Felaket değil, beyaz bereket!

TAKİP ET

Barajlarımız doluyor, ekili alanlarımız besleniyor, yer altı sularımız zenginleşiyor.

Son iki yıldır ülkemizin neredeyse tüm bölgeleri önemli bir kuraklığa maruz kaldı. Kış aylarında yeterince kar yağmamasına ilave olarak baharda da yağmursuz geçen günler, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere bütün sektörleri derinden etkilemişti.
Tarım ve hayvancılık üreticileri S.O.S vermeye başlayan kuraklık tehlikesinin adım adım gelmekte olduğunu görüp çaresiz kara kara düşünmeye başladığı anda son bir haftada Karaman başta olmak üzere tüm ülkede yağan kar ve yağmurlarla adeta bayram yapmaya başladılar.
Barajlarımız doluyor. Akarsularımız çoğalıyor, ormanlarımız başta olmak üzere yeşil alanlarımız tüm gıdalarını alarak besleniyor, yer altı sularımız zenginleşiyor
Yağış açısından bereketli bir dönemi geride bırakırken bu günlerde ülkemizin her karışı kara adeta doydu.
Bu arada yoğun kar yağışı tabi ki ulaşımda bir takım olumsuzlukları beraberinde getirdi ancak tarımla uğraşan çiftçilerimiz başta olmaz üzere ekonomik sorunlar yaşayan tüm kesimlere bayram hocası yaşatmaya devam ediyor. Bilinçsiz yayın kuruluşları karı afet beyaz esaret başlıkları servis etmesi ise ülkemizin yarınları adına oldukça düşündürücüdür.
Kuraklıktan, susuzluktan dolayı kuyulardan su çıkmamaya başladı. Tarlalarda büyük obrukların sayısı her geçen artarken, tehlikenin boyutları bazı kesimlerce dile getirilmişti. Elektriğe yapılan fahiş fiyat artışları ile birlikte çiftçilerimiz ürünlerini nasıl sulayacaklarının çarelerini ararken, kar yağışı herkesin imdadına yetişti.
“Beyaz Berekettir” karın adı Anadolu’da. “Felaket” diye anılmaz “insanın” yaşadığı  yerlerde.
“Rahmet yağmalı ki, karnımız da ambarımız da şenlensin” denilir. Böyle denilse de kurt, kuş, davar, börtü, böceklerin nimetidir kar.
Bağ, bahçe, meyveli, meyvesiz ağaçlar ayrıca dile gelir. 
Hz. Ömer (r.a.) efendimizin; “Dağlara bile buğday saçın ki, İslam beldesinde kuşlar aç kalmasın” sözü, belki de bu âdetin halen yaşamasına sebeptir.
Anadolu’da “Beyaz Bereket” olan kar, şehirlerde yaşayanlar tarafından “Beyaz Felaket” olarak adlandırılmaktadır.
Bereket kavramından ve karnını doyurduğu Anadolu’dan habersiz yaşayan ve görevi kamuoyunu haberdar etmek olan bir kısım medya, ısrarla “felaket” olarak değerlendirmekte.
Evet, kar sebebiyle yollar kapanıyor, trafik kazaları meydana geliyor, başka hadiseler vuku buluyor, hayat akışı yavaşlıyor veya tamamen duruyor ama yine de berekete felaket demek, en azından insan olan insanlara yakışmıyor.
Kar sebebiyle yaşanılan sıkıntıları görenlerin, bir de karın memleketimiz üzerindeki hayrını ve bereketini görmelerini sağlamak gerek. 
Barajlarımız doluyor. Akarsularımız çoğalıyor, ormanlarımız başta olmak üzere yeşil alanlarımız tüm gıdalarını alarak besleniyor, yer altı sularımız zenginleşiyor.
Yağış mevsimi başlamadan önce kırsal kesimde ciddi bir telaş vardı. Pek seslendirilmiyordu ama kuraklık endişesi içten içe, çiftçimizi derin derin düşündürüyordu.
Toprak yanıyordu ve ekilen tohumlar zarar görmeye başlamıştı. Kar ve yağmur öyle bir bereketle geldi ki, çiftçimizin yüzü güldü.
Oysa yüzü gülen biz olmalı değil miyiz? Kar bereketinin zenginliğini en çok yiyecek ve içecek olan şehirlerde yaşayan insanlar değil mi?
Gelin bereketi felaket olarak isimlendirmeyelim. Hamdolsun çok bereketli topraklarda yaşıyoruz.