"Bir olmayı Siz de Bir Deneyin"

TAKİP ET

Ak Parti İl Başkanı Abidin Çağlayan, CHP İl Başkanı Mustafa Cem Kağnıcı’nın 27 Mayıs demokrasi esrgisine katılan bürokratların resimlerini kullanarak uyarı yapması ve hukuku işaret etmesinin ardından AK Parti İl Başkanı Abidin Çağlayan’dan cevap gecikmedi ve Çağlayan şu görüşleri paylaştı:
“CHP Karaman İl Başkanı Sayın Mustafa Cem Kağnıcı’ya;
Keşke…
Keşke tarihimizde kara bir 27 Mayıs yaşanmasaydı.
Keşke gelecek nesillerimize demokrasiye vurulan bir darbe olarak 27 Mayıs’ı anlatmak zorunda kalmasaydık.
Keşke bu kara günün kara fotoğrafları hiç olmasaydı.
Keşke demokrasinin gerektirdiklerini en son 15 Temmuz’da iyice kavramış olsaydık.
Keşke söz konusu ülke olunca, devlet olunca, millet olunca hepimizin bir olduğunu unutmasaydık.
Keşke söz konusu demokrasi olunca işçisi, köylüsü, esnafı, memuru, küçüğü, büyüğü, öğrencisi, müdürü, bürokratı topyekun dur diyecek ve eğilmeyecek kadar güçlü olduğunu hatırlasaydık.
Keşke rahmetli Adnan Menderes’i anmak adına yapılan bir etkinliğe katılımdan, katılımcılardan şikayetçi olmak yerine gelecek nesillerimize bu durumu nasıl aktarabiliriz sorusuna cevap arasaydık.
Keşke kanun maddelerinin satır satır altını çizmek yerine demokrasimize darbe vurma girişimlerini satır satır okuyup “Ben neredeyim, ne yaptım, ne yapıyorum?” sorularını sorabilecek, bir özeleştiri yapabilecek kadar pişmiş olsaydık.
Keşke insan kazanmanın, insani değerleri yeşertmenin, seçim kazanmaktan daha önemli olduğunu anlamış olsaydık. Hadi seçim kazanma olayında takılı kaldık diyelim, keşke başa geçelim de nasıl geçtiğimizin önemi yok anlayışında olmasaydık.
Keşke dilimizde “darbe” diye bir kelime hiç olmasaydı, hadi oldu diyelim, bununla hiç karşılaşmasaydık.
Keşke bugün böyle bir yazıya hiç gerek kalmasaydı.
Sayın Kağnıcı, tek amacımız “keşke” dememek için duyarlı vatandaşlarımızı, STK temsilcilerimizi, bürokratlarımızı kısaca hepimizi demokrasinin gerektirdikleri uğruna diri ve iri tutabilmektir. Bu uğurda da sizin yaptığınızın aksine daha tutarlı, daha bütünleştirici işler yapmaya ve bunları da en uygun üslupla anlatmaya devam edeceğiz, üstelik bunları sizin gibi televizyon başında oturarak değil bugün katılımlarına dil uzattığınız müdür ve memurlarımızın bizzat yanında olarak yapacağız. 
Birliğimize, dirliğimize lütfen içinde “suç işlemek, korku, baskı” gibi sizin literatürünüzde çok olan, geçmişinizde daha çok bulunan sözler etmeyin ve “bir” olabilmeyi siz de bir deneyin.”