Karadağ yılkı atları

TAKİP ET

Karaman'da sönmüş bir volkanik dağ olan Karadağ'ın krater çukurundaki yılkı atlarının vahşi doğadaki yaşam mücadeleleri takip ediliyor

Karadağ’daki yılkı atları hakkında araştırma yapan Mesut Bıyık’ın “Karadağ’ın Yılkı Atları” adlı inceleme yazısı:
Sönmüş bir yanardağ olan ve tepesindeki oldukça geniş ve derin krateri Ulu Çukur ile halen bu kimliğinin izlerini açıkça sergileyen Karadağ'ın dönem dönem sayıları 400'e ulaşan vahşi atlara ev sahipliği yaptığını belirtti. 
“Anadolu'nun birkaç noktasında sayıları binlere ulaşan yılkı sürüleri yaşıyor. Özellikle Manisa'nın Spil ve Yunt dağında, Erciyes eteklerinde, Afyon'un Kocayayla'sında ve tabii bu yazıya konu olan Karaman'ın Karadağ bölgesinde yoğun olarak yaşayan yılkılar, daha az popülasyona sahip oldukları başka yerlerde de yaşamlarını sürdürüyorlar.
Bu yazının konusu olan yılkılar, sönmüş bir yanardağ olan ve tepesindeki oldukça geniş ve derin krateri Ulu Çukur ile halen bu kimliğinin izlerini açıkça sergileyen Karadağ'ın ev sahipliği ettiği sayıları 400'e ulaşan vahşi atlar. Vahşi atlar diyorum, çünkü bu atlar, artık o derin kültürün bir parçası olan yılkılar değil, onların çocukları olan ve vahşi doğanın kucağında doğup büyümüş yepyeni bir nesil. Çünkü Karadağ'a yılkıya salınan son atlar, yaklaşık 40 yıl önce buraya bırakılmışlardı.
15 – 20 attan oluşan sürüler halinde yaşıyorlar. Aralarında bu yılın başlarında doğduğu anlaşılan genç tayların da sayısı az değil. Demek ki her geçen yıl çoğalıyorlar.
Her sürünün mutlak bir lideri var. Lidere baktığınızda, sürünün en görkemli, en yiğit bireyi olduğunu ve tabii erkek olduğunu hemen anlamak mümkün. Sürü, bir kıyıda otlanırken, lider, tehlikenin gelebileceği en olası yerde tek başına ve gözü kulağı etrafta olarak duruyor. Bizim gözümüze ilk ilişen de sonradan sürünün lideri olduğunu anladığımız bu yılkıydı. Lider, bizim geldiğimizi fark ettiğinde hemen sürüye doğru koştu, en öne geçti ve önünde uzun bir düzlük olmasına rağmen sürüyü, bizim yokuş tırmanmakta zorlanacağımızı bilircesine yokuşa doğru çekti. Bu arada diğer sürünün lideri de kendi sürüsünü bu sürüye doğru götürerek iki sürünün birleşmesini sağladı. Artık iki sürü birleşmiş yamaca doğru kimi zaman dörtnala, kimi zaman bir yandan otlanıp bir yandan sakin adımlarla tırmanıyordu. Bir süre sonra onlara yamaçtan aşağı inen bir sürü daha katıldı. Bu, yılkıların tehlike sezdiklerinde bir anda nasıl güç birliği oluşturduklarının da resmiydi. Öyle ya, özellikle İç Anadolu Bölgesi, kurtların yoğun yaşadığı bir coğrafya ve kurtlar genellikle sayıları yedi, sekiz, bazen ona ulaşan sürüler halinde ve çoğunlukla da tek yakaladıkları hayvanlara tuzaklar kurarak avlanırlar. Yılkıların yaşadıklarından edindikleri tecrübe, güç birliğinin değerini öğretmiş olmalı. Onlar, Karadağ'ın özgür çocukları olarak bundan sonra da yazılara konu olacak, belgesellerde yelelerini rüzgarlarla yarıştırarak, uçarcasına koşmaya devam edecekler.”