KMÜ'de 'AK' günler 

TAKİP ET

Karamanoğlu Mehmetbey Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hüseyin Oğuz'un "KMÜ'de 'AK' günler" başlıklı köşe yazısı...

Hüseyin OĞUZ
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, kendine özgü, sıradışı, aykırı bir kimliğe sahip. İnandığı doğrular konusunda oldukça kararlı, herkesin etkilendiği yan faktörler onu hiç mi hiç ilgilendirmiyor. ‘Dediğim dedik çaldığım düdük” de değil aslında kararlılığı. Ülkenin, şehrin ve üniversitenin menfaatleri söz konusu olunca bir anda ‘Aslan’ kesiliyor. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan, baskılara, onun adamı, bunun adamı, arkasında şu güçler vara bakmadan icraat yapıyor.
Kendisi de aslında yukarıdan geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesinden tanıdığı isim olduğu için KMÜ rektörü olarak atandı.
Göreve başladıktan sonra bizim de içinde olduğumuz hassasiyet gösteren bazı kesimlerce tepki de çekmedi değil. Ancak şimdi daha iyi anlıyorum ki: Bunlar hepsi birer iletişim kazasıydı ve o kazayı yapan ise üniversitenin kaptanı Prof. Dr. Namık Ak’tı.
Bir araya geldik, uzun süreli sohbet ettik üniversite adına.
Her şeyden önemlisi sağlam bir ekip kurmuş ve yola çıkmış. Bir yöneticinin kendi güvendiği isimlerle çalışmasından daha doğal bir şey olamaz. Bilgisi, birikimi, idarecilik yönleri ağır basıyor. Kendine olan güveni nedeniyle halk tabiri ile ‘Eyvallahı’ yok görünüyor. Kendinden, yaptıkları icraatlardan emin.
Yolsuzluk ve tasarruf konusunda çok hassas. Üniversitenin delikli kuruşunun hesabını en ince ayrıntısına kadar yapıyor. Geçmişte Üniversitede alışkanlık haline gelmiş cafcaflı, gösterişli, yüksek maliyetli ajandalar, çantalar, hediyeler artık yok KMÜ’de, Namık Ak’la birlikte.
Takdir ettim. Kimin parası ile kime hediye götürüyorsunuz. Biz gazeteciler başta olmak üzere  ‘Yarım elma, gönül almayı’ ben şahsen istemiyorum. Birilerinin gönlünü almaya çalışırken, onlara hoş görünmek için acaba devletin kasasından çıkan, yani biz vatandaşların cebinden çıkan para ne kadar? Bunun gönül almaların maliyeti nedir? Burası muamma ve bunlar için birçoğu kılıfına uydurularak, ihalesiz olarak kimlere neler ödendi? Kimse bilmiyor. Üniversiteler özerk ve kimse hesap soramıyor mu? 
Ben şimdi, Namık Ak hocama soruyorum. Mahsuru yoksa geçmiş dönemde her yıl bu şekilde üniversitenin kasasından ne kadar para çıktı ve bunlar kimlere nasıl yaptırıldı? Bu küçük gibi görünen işler hep aynı kişilere mi yoksa ihale usulü ile farklı firmalara mı yaptırıldı? KMÜ’ye iş yapan Karaman firması var mı? gibi kafamı kemiren sorular, cevap bulursa bir çok kişi rahatlayacak. Şeffaf olduğuna inandığım, Namık Ak hoca ile KMÜ’de AK günlerin başlayacağına inanıyorum.
Ak Hoca’nın büyük projeleri var ve her şeyden önemlisi büyük düşünüyor. Hedefe konulduğu üniversite içindeki TOKİ için müdahilinin olmadığını, arsa tahsisi, sözleşmenin kendisinden önceki dönemde belediye başkanı, rektör ve TOKİ arasında yapıldığını, TOKİ olayını kucağında bulduğunu söylerken, direnişinde, söylemlerinde kurumun menfaatlerinin feryadı olduğunu gördüm.
Kimsenin cesaret edemediği sorunları çözmedeki kararlığı ve duruşu ise takdire şayan olduğunun altını çiziyorum.
Karaman’ı bir üniversite şehri yapma hayalini gördüm, Namık Ak hocanın gözlerinde. Makamlar, koltuklar gelip geçicidir. Önemli olan ‘Geride Hoş bir Sada’ diye haykırıyor Rektör Ak. Tıpkı bu şehre unutulmaz katkılar sunan ve çok yakın dostu olan Vali Süleyman Kahraman gibi.