Karaman'a yasak geliyor

Karaman'a yasak geliyor

TAKİP ET

Akarken her şey güzel de...

Suyun akışı insana hep bir huzur verir, değil mi? Şırıl şırıl çağlayan bir çeşme, sabah serinliğinde hortumla sulanan bir bahçe ya da yolda durup penceresini yıkayan biri... Ne de güzel görünür uzaktan. Hele yazın sıcağında o hortumdan akan su, bir çocuğun ayaklarına değdi mi; kahkahalar karışır akıntıya. Biz bakar geçeriz.

Ama işte mesele tam da burada: Biz hep bakar geçiyoruz. O suyun nereden geldiğini, ne kadar kaldığını, nasıl tükendiğini pek düşünmüyoruz. Çünkü musluğu çevirince akıyor ya, mesele yok. Ama ya akmazsa?

İbrala sustu mesela...

Eskiden Karaman’ın can damarıydı. Şimdi sessiz. Kuyular konuşuyor artık. Yeraltına yöneldik, ama orada da sabır taşı çatlıyor. Dağlar bile dilsiz bu gidişe... Eriyen karlar biraz su getirdi, ama “bize bir yaz yetmez” diyor barajlar.

İşte tam da bu yüzden Karaman Belediyesi şimdi önemli bir kararın eşiğinde:

İçme suyunun park, bahçe, tarla sulamaları ve araç yıkamada kullanılmasının yasaklanması.

Yani musluktan akan su, artık sadece hayat için akacak. Hortumlar değil, şebekeler dinlenecek. Belki o çiçek biraz susuz kalacak, ama o çocuk gece musluğu açtığında su sesi duyacak.

Çok değil, biraz düşünsek yeter...

Bir bardak suyu yere dökerken, onu taşıyan boruları, onu arıtan istasyonları, onu kuyudan çeken motoru hayal etsek...

Belki bir daha dökmeyiz.

Çünkü her damla aslında bir emanet.

Ve emanete ihanet, su gibi değil... Yakıyor insanı.

Kimi zaman şöyle derler: “Su gibi aziz ol.”

Aziz olmak kolay değil tabii...

Ama israf etmemek kolay.

Yani mesele, akarken bakmak değil…

Akmazken ne yapacağız, mesele o.
 

2025/05/14626369231746098486.jpg