
Kadın emeğiyle büyüyen Türkiye
Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP)'nin 2003 yılında Diyarbakır'da başlattığı mikrokredi uygulaması, aradan geçen yıllarda adeta bir umut ışığı oldu. Dikiş makinesinin başında, bir tencerenin kenarında filizlenen kadın emeği, mikrokredi desteğiyle büyüyerek Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sağladı. Bugüne kadar 2 milyar TL'yi aşan kredi desteği, 220 binden fazla dar gelirli kadının ekonomik hayata aktif katılımını mümkün kıldı.
MİKROKREDİ SADECE SERMAYE DEĞİL, BİR HAYALİN GERÇEKLEŞMESİ
Mikrokredi, teminat veya kefalet gerektirmeyen küçük sermaye destekleriyle kadınların kendi ayakları üzerinde durmasını hedefliyor. 2003'te sadece 6 kadına verilen 3.000 TL'lik ilk adım, bugün 69 ilde 85 şubeyle Türkiye'nin en geniş mikrokredi ağına dönüştü. Bu destek, sadece bir finansal enjeksiyon değil, aynı zamanda bir annenin çocuğunun geleceğine dair kurduğu hayallere giden yolda bir ışık oldu.
PROF. DR. AKGÜL: "YARDIM DEĞİL, UMUT VERİYORUZ"
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Aziz Akgül, mikrokredinin amacını net bir şekilde özetliyor: "Her yoksula hibe yardım yapmak kaynak israfıdır. Mikrokredi, yoksulluğu kendi emeğiyle aşmak isteyen kadınlara verilen bir fırsattır. Onlara sadece kredi değil, bir başlangıç imkanı veriyoruz."
HER 1 TL'LİK DESTEK 4 TL SOSYAL GETİRİ SAĞLIYOR
Social Value UK'in yaptığı etki analizi, mikrokredinin toplumsal faydasını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Verilen her 1 TL'lik mikrokredi, toplumda 4 TL'lik sosyal getiri yaratıyor. Bu oran, kamu kaynaklarının etkin kullanımında mikrokredinin ne kadar önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
HEDEF 2030: 7 MİLYON AİLEYE ULAŞMAK
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Fatih Akgül, mikrokredinin insan onuruna yakışır bir kalkınma modeli olduğunu vurgulayarak, "Bugün geldiğimiz nokta umut verici olsa da asıl hedefimiz 2030 yılına kadar 10 milyar TL’lik krediyle 7 milyon haneye ulaşmak. Bu sadece bir finansal büyüme değil, toplumsal eşitlik ve fırsatlara erişimin güçlendirilmesidir. Bu mücadelede herkesin katkısı kıymetlidir," ifadelerini kullandı.
KADINLARIN AZMİYLE DEĞİŞEN HAYATLAR
Mikrokredi desteğiyle hayatları değişen Arzu Baylan (Diyarbakır), Adile Çiftçi (Şanlıurfa), Hülya Medet (Kayseri) ve Sabiha Önder (Ankara) gibi binlerce kadının başarı hikayesi, bu programın dönüştürücü gücünü gözler önüne seriyor. Eşini kaybeden Arzu Hanım gelinlik mağazası sahibi olurken, zorlu bir yaşam mücadelesi veren Adile Hanım kafe işletiyor. İlkokul mezunu Hülya Hanım tekstil mağazası açarken, terzi Sabiha Hanım kendi çeyiz dükkanının sahibi oldu. Bu kadınların aylık gelirleri 35 bin TL ile 55 bin TL arasında değişiyor ve hepsi mikrokredi sayesinde kendi ayakları üzerinde durmanın gururunu yaşıyor.
GENEL MÜDÜR ORHAN'DAN DAYANIŞMA ÇAĞRISI
TGMP Genel Müdürü Halil Orhan, "Kadınların başı dik, çocuklarının geleceği umut dolu olsun istiyoruz. Mikrokredi sadece bir finansal destek değil; bir yaşam hakkıdır," diyerek herkesi bu sosyal dönüşüme ortak olmaya davet ediyor.
GÜCÜNÜ KADINLARDAN ALAN BİR GELECEK İÇİN
Bugün Türkiye'nin dört bir yanında mikrokrediyle hayata tutunan kadınlar, sadece kendi yaşamlarını değil, çevrelerindeki toplumu da olumlu yönde etkiliyor. Bu başarı hikayeleri, küçük bir destekle büyük değişimlerin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Mikrokredi, dar gelirli kadınlar için sadece bir umut kapısı değil, aynı zamanda kendi emekleriyle araladıkları yeni bir hayatın anahtarı oluyor.