Bu nasıl bir Vali!

TAKİP ET

Gazete Anadolu İmtiyaz sahibi Ayşe Oğuz'un "Bu nasıl bir Vali!"

Allah devletimize zeval vermesin..
Rabbim Devlet Baba Valimiz Tuncay Akkoyun’a güç kuvvet versin..
Biricik oğlum Okyanus’u önceki gün Kazımkarabekir’de parka götürmüştüm ki kısa zamanda geri dönmek zorunda kaldım. Eve suratım asık, moralim dip yapmış olarak döndüm. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ama birkaç damlasına engel olamadım.
Parkta, 12-13 yaşlarında abilerinin himayesinde dört çocukla karşılaştım ama ne karşılaşma. Çocukların terlikleri bile yok. Abi ile sohbet ve sonrasında karşımıza çok büyük bir acı çıkıyor.
10 aydır elektriklerinin olmadığından bahsediyor çocuk yaşta ki o abi.
Akşamları karşılarında oturan yakınlarında geçirdiklerini belirtiyor. Abla, bizim elektriğimizi açtıramadık. 5 kardeşiz kimse ilgilenmiyor, ama nasıl elektriğe kavuşabiliriz diye soruyor.
Çocuk yaşta sorumluluk üstlenmiş abi evlerini de tarif ediyor.
Dayanamadık, apar topar araca atladık. Yolda karşılaştığımız bizim Subaşı Mahallesi Muhtarı, Gönül İnsanı Serkan Küçükkoraş ile evin kapısını çaldık. 12 yaşındaki evin reisliğini üstlenen abi elinde fenerle bizi evin önünde karşıladı. 
Zifiri karanlıkta eve girdik, girmez olsaydık. Öyle bir tablo ile karşılaştık tam bir facia. Sağlıksız bir ortam, tek oda ve mutfağın bir kısmı yıkılmış. Beyanlarına göre ev akrep kaynıyor ve akrep yuvası. Anne hiç kaldırmadığı tek odadaki yatakların üzerini imkanları doğrultusunda derme-çatma bir cibindirik ile çevirmiş ve gece çocuklarını böylece akreplerden koruduğunu söylüyor. Bir vatandaş buzdolabı vermiş. İkinci el o buzdolabı bahçenin duvarına yaslanmış, çünkü elektrik olmayan yerde buzdolabını fenerle çalıştıracak halleri yok ya.
Gıda, beslenme diye bir şey yok. Bundan şikayet etmiyorlar, dolapları olmadığı için yiyeceklerini günlük temin etmeye çalıştıklarını söylediler.11 yaşlarında bir çocuk rahatsız ve epilepsi hastası imiş. Beni ne olur havuza gönderin diye yalvarıyor, onun o karanlıkta hayalleri havuza gidip arkadaşları ile suya girmek.
Gözümün önündeki bu gerçekleri görmeyen bizler, bu ailenin yaşadıklarından sorumluyuz. Bunun hesabını veremeyiz. Peygamber efendimiz S.A.V, “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir” derken her şeyi anlatmış zaten.
Araştırdım. Bin tane mazeretle karşılaştım. Neymiş efendim ikametleri yokmuş, onun için yardım yapılamıyormuş, neymiş efendim kocaları batırmış, çıkarmış. Hepsini bir kenara bırakın beyler. Önce insanız, bunu hiç ama hiç unutmayın. İkametleri yok diye o çocuklar ölsün mü? Onların yaşama hakları yok mu? Akrep mi soksun, karanlıkta açlıktan mı hayata veda etsinler. O anne, o baba ne yapsın? Onların yerine kendinizi bir koyun ve düşünün. O çocukları bakıp da göremeyen, görmek istemeyen seçilmiş-atanmış, sorumlu, sorumsuz kim varsa hepsini şiddetle kınıyorum. Bu arada bu faciayı paylaştığım Kazımkarebekir’in İl Genel Meclis Üyeleri Durmuş Kılbasanlı ile Durmuş Demirci’yi de hassasiyetleri ve çabaları dolayından kutlamadan geçemeyeceğim.
İnanın o akşam yemek boğazımızdan geçmedi ve ne eşim ne ben ağzımıza bir lokma koyamadık ama biricik oğlumuz Okyanus’un yemeklerini hazırlamayı ihmal etmedik. O anda, o karanlıkta çocuklar gözümün önüne geldi, bir kez daha kahroldum.
Aklıma devletimiz geldi. Her konuda duyarlı, çözümcü kentimiz için çok büyük bir şans olarak gördüğüm Valimiz Tuncay Akkoyun’u arayarak, durumu izah ettik. Hemen bilgilerini at, devlet olarak bizim başka ne görevimiz var diyerek yüreklerimize adeta su serpti. Evin, çocukların fotoğraflarını ve bilgilerini Valimiz Akkoyun’a gönderdim ve sıkıntı içinde rahat bir nefes almamı sağladı Devlet babanın yaklaşımları. Gece gündüz demeden mesai menfun tanımadan 7/24 Karaman'daki insanların huzuru ve mutluluğu adına çözüm üreten bir anlayış içerisinde olan sıradışı valimizi kutluyorum.
Çocuklar zifiri karanlıkta ağlarken bizim kayıtsızlığımız söz konusu olamazdı.
Gönül insanı gönlü, sofrası, kapısı ve alnı açık olandır. İnsanların acılarını ve sancılarını, sevinçlerini ve sürurlarını paylaşan, iyi günde de kötü günde de yanlarında olandır. İnsanlara ulaşmanın yolunun problemlerini çözmekten, dertlerine deva olmaktan geçtiğini bilendir. 
Ülke olarak gönül insanlarının sayısının artma günündeyiz. Gönül adamı olabilmek için mağdurların yanında olmak, ellerinden tutmak lazımdı.
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta haykırıyor.
Aç ve açıkta kimse kalmayacak. Devletin şefkatli eli her yere, herkese ulaşacak.” diye.
Devletimize ne oldu sorusu aklıma gelmeden olaya el koyan Valimiz Tuncay Akkoyun’un hassasiyeti ile Devletimizin sevecenliğini, babalığın, şefkatini bir kez daha yaşadık.
Benim devletim güçlüdür. İyi ki varsın Devlet Babamız Vali Akkoyun.