SEN yok musun SEN!

TAKİP ET

Rektör görevden alınsın, ya istifa etsin. Sendika Başkanları dönüşümlü Rektör olsun, sorun çözülsün.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi bu kentin göz bebeği. İlim ve irfan yuvası. Bu şehre katkı vermek adına çalışmalar yapması gerekirken, kısır çekişmeler, şahsi menfaatlere alet edilmeye çalışılıyor ki, bundan daha büyük bir yanlış olamaz. O görevden alınmış, diğeri bilmem nereye atanmış. Bunlar aklı başındaki isimleri ilgilendirmez, kimin nerede olduğu, kimin hangi koltukta oturduğu. Biri diyor ki; Üniversite torpille yönetiliyor diğeri  “2007’den bu yana Rüstem Ağa çiftliği gibi kullandığınız KMÜ’de size biat etmemiş liyakatli insanların da yönetim birimlerinde görev almaya başlaması mı karnınızı ağrıttı?
Evet, listeyi biz verdik; logomuzla, imzamızla vermeye de devam edeceğiz. Liyakat sahibi, dürüstlüğüne, çalışkanlığına kefil olduğumuz bu arkadaşlarımızın isimleri onların bilgisi ve isteği dışında, yönetimimizin takdiriyle sürecin içerisine dahil edildi. Çünkü bizim sendikacılık anlayışımızda görev istenmez, layık olana görev teklif edilir.”
Sendikaların görevi nedir, biz bilmiyormuşuz.
Sendikalar, bir üniversiteyi yönetme hakkını nereden alıyor, bunu da anlamış değilim.
Sendika; temel insan hakları ilkelerine dayanan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu, millet iradesine de milletin seçtiği idareye de saygı gösterilen, katılımcı demokrasinin yerleştiği, özgür birey ve sivil toplum örgütlerine gerçek anlamda var olma ve düşünce üretip teklifler sunma hak ve imkânlarının hayata geçirildiği, kimsenin ötekileştirilmediği, farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği, ücretlerde ve gelir dağılımında adaletin sağlandığı, sendikal hakların evrensel ilkelere ve uluslararası sözleşmelere dayalı olarak tam anlamıyla hayata geçirildiği, çalışanların insan olmanın onurunu her yönüyle yaşayabildiği, saygın iş ekseninde çalışma hayatında var olmalarının sağlandığı, demokratik sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak her vatandaşın devlet imkânlarından eşit şekilde yararlandığı, düşünce ve kanaat özgürlüğü ile din ve vicdan hürriyetinin gerçek anlamda teminat altına alındığı, başta çalışma hayatı olmak üzere kadınlara, gençlere ve engellilere yönelik pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçirildiği, kadınların sivil toplumda ve yönetim kademelerinde daha fazla temsil hakkına sahip olduğu, medeniyet köklerimizde var olan değerleri idrak etmiş daha özgür, çevreye ve doğaya duyarlı, daha müreffeh ve daha mutlu insanların yaşadığı, daha güçlü, daha zengin Türkiye idealine ulaşmaya katkı sunmayı amaçlar.
SENDİKA ÖTEKİLEŞTİREMEZ
Sendikaların amaçları belli. Sendikalar, kendisini bir üniversitenin sahibi sanamaz. Sen bizim sendikadan değilsin, o zaman tüh-kakasın deme şansına kimse sahip değildir.
Karaman’da Eğitim-Bir-Sen ile Türk Eğitim Sen birbirlerine girdiler, ne atamalar yüzünden. Onun adamları görevden alınmış diğerinin talepleri yerine getirilmiş. 
EĞİTİM-BİR-SEN
KMÜ'yü Kim Yönetiyor?
Eğitim-Bir-Sen Karaman Şubesinin sosyal medya hesabı üzerinden Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ilgili olarak açıklama yapıldı.
Eğitim-Bir-Sen Karaman Şubesi, tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, akademik kadrolara ilişkin kişiye özel ilanlarla gündemden düşmeyen üniversitelerin idari kadrolarına da benzer yöntemlerle atama yapıldığı belirtildi.
Yapılan açıklamada: “Daha önce kim tarafından hazırlandığı bilinmeyen listeler kamuoyunun gündemini meşgul ederken, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde bir sendikanın antetli kağıdı, sendika başkanının imzası ve kaşesiyle ortaya çıkan talep listesi rektör tarafından talimat listesi olarak algılanıyor ve istekler yerine getiriliyor. Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Necati Batur’un Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi rektörüne verdiği kendi imzası ve kaşesi bulunan talep listesinde üniversite personelinin atanması istenen görevler belirtilmiş.
Listede yer alan isimlerden bazılarının üniversitede muhtelif görevlere atanmalarının işlerin nasıl yürüdüğünü gösterdiğini, ahbap çavuş ilişkisini, torpili doğrular nitelikte olduğunu söyleyen üniversite çalışanları, “Bir rektörün, ehliyet ve liyakati göz ardı ederek bir sendikadan aldığı talimatla iş tutması üniversiteyi yöneten anlayış hakkında fikir vermektedir. Torpille yönetilen, bir sendikanın emir eri gibi talimatla atama yapılan bir üniversitede ne bilimsel bir çalışma ne de çalışma barışının olması beklenebilir. Bu durum, ehliyet ve liyakati ağızlarından düşürmeyen, kendi adamları söz konusu olunca da hiçbir değer tanımayanların sendikal anlayışını da, ikiyüzlülüklerini, ahlaktan yoksunluklarını da ortaya koyması bakımından ibretliktir” ifadeleriyle yaşananlara tepki gösterdiler” sözleri kaydedildi.
