"Karaman çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya”

“Üreticilerimiz stres dolu bir sulama sezonunu geride bıraktı” Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, üreticilerin 2025 yılı tarımsal sulama sezonunda büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, kuraklık tehlikesine dikkat çekti. Başkan Bayram açıklamasında, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerinin Karaman’da her geçen gün daha ağır hissedildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Üreticilerimiz stres dolu bir sulama sezonunu geride bıraktı. Karaman’da uzun süredir kar yağışı ve yağmur yok. Barajlarımız kuruyor, yer altı suları hızla tükeniyor. Su fakiri bir şehir haline gelen Karaman’da, tüm bu olumsuzluklara rağmen 2025 yılı tarımsal sulama sezonunun sonuna gelmiş bulunuyoruz. Şeker pancarı, meyve bahçeleri ve bazı sebze alanları dışında sulama faaliyetleri sona erdi. Ancak bu sezon birçok bölgemizde ciddi sulama sıkıntıları yaşandı ve bu durum verim kaybı olarak üreticimize yansıyacak.” Bayram, yalnızca meteorolojik kuraklık değil aynı zamanda tarımsal kuraklığın da yaşandığını vurgulayarak, “Toprakta bitkilerin ihtiyacını karşılayacak yeterli nem kalmadı. Karaman’ın birçok köyünde içme suyuna erişim dahi zorlaştı. Üreticilerimiz kuyularını derinleştirmek, yeni kuyular açmak için milyonlarca lira harcadı. Ancak bazı bölgelerde tüm çabalara rağmen su bulunamadığı için ürünler yandı” dedi. Yıllardır bu tehlikeye dikkat çektiklerini ancak yeterli adımların atılmadığını belirten Bayram, şu ifadeleri kullandı: “Su kaynakları sonsuz değildir. Yer altı suları sınırlıdır ve sadece kar ve yağmurla beslenir. Yüzyıllarca birikmiş kaynakları birkaç on yılda tüketiyoruz. Artık Karaman ve Konya Ovası çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya. Eskiden 70–80 metrede suya ulaşılırken bugün 300 metreyi geçen kuyularda tuzlu su çıkıyor. 2015’ten 2024’e kadar bazı bölgelerde yer altı su seviyeleri 50–300 metre düştü. Barajlarımız ve göletlerimiz kurumuş durumda. Örneğin 165 milyon metreküp kapasiteli Gödet Barajı’nda yalnızca 13 milyon metreküp su kaldı. Su, geleceğimizdir. Bugün atacağımız adımlar yarın çocuklarımızın yaşam alanını belirleyecek.”