KALKINMA AJANSLARI GÖZALTINDA!
Cumhurbaşkanı’nın talebi ile, DDK inceleme başlattı
Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Cumhurbaşkanlığı'nın talebi üzerine kalkınma ajanslarını incelemeye aldı. Yasal altyapısı 2006’da çıkarılan kanunla oluşturulan ve pek çok yönü ile tartışma konusu 26 kalkınma ajansının kuruluşunu, gelişim sürecini, fonksiyonlarını, organizasyon ve finansal yapısını, insan kaynakları ve ücret düzenlemesini Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İngiltere’deki uygulama örnekleriyle birlikte mercek altına alan DDK, 12 bölümden oluşan 800 sayfalık rapor hazırladı. Kalkınma Bakanlığı ile kalkınma ajanslarının tümünden elde edilen bilgi ve belgeler, 217 personel ile yüz yüze yapılan görüşmeden alınan öneriler, 630 ajans çalışanı ile yapılan anket verileri, destek alan 209 yararlanıcı ile yapılan görüşme ile yönetim ve danışma kurulu başkan ve üyelerinden alınan görüşlere dayanılarak hazırlanan rapor, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ilgili bakanlık ve birimlere de sunuldu. Raporda, ajansların klasik kamu kurumuna dönüşme tehdidine karşı önlem alınması istendi. Raporda, kalkınma ajanslarının bölgelerin özgün şartları ve yapılarına göre teşkilat yapılarını özelleştirmesi gerekirken, 26 Düzey 2 bölgesinin tamamında organları, fonksiyonları, bölgesel kalkınmada kullanacağı araçları, personel yapısı, birimleri gibi tüm unsurları ile tek tip olarak örgütlendiği ve bu uyumsuzluğun bölgesel gelişme politikalarının başarısını etkilediği vurgulandı. Rekabet gücü zayıf, gelişmişlik düzeyi düşük bölgeler için lider ve yönlendirici yönü öne çıkan, bölgenin dezavantajlarını gidererek doğrudan girişimciliği, yatırımı, üretimi, ürün çeşitlendirmesini ve istihdamı, mali ve teknik boyutu ile destekleyen ajans modeli; gelişmiş bölgelerde ise, yenilikçilik, kümelenme, markalaşma, uluslararasılaşma ve işbirliği ağları oluşturma gibi tamamlayıcılık özelliği öne çıkan spesifik alanlara odaklanmış ajans modeli üzerinde çalışıması önerilen raporda, ajansların yapıları gözden geçirilerek, bölge özelliklerine göre yeniden şekillendirilmesi önerildi. Bölgeler fonksiyonel bölünme içermiyor Bölgesel gelişme politikalarının başarısında, bölgenin coğrafi, sosyal, ekonomik, kültürel, kamu hizmetleri, altyapı, ulaşım imkânları ve ilişkiler ağı gibi açılardan fonksiyonel olarak belirlenerek, belli bir bütünlüğü ifade etmesinin kilit unsur ğu ifade edilen raporda, uygun kriterlere göre oluşturulmamış bölge bölümlemesinin, bölgesel gelişme politikalarının belirlenmesini ve birbirinden farklı illerin bir arada olmasının yerel ölçekte alınacak tedbirlerin uygulanmasını güçleştireceği tespitine yer verildi. Türkiye’de istatistiki veri tabanı oluşturulması amacıyla ülke genelinde İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması kapsamında 26 bölgenin Düzey 2 olarak sınıflandırıldığını ve kalkınma ajanslarının da Düzey 2 bölgelerinin coğrafi sınırları esas alınarak oluşturulduğu tespitine yer verilen raporda, bu sınıflandırmanın veri, tecrübe ve kısıtları gibi etkenlere bağlı olarak yeterince fonksiyonel bir bölümlemeyi içermediği vurgulandı. Raporda, mevcut 26 Düzey 2 bölgesinin sınırlarının, bölge içerisinde yer alacak illerin fonksiyonel, coğrafi, ekonomik ve sosyal açıdan uyumu gözetilerek gözden geçirilmesi gerektiği kay ldi. Mali destek sağlama baskın karekter Kalkınma ajanslarının en temel görevinin, bölgedeki kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek ve bölgedeki tarafların karar alma ve uygulama süreçlerine katılımını sağlamak olmasına karşın, uygulamada mali destek sağlama fonksiyonunun ajansların baskın karakteri haline geldiğine işaret edilen raporda, bu yapının sorgulanarak, ajansların kuruluşundaki temel amaçları sağlamaya yönelik çalışmaların yapılması gerektiği vurgulandı. Veri yetersizliği planlamada önemli engel Araştırma ve inceleme çalışmaları kapsamında; ajansların ilgili kurum ve kuruluşlardan temin edebildikleri verilerin yeterli olmadığı ve güncellik sorunu yaşandığı vurgulanan raporda, bunun ajansların gerçekçi verilere dayanan bölgesel gelişme politika ve stratejileri geliştirmelerinin, doğru hedefler ortaya koyan bölge planı hazırlayabilmelerinin ve destek programlarında sağlıklı öncelikler belirleyebilmelerinin önündeki en önemli engellerden biri ğu kay ldi. Raporda, ajanslarının fonksiyonlarını etkin bir şekilde yerine getirilebilmesi için Kalkınma Bakanlığı ile TÜİK’in veriler konusunda ortak çalışma yaparak, elde edilecek istatikleri bütüncül analiz yapmaya imkân verecek şekilde veri bilgi merkezi oluşturulması önerisinde bulunuldu. Kalkınma kurulları etkisiz ve yetkisiz Raporda, kalkınma ajansının danışma organı olarak tasarlanan kalkınma kurulunun toplantılarına katılımın çok düşük ğı, kurulları etkisiz ve yetkisiz yapılar ğu yönündeki yaygın kanının ciddi şekilde sorgulanması gerektiğine işaret edilerek, kurulların yapısı, işleyişi, yönetim kurulu ile ilişkileri, görev ve yetkileri ile ajansı yönlendirme fonksiyonunu yerine getirmesine yönelik somut araçların net bir şekilde ortaya konulması gerektiği kay ldi. Kalkınma ajanslarının karar organı yönetim kurullarının aldığı kararların uygulamada Kalkınma Bakanlığı’nın onayına bağlı olmasının yönetim kurullarının karar organı olma niteliğini ve hesap verebilirliğini olumsuz etkilediğine de işaret edilen raporda, yönetim kurullarının etkisi ve yetkisi tartışmalı organ görüntüsünden çıkarılarak, karar alabilen ve aldığı kararların sonuçlarından doğrudan sorumlu tutulabilen yapılara dönüştürülmesi önerildi. Mali desteklerde koordinasyon eksikliği DDK raporunda bölge planlaması konusunda mevzuatın kapsayıcı olmadığı ve belirsizlikler içerdiği belirtilerek, nitelikli ve güncel verilerle bölge planlarında gerekli analizlere yer verilmesi ve bu konuda eğitim geçmişi bulunan kişilerin istihdam edilmesi önerildi. Benzer türden mali desteklerin farklı kurumlarca uygulanabildiği, bu alandaki koordinasyon eksikliğinin desteklerden sağlanacak faydayı sınırlandırdığı gibi, yararlanıcıların aynı proje için birden fazla kurumdan teşvik almasının da önüne geçmeye imkân vermediğine işaret edilen raporda, mali desteklerin etkin ve adil kullanımı için işbirliği mekanizmalarının oluşturulmasının önemine işaret edildi. Raporda kalkınma ajanslarının kanunda öngörülen amaç ve felsefesiyle uyumunun gittikçe azalarak, mali destekler ve bölge planlaması konusunda klasik kamu kurumuna dönüşme tehdidine karşı Kalkınma Bakanlığı tarafından önlem alınarak, etkin ve verimli çalışmalarının sağlannması istendi.