“LİSTEDEKİ İSİMLER BİRER BİRER ATANIYOR”
Söz konusu açıklamanın devamında ise şunlar kaydedildi:  “Edinilen bilgiye göre, sendika başkanının imzasının bulunduğu listede olup da üniversitenin farklı birimlerinde görev alan isimler şunlar;
Prof. Dr. Gizem Saygılı, dekanlık talep etmiş, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü yapılmış. Türk Eğitim-Sen Üniversite Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Dalkılıç, Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü talep etmiş, Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı yapılmış. Memur Özlem Terlemez, sekreterlik talep etmiş, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Sekreteri yapılmış.”
TÜRK EĞİTİM -SEN
Türk Eğitim-Sen: “Bu Ne Tahammülsüzlük EBS?”
Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer verildi:
“2007’den bu yana Rüstem Ağa çiftliği gibi kullandığınız KMÜ’de size biat etmemiş liyakatli insanların da yönetim birimlerinde görev almaya başlaması mı karnınızı ağrıttı?
Evet, listeyi biz verdik; logomuzla, imzamızla vermeye de devam edeceğiz. Liyakat sahibi, dürüstlüğüne, çalışkanlığına kefil olduğumuz bu arkadaşlarımızın isimleri onların bilgisi ve isteği dışında, yönetimimizin takdiriyle sürecin içerisine dahil edildi. Çünkü bizim sendikacılık anlayışımızda görev istenmez, layık olana görev teklif edilir.
Listeden bir profesörün Meslek Yüksekokulu Müdürü olması mı liyakatsizlik?
Spor Bilimleri Fakültesinde bir kimya profesörü 6 yıl dekanlık yaparken etik oluyor da aynı fakülteye spor bilimci bir doçentin dekan yardımcısı olması mı liyakatsizlik?
İsimlerini zikrettiğiniz üç arkadaşımız da ehliyetli, liyakatli ve yıllarca KMÜ’ye hizmet etmiştir. Bu arkadaşlarımızın bilgisine, çalışkanlığına, dürüstlüğüne kefiliz ve KMÜ’ye değer katacaklarına inancımız tamdır.
Gelelim sizin liyakat anlayışınıza…
Kurum içerisinde liyakatli, ehliyetli, çalışkan, KMÜ’ye değer katabilecek onca personel varken liyakati hiçe sayarak EBS referansıyla kurum dışından fakülte sekreterliğine, daire başkanlığına; şeflikten fakülte sekreterliğine; memurluktan daire başkanlığına, memurluktan fakülte sekreterliğine, teknikerlikten şube müdürlüğüne, müftülükten önce fakülte sekreterliğine sonra daire başkanlığına, Konya Tarım Kredi’de mühendislikten Diş Hekimliği Fakültesi Sekreterliğine, Konya Meram Belediyesinden Tıp Fakültesi Sekreterliğine,  Ereğli Belediyesinden Kütüphanecilik ve Dokümantasyon Daire Başkanlığına, … Göreve getirilen arkadaşların ortak noktaları ehliyetsiz, liyakatsiz ve EBS’li olmaları –ha bir de - Konya’dan gelip gitmeleridir. (Haftada birkaç gün, lütfederlerse dört gün, beş gün geldikleri vaki değildir.) Bu arkadaşlar, Rektör Bey’in girişimleri sonucu hafta içi Karaman’da kalmaya başlamışlardır.
Kadro dağıtımında hakkını yediğiniz idari personel ve akademisyenden hiç bahsetmiyoruz. Sırtınızdaki kul hakları sizinle hak sahibi arasındadır.
EBS’nin dışında hiçbir sendikaya randevu dahi vermeyen önceki Rektörlerin bozduğu iç barış mevcut Rektör’ün devlet adamlığına yakışır ehliyet ve liyakate önem veren yönetim anlayışıyla, istişareye açık tavrıyla huzur bulmuştur. Bu durum mu sizi rahatsız etti?
EBS’li arkadaşlar, siz neyin mücadelesini yapıyorsunuz bilmiyoruz ama bizim mücadelemiz Karaman için, üniversitemiz için, eğitim için… Kendinizin zannettiğiniz KMÜ, Karamanımızın ortak değeridir.
Kişiye özel, ısmarlama atamalar yapamadığınız için çirkinleşiyorsunuz. Bizi ikiyüzlü ve ahlak yoksunu olarak suçlayanlar nasırlaşmış vicdanlarının ve obezleşmiş kibirlerinin esiri olmuşlardır. Ne demişler “ Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş.”
Takdir kamuoyunun…”
REKTÖR İSTİFA ETSİN, SEN YÖNET!
Üniversitelerde rektör atamanın yöntemi bellidir. Adaylar müracaat eder, YÖK listeyi günceller son noktayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan koyar ve rektör atamasını yapar. KMÜ Rektörü Namık Ak’ı beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Sevmek zorunda da değilsiniz, ama rektör Cumhurbaşkanı tarafından atanmıştır. Yanlışları var ise, bunu değerlendirecek yine o makamdır. Şunu mu demek istiyorsunuz: ”Rektör görevden alınsın, benim adamım gelsin. O zaman rektör atamaya gerek yok, sendika başkanları dönüşümlü olarak rektör olsunlar, istedikleri gibi at koştursunlar. Kesin çözüm bu olsa gerek.”
SEN’lerin bu çekişmesi ülkeye, Karaman’a zarar veriyor. Bu kısır çekişmeler neden ?