepimizin akıl terleteceği bir ortam olarak görüyoruz. Bu çalıştayda tek amaç serbest bölge konusunda karar vermek değildir. Bu çalıştayın amacı Serbest Bölge’nin de bir parçası olacağı büyük bir projeyi inşa etmektir. Serbest Bölge, bu büyük projenin küresel pazarlarla iç pazarlara daha güçlü açılmamızı ve Karaman’ı yatırım için cazip hale getirecek, Karaman ekonomisine ilave finansman imkânı sağlayacak bir parçasıdır. Büyük proje ile neyi inşa etmeliyiz, güçlü bir üretim altyapısını. Bunu yaparken de tarımsal ve hayvansal üretim altyapısından sanayi ve ticaret üst yapısına sürecin bütününü inşa etmeliyiz. Bu yapılabilir mi? Yapılabilir. Dünyada bunun birçok örneği var. Mesela ben hafta sonu Konya Pancar ekicileri Kooperatifinin genel kurulunda örnek verdim. Hollanda da 5.000 çiftçinin kurduğu bir kooperatif var. İsmi FloraHolland. Bu kooperatifin işi kesme çiçek. 1911 yılında kurulmuş. Dünya çiçek devi olarak adlandırılıyor. Toplam sera alanları 2.600 dekar. Roterdam Limanı dâhil Hollanda’daki 5 yeşil limanda ortaklıkları var. Sahip kları seralar dünyanın her tarafından turistik seyahatler düzenleniyor. Yani ülkeye turizm geliri de kazandırıyorlar. Bu kooperatifin çiçek işinden yıllık cirosu 4,5 milyar €. Yani 5 Milyar Doların üstünde. Bu kooperatif hükümetle işbirliği içinde, yaptıkları üretim ve ticaret devlet tarafından özel teşviklerle destekleniyor. Bu destek önemli ancak onlar bir şeyi daha yapıyorlar. Üniversite ile de iç içeler. Mesela pazara birkaç yıl sonra sürecekleri ve kendilerine avantaj sağlayacak çiçek çeşitlerini bile önceden geliştiriyorlar. Mesela lalenin rengini değiştiriyorlar birkaç sene de bir. Tacına yeni şekil veriyorlar. Niye dünyadan bir adım önde olmak için. Onlar için çalışan bir AR-GE Merkezi var. Ben burada soruyorum. Karaman’da herkesin ürettiğinden başka bir gıda ürününü üretebiliyor muyuz. Belki bir iki ekstrem örnek o . Onda da zaten ürüne Pazar oluşturmak ayrı bir problem. Bunu nasıl aşacağız? Bunun cevabı var? Bunu dünyada birileri yapmış. Biz de yapabiliriz. Mesela Hollanda’da 2004 yılında kurulan Wageningen Food Valley diye bir proje var. Dünyadaki ismini bildiğiniz bilmediğiniz onlarca büyük gıda markasının bu Vadide ofisi var. Orada üretilen yeniliği kendi şirketlerine aktarmak için. 3.000 civarında bilim adamı ve uzman personel bu vadide gıda konusunda AR-GE çalışması yapıyor ve orada üretilen bilgi ve teknolojinin üretime taşınmasını sağlıyor. Hani merak ediyoruz ya Konya bir ülke 20 milyar dolarlık tarımsal üretim yapıp nasıl dünyanın ikinci büyük gıda ihracatçısı oluyor diye işte sebep bu. Planlama ve entegre üretim ve ticaret. Sistemin merkezinde Wageningen üniversitesi var. Üniversitenin kurduğu bir şirket var ve bu şirket kuramsal bilgiyi ürüne çevirip gıda sanayi ve tarım sektörüne aktarıyor. Hem tarımsal ürünü geliştiriyor hem de o ürünü nitelikli mamul ürüne kar marjı yüksek şekilde çevirecek sürecin bütününe katkı yapıyor. Eğer biz Karaman’da ekonomik bir sıçrama yapacaksak bu tür bir projeyi ortaya çıkarmak zorundayız. Bunun bu bölgeye özel bir kanun ile özel teşvik sistemiyle kurulursa hayata geçebileceğini ve başarılı olabileceğini sanırım söylememe gerek yok. Peki nasıl bir proje inşa edeceğiz? Bununla ilgili modelimiz ne olacak? Neyi örnek alabiliriz? Yani işimizi sıfırdan inşa etmek yerinebaşarısı tescilli bir modeli inceleyip Karaman’ın yolunu nasıl kısaltabiliriz? Bunu bu çalıştayda konuşacağız. Bu konuda dünyadaki en başarılı örnek Wageningen Food Valley’in Manegament Dirocter’lerinden Roger Von Hoessel inşallah le tecrübe ve bilgisini paylaşacak. Mail üzerinden kendisi ile teyitleştik. Wageningen Food Valley’in kuruluş sürecini, nasıl kurulduğunu, niye kurulduğunu, nasıl bir organizasyon yapısı ğunu, işleyişini bu çalıştayda anlatacak. Karaman’ın ekonomik sıçrama yapması için bir başka ihtiyacımız daha var. Markalaşma ve nitelikli üretim. Bu ister bir gıda vadisi projesine imza atalım, ister atmayalım, ister serbest bölgeyi kuralım ister kurmayalım Karaman’ın ihtiyaçlarından biri. Karaman’da üretileni itibarlı hale getirmek zorundayız. Tercih edilir hale getirmek zorundayız. Karaman’da üretilen ürünlerin algısını yukarı taşımak zorundayız. Bu nasıl olacak. Bir markalaşmaya ve marka yönetimi ile algı yönetimine ihtiyacımız var. Bu aynı da gıda vadisi olacaksak da standardımızı yükseltmek için mecburiyetlerimizin başında geliyor. Değerli arkadaşlar evet pazarda bir fiyat rekabeti var ancak bir de ürün algısına veya kalite algısı ile beslenen bir rekabet var. Bazen fiyatla değil marka algısıyla rekabet edersiniz. Bunun için ne yapılabilir? Bende cevabı var, ancak dünyada bunun çok başarılı örnekleri var. Bunları da bu çalıştayda masaya yatıracağız. Mesela İtalya’da Aten İs diye bir oluşum var. Daha doğrusu bir marka birliği diyelim. Faaliyet alanları havacılık ve savunma sanayi 15 küçük ve orta ölçekli şirket bir araya gelerek bu oluşumu kurmuş. Şirketler müstakil kalmış oluşum çatısı altında birleşmişler. Küçük küçük firmalar olarak yurt dışında iş aramak yerine birlikte tek bir gurup olarak hareket etmişler. Aldıkları işleri de uzmanlık alanlarına göre bölüşmüşler. Bu hem onların rekabet gücünü arttırmış hem yeni iş imkânları sağlamış hem de küresel firmalarla rekabet etmeye başlamışlar. Yine İtalya’da 1980 yılında Ravenna ve Forli Bölgeleri Ticaret Odaları tarafından kurulan Consortium Romagna Alimentare Bölgesel Gıda Marka Birliği uygulaması var. Bunlar da aynı mantıkla küçük gıda işletmelerini bir marka çatısı altında bir araya getirmişler ve ticarette bir sıçramaya imza atmışlar. Bu birlik Dış Ticaret Bakanlığı destek kanunu çerçevesinde kurulmuş. Geleneksel gıda / beslenme alanında bölgede faaliyet gösteren küçük ölçekli şirketlerin dış ticaretinin geliştirilmesini amaçlamış. Bu birliği niçin ve nasıl kurduklarını, bu birliğin kurulmasından sonraki değişimi ve organizasyon yapılarını da bu çalıştayda bize Consortium Romagna Alimentare Bölgesel Gıda Marka BirliğiYönetim Kurulu Başkanı Giovanni Rotondi anlatacak. Aklımıza takılanlara tek tek cevap verecek. Aten İs örneği ile gıda sektörü ve diğer sektörlerdeki marka birliği uygulama örneklerini ise dünyanın en itibarlı yönetsel organizasyon şirketlerinden Eurosis Consilting’in İtalya Ülke Yöneticisi Giuseppe Reggia anlatacak. Bu üç yabancı uzman konuğumuzun resmi davetlerini çalıştayın kesinleşmesi ile birlikte hemen gerçekleştireceğiz. Misafirlerimizin getirilmesi konusunda kurumsal olarak biz destek olacağız. (konaklama, ağırlama, simultane tercüme konusu toplantıda konuşulabilir) Sözün özü bu üç uzman misafirimizin tecrübelerini de paylaşacağı bu çalıştayda biz sadece serbest bölgeyi konuşmayacağız. Karaman için yeni bir vizyon için akıl terlemeye başlayacağımız ilk adımı atacağız. Umarım Karaman için bölgemiz için ülkemiz için hayırlara vesile olacak bir çalışmaya el birliği ile imza atarız.