İş Bankası ve OSBÜK İkiz Dönüşüm Buluşmaları İstanbul'da yapıldı
Türkiye İş Bankası ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) işbirliğiyle başlatılan "OSB'lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları"nın beşincisi, İstanbul'da gerçekleştirildi.
Türkiye İş Bankası ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) işbirliğiyle başlatılan "OSB'lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları"nın beşincisi, İstanbul'da gerçekleştirildi. İş Bankası tarafından MEXT işbirliğiyle yürütülen "100 KOBİ'nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu" projesinin içgörü raporunun da paylaşıldığı etkinlik, OSB'lerde ihracat ve istihdam odaklı üretim yapan firmaları bir araya getirdi. Bain & Company katkılarıyla, 24 ilde 12 farklı sektörde faaliyet gösteren 100 firmanın bir yıllık ilerleme süreçlerinin takip edilmesiyle hazırlanan rapora göre, dijitalleşmeyle faaliyet karında yüzde 20-30 aralığında artış potansiyeli bulunuyor. Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum ise işletmelere yüzde 10 daha düşük maliyetle finansman imkanı sunuyor. Yıllık cirosu yaklaşık 10 milyon dolar seviyesindeki bir işletme, ikiz dönüşümde elde ettiği ilerleme sayesinde yıllık 320 bin ila 550 bin dolar arasında maliyet tasarrufu ve kar artışı potansiyeline sahip olabiliyor. Yatırımlar verimlilik, enerji tasarrufu ve kaynak yönetiminde sağlanan kazanımlar sayesinde 2,5 yılda geri dönüş sağlayabiliyor. Sürdürülebilirlik yatırımları da özellikle AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) maliyetlerini azaltmada kritik rol oynuyor. Raporda, en yüksek maliyet riskine sahip çimento, demir-çelik ve genel imalat sektörlerinde karın yüzde 60'ından fazlasının risk altında bulunduğu, emisyon azaltıcı uygulamaların bu maliyetleri sınırlayarak rekabeti koruduğuna değinildi. Türkiye'deki en büyük 5 özel banka tarafından bugüne kadar yaklaşık 1,2 trilyon lira yeşil ve sosyal finansman sağlandığı aktarılan raporda, söz konusu hacmin 2030'a kadar 5 trilyon liraya çıkarılmasının hedeflendiği vurgulandı. İkiz dönüşümde yatırımların ertelenmesine neden olan ortak zorluklar ise makroekonomik belirsizlikler, kaynağa erişim, iş gücü yetkinliği ve yönetim düzeyinde stratejik vizyon eksikliği olarak sıralandı. Etkinlik kapsamında Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen "İkiz Dönüşümde İlham Verenler" panelinde ise İş Bankası KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Müdürü Özge Küllah Kurtuluş, Chef Seasons Üst Yöneticisi (CEO) Burak Hucuptan, ARMOSAN Yönetim Kurulu Başkanı Emel Yayalar ve Hezarfen Savunma Genel Müdürü Emre Fidan yeşil ve dijital dönüşüm yolculuklarına ilişkin paylaşımlarda bulundu. - "Kapasite artışına değil dönüşüme odaklanılmalı" Etkinliğin açılışında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye'deki dönüşümü daha kapsamlı bir ekonomik kalkınma programına dönüştürme sorumlulukları olduğunu söyledi. Mevcut durumu sadece analiz etmek için değil, çözüm önerileri paylaşmak ve başarı hikayelerinden güç almak için bir araya geldiklerini belirten Aran, "Geçen dönemi kış dönemi olarak nitelendirirsek, kış belki sert geçiyor, kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı da unutmazmış. O yüzden bizim de bu dönemi nasıl geçirdiğimizi unutmamamız gerekiyor." dedi. Aran, finansmana erişimin rahatladığı dönemlerde kaynağın kapasite artışı yerine dönüşüm ve derinlik artışı için kullanılmasının önemine işaret ederek, şunları kaydetti: "İlk finansal genişlemede, krediye erişimin rahatladığı durumda doğrudan talep oluştu. 'Artık karlılık problemim kalmadı.' diyerek kapasite artışına yönelirsek, parayı bunun için kullanırsak, sonrasında bu işin ikinci perdesi başladığında tekrar ortada kalıp aynı sıkıntıyı yaşama riskimiz var. 'Hayat normale döndü ve geçmişte kaldı.' demeden, sadece yaşanacak olan bir devre arası rahatlama olduğunu bilerek hareket etmekte yarar var. Yatırımların dönüşüm için, derinlik artışı için kullanılmasının, finansmanın öncelikle bu konuya ayrılmasının ve rekabette kalıcı olarak fark yaratabilmek için o kaynağın kullanılmasının kıymetli olduğunu düşünüyorum." Ticaretinde söz sahibi olunabilecek, fiyat belirleme gücünün olacağı, verimli ve katma değerli üretim etrafında buluşulması gerektiğine dikkati çeken Aran, Irak, Suriye, Rusya, Afrika ve Orta Doğu'nun hala büyüme potansiyeli taşıyan pazarlar olduğunu ifade etti. Aran, Türkiye'nin ucuz iş gücüyle rekabet dönemini geride bıraktığını, bu nedenle katma değerli üretime geçilmesi gerektiğini dile getirdi. - "Yeşil OSB Sertifikası alan organize sanayi bölgesi sayımız 27'ye ulaştı" OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü de organize sanayi bölgelerinin Türkiye'nin sanayi haritasını şekillendirdiğinin altını çizerek, "68 bin fabrikamızda 2 milyon 700 bin insanımıza doğrudan istihdam sağlıyoruz. Ülkemizin toplam sanayi üretiminin yarısını organize sanayi bölgelerimiz gerçekleştiriyor." diye konuştu. Ekonomide yaşanan zorlukların OSB'lerdeki üretimi etkilemesine rağmen OSB'lerin rotayı üretimden yana çevirdiğini vurgulayan Kütükcü, şöyle devam etti: "Bugün dünya ekonomisinde rüzgarlar sert esiyor. Ülkemizdeki ve dünyadaki toparlanma süreci beklenenden daha uzun sürdü. Finansmana erişimdeki zorluklar işletmelerimizi doğrudan etkilemeyi sürdürüyor. Ancak biz bu zorlukları aşacağız. Bazen rüzgarlar sert esecek, hatta fırtınaya dönecek, direneceğiz. Ne olursa olsun, üreteceğiz, ihracat yapacağız ve Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine hep birlikte çıkaracağız." Türkiye'nin OSB altyapısının Avrupa'nın en büyük üretim ağlarından biri olduğuna işaret eden Kütükcü, ikiz dönüşüm sürecinin önemine dikkat çekti. Kütükcü, "Yeşil sanayide, dijital dönüşümde Türkiye'ye rol model oluyoruz. Yeşil OSB Sertifikası alan organize sanayi bölgesi sayımız 27'ye ulaştı. Bu sayı daha da artacak. OSB sanayicilerimizin, ikiz dönüşüm sürecinde finansmana ve teknolojiye erişimle veriye dayalı yönetim konusunda daha fazla desteğe ihtiyacı var. OSBÜK olarak tüm bunlarla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Organize sanayi bölgelerimizde daha dijital, yeşil, verimli ve rekabetçi bir üretim ekonomisi inşa edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.