Akkuş: "Yemi Tefecilerden Kurtarmalıyız"

TAKİP ET

Karaman Süt Üreticileri Birliği Başkan Süleyman Selim Akkuş, çiğ süte fiyatlarına yapılan artış sonrasında yem piyasasını ele geçiren tefecilerin sahneye çıkarak, üreticiye adeta 'arifeyi gösterip, bayramı göstermediğini', yemlere hemen fahiş artışlar yaparak üreticiye siz üretmeyin, tüketiciye ise siz tüketmeyin dayatmasına girdiğini asıl tehlikenin ise bunların insan sağlığı ile direk olarak oynadığını söyledi.

Çiğ Süt fiyatının 3.2 TL’den 4.7’ye çıkarılmasının açıklandığı günün ertesine yemlere fahiş zamlar gelmesi üreticiyi aynı sıkıntıya döndürdü diyen Karaman Süt Üreticileri Birlik Başkanı Akkuş, “Bakanlık çiğ sütü 3.20 kuruştan, 4.70 kuruşa çıkartarak üreticiyi sevindirdi.1 yıldır zararına satış yapan üreticiye bu durum tak etmiş, ineklerini kesime göndermeye başlamıştı ki, bakanlığımızın açıkladığı fiyat süt üreticisine nefes olmuş, bir nebze rahatlatmıştı. Ancak süte yapılan bu artışın hemen akabinde yemde tefecilik yapan firmalar büyük zam yaparak, sevincimizi, umudumuzu elimizden aldı. Yemin hammaddesinin büyük bölümü ülkemizde üretilmