Halde kuruş, pazarda lira

Yayınlanma: 22.05.2025 10:20 Güncelleme: 23.05.2025 10:07

Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, yeni Hal Yasası düzenlemesinin üreticiyi merkeze alması gerektiğini vurguladı

Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, tarım sektöründe üretici ile tüketici arasındaki dengesizliğin kronikleştiğini belirterek, sebze ve meyve ticaretine yönelik yeni bir düzenlemenin şart olduğunu açıkladı. Bayram, yıllardır özellikle Karaman'da elma üreticilerinin ürünlerini maliyetinin altında satmak zorunda kaldığını, ancak aynı ürünlerin pazarda yüksek fiyatlarla tüketiciye ulaştığını ifade etti. "PİYASA YAPISI YENİDEN KURGULANMALI" Tarımda yaşanan fiyat dalgalanmalarının ve tarlada kalan ürünlerin mağduriyetini dile getiren Bayram, üretici ile tüketici arasındaki uzun ve kontrolsüz aracı zincirinin ürün fiyatını katladığını vurguladı. Bu çarpıklığın sadece arz-talep ya da iklim koşullarından kaynaklanmadığını, asıl sorunun piyasa yapısının kim tarafından ve nasıl yönetildiği olduğunu belirtti. Başkan Bayram, Karaman'da özellikle don olayları sonrası rekolte kaybı yaşanan elma üretiminde, üreticilerin ıskarta olarak değerlendirilen meyve suyuluk elmaları bile işçilik maliyetinin altında satmak zorunda kaldığını hatırlattı. Meyve suyu sektöründeki birkaç büyük firmanın pazarın yüzde 60'ına hakim olduğunu ve bu firmaların küçük üreticilerin pazarlık gücünü kullanarak ürünleri yok pahasına aldığını dile getirdi. Bayram, bu firmalarla yıllarca mücadele ettiklerini ve konuyu Rekabet Kuruluna kadar taşıdıklarını ifade etti. "SÜRDÜRÜLEMEZ BİR YAPI OLUŞTU" Benzer durumların son yıllarda tarlada kalan kavun, karpuz, domates ve soğan gibi birçok üründe de gözlemlendiğini belirten Bayram, bu örneklerin üreticinin sistem dışına itildiği, aracı ve büyük alıcıların fiyatları dikte ettiği bir yapının artık sürdürülemez hale geldiğini gösterdiğini kaydetti. YENİ HAL YASASI DÜZENLEMESİ ÜRETİCİYİ KORUMALI Bu çarpık sistemin yeniden kurgulanması amacıyla sebze ve meyve ticaretine yönelik yeni bir Hal Yasası düzenlemesinin gündemde olduğunu hatırlatan Bayram, taslak üzerindeki çalışmaların sürdüğünü ve bazı maddelerin değişeceğinin öngörüldüğünü aktardı. Ancak esas meselenin, bu düzenlemenin sadece ticareti değil, üreticinin sisteme nasıl entegre edileceğini ve piyasa dinamiklerinin nasıl yönetileceğini belirlemesi olduğunu vurguladı. 2025 yılında yaşanan kuraklık, zirai don, dolu ve aşırı yağış gibi ekstrem iklim olaylarının birçok tarım ürününde büyük zarara yol açtığına dikkat çeken Bayram, özellikle meyve üretimindeki kayıpların şimdiden pazardaki fiyatlara yansımaya başladığını belirtti. Bayram, yapılacak yasal düzenlemenin, sadece tüketici fiyatlarını değil, üreticinin gelirini ve gelecekteki üretim kararlarını da doğrudan etkileyeceğini unutulmaması gerektiğini söyledi. Mehmet Bayram, sözlerini "Yeni düzenlemenin, üreticinin sistemin merkezine yerleştirildiği, şeffaf, denetlenebilir ve örgütlü bir yapıyı teşvik eden bir modele dayanması gerekmektedir" diyerek tamamladı.  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız