Karaman'da neden yasaklandı

Karaman, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “su kısıtı olan 11 il” arasında tanımlanmış durumda. Giderek artan kuraklık, azalan yer altı su rezervleri ve değişen yağış rejimiyle birlikte, ildeki tarım ve hayvancılık politikaları yeniden şekilleniyor. Bu kapsamda, Karaman'da yeni büyükbaş hayvancılık işletmesi açılması yasaklanmıştı. Peki, bu karar neden alındı? Süt inekleri başta olmak üzere büyükbaş hayvanlar, günlük olarak yüksek miktarda su tüketiyor. Bir süt ineği yalnızca içme suyu olarak 100-150 litre, yem üretimi, temizlik ve soğutma işlemleri de eklendiğinde hayvan başına 200-300 litreyi bulan bir toplam su ihtiyacı doğuyor. Bu tüketim, Karaman gibi kuraklık riski taşıyan iller için ciddi bir baskı anlamına geliyor. SU SADECE İÇMEKLE BİTMİYOR, YEM ÜRETİMİNDE DE LAZIM Büyükbaş hayvancılığın temel girdilerinden biri olan yem üretimi de suya bağımlı. Yonca, silajlık mısır ve fiğ gibi yem bitkileri yoğun sulama isteyen ürünler arasında yer alıyor. Karaman’da zaten sınırlı olan sulama kaynaklarının, yem tarımına yönlendirilmesi su krizini daha da derinleştirebilir. STRATEJİK BİR GIDA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ Karaman gibi üretken ancak su kıtlığı yaşayan illerde tarım ve hayvancılık, artık sadece üretim değil kaynak planlama meselesi olarak değerlendiriliyor. Yeni işletme yasağı bu açıdan sadece bugünü değil, gelecek nesillerin gıda ve su güvenliğini de koruma altına almayı hedefliyor. BİR DE YAPAY ET MESELESİ VAR... Öte yandan, Karaman’daki büyükbaş hayvancılık yasaklarının perde arkasında küresel ölçekte hızla gelişen yapay et teknolojisinin etkili olabileceği yönünde çeşitli iddialar da gündeme gelmeye başladı. Özellikle ABD ve Avrupa'da büyük fonlarla desteklenen yapay et projeleri, geleneksel hayvancılığı çevresel yük olarak tanımlarken, bu anlayışın Türkiye gibi ülkelerde de politika belirleyici bir etkiye yol açabileceği öne sürülüyor. Yapay eti savunanlar, büyükbaş hayvancılığın neden olduğu sera gazı salımı, metan emisyonu, aşırı su ve yem tüketimi, hayvan refahı sorunları gibi başlıkları gerekçe gösteriyor. Laboratuvar ortamında üretilen yapay etin, bu sorunları ortadan kaldıracağı ve gelecekte sürdürülebilir gıda arzının temelini oluşturacağı ileri sürülüyor. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamada bu iddialara net bir yanıt verildi: “Yapay et üretimi Bakanlığımızın gündeminde değildir. Ülkemizde bu konuda herhangi bir izin verilmemiştir. Hayvancılığın geliştirilmesi temel önceliğimizdir.” Dolayısıyla Karaman’da uygulamaya konulan yeni işletme yasağının doğrudan su kısıtı kaynaklı olduğu, yapay etle bağlantılı iddiaların ise somut bir zemine dayanmadığı belirtiliyor. Buna karşın küresel tartışmaların Türkiye’ye nasıl yansıyacağı ise ilerleyen yıllarda daha net bir tablo çizebilir.