İKİNCİ ÇANAKKALE DESTANI: KUT’ÜL AMÂRE ZAFERİ

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ‘Kût'ül-Amâre Zaferi’ konulu konferans düzenlendi. Öğrencilerin ilgiyle takip ettiği konferansa konuşmacı olarak  Tarihçi Yazar Mustafa Armağan konuk . Programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Mevlüt Kuntoğlu, Cemil Meriç’in “Önce kayb hafızamızı yeniden inşa etmek zorundayız. Kimiz, neyiz, nasıl bir tarihin çocuklarıyız.”  sözleriyle konuşmasına başladı. Kuntoğlu, “Siz gençler yüzyılları, çağları hedef alan hayaller kurmalısınız. Size sadece ülkemizin değil tüm dünyanın ihtiyacı var. Programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” . "İmparatorluk kurmuş milletin torunlarıyla kurmamış larınki bir olamaz" Konferansını vermek üzere sahneye Tarihçi Yazar Mustafa Armağan ise "Buradan tüm ecdadımıza, atalarımıza selam veriyorum." diyerek sözlerine başladı. “Geçmiş asla ölü değildir. Geçmiş, hatta geçmiş bile değildir." diyen Armağan, konuşmasına şöyle devam etti: "Tarih travması yaşadığımız kesin. Fakat biz defalarca İslam meşalesini canlandıracak imparatorluk kurduk. Bir imparatorluk kurmuş milletin torunlarıyla kurmamış ların torunları bir olamaz. Batı da bundan korkuyor. Bu yüzden tarihimiz önünde duran insanlara inat biz bu coğrafyanın anlam ve önemini iyi bilmeliyiz.”  Konferansının devamında Kût'ül-Amâre zaferi nedir, neler yaşandı, hangi komutanlar yer aldı gibi konular hakkında açıklamalarda bulunan Armağan, “Kût'ül-Amâre, Çanakkale’nin ikinci perdesidir. Çanakkale’yi geçemeyenler Basra Körfezinden girerek Osmanlı’yı bitirmek istediler ama Kût'ül-Amâre'de ikinci Çanakkale destanı yaşandı. Kazanılan zaferin ardından Avrupa’da aslan olarak anılan İngilizler için ‘Avrupa’nın hasta adamı aslan terbiyeciliğine başladı' şeklinde bir algı oluştu.” . Armağan, konferansının sonunda gençlere tavsiyelerde bulunarak, “Millet şuuruna ulaşmalıyız. Tarihimizi bize unutturmaya çalışanlara inat, kazanılmış bu zaferlerimizle gurur duymaya ve bunu hatırlatmaya devam etmeliyiz.” . Konferans, çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.