Karaman'da eğitim mi güvenlik mi
Karaman’da yaşanan bir kavga, gençler arasındaki şiddetin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu trajik olay, eğitim kurumlarının güvenlik sorumluluğunu gündeme getirdi ve Karamanlı iş adamı Ahmet Sevimli, sosyal medya üzerinden konuya dair görüşlerini paylaştı. Sevimli açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Okulların ve çevresinin temizliğinin ve güvenliğinin sağlanması sorumluluğu da okullara, dolayısıyla okul-aile birliklerine, dolayısıyla da velilere bırakılmıştır. Okulların kadrolu bir güvenlik görevlisi olması gerekmiyor mu? Okuldaki öğretmenlerin, öğrencilerin ve personellerin güvenliğinden kim sorumlu? Bugün Karamanımızda bir okuldaki olay gösteriyor ki acilen tedbirlerin alınıp uygulamaya konulması gerekiyor." BAKANLIĞIN KAPISINA VURALIM KİLİDİ OLSUN BİTSİN BU İŞ Ahmet Sevimli’nin güvenlik eksikliklerine dair bu yaklaşımı, olayın ciddiyetini vurgulamak adına oldukça yerinde bir çağrı. Ancak burada asıl sorgulanması gereken, fiziksel güvenlik önlemleri kadar ahlaki ve toplumsal çöküşün neden bu kadar belirgin hale geldiğidir. Bir eğitim kurumunda x-ray cihazı ya da güvenlik görevlisinin olması, eğitimin amacına ve ahlaki değerlerimize yapılacak büyük bir hakarettir. Bu tür önlemler, okulların gerçek işlevi olan gençlere erdemli, sağduyulu, saygılı bireyler olmayı öğretme amacını gölgeler. Eğer nesli inşa eden kurumlarımızda bu denli acı veren şiddet olaylarından söz ediyorsak, vuralım kilidi Milli Eğitim Bakanlığının kapısına olsun bitsin bu iş… ASIL ÇÖZÜM: EĞİTİMDE YENİDEN YAPILANMA Bu tür olayların önüne geçebilmek için sadece güvenlik önlemlerine değil, eğitimin ruhuna da dönüp bakmalıyız. Aileler, çocuklarına ahlaki örnek teşkil eden, değerleri ve sorumluluk bilincini aşılayan ilk yerdir. Ancak günümüzde birçok aile, çocuklarına bu temel değerleri veremiyor. Çocuklar, güvenebilecekleri, erdemli ve duyarlı bir ahlak anlayışını çevrelerinde göremeyince, boşluk içinde kayboluyor. Eğitimciler de burada büyük bir rol üstlenmelidir. Sadece bilgi aktaran değil, aynı zamanda rehberlik eden, ahlak ve erdem örneği sunan bireyler olarak topluma sağduyulu bireyler kazandırmak, öğretmenlerin temel görevi olmalıdır. Bu değerler aşılanmadığında, gençler kolayca şiddet, uyuşturucu ve yozlaşma gibi karanlık tuzaklara çekiliyor. Eğitim kurumlarının yalnızca güvenlik değil, sağlıklı bireyler yetiştirme sorumluluğunu yerine getirmesi, bu olayların köklü çözümü için şarttır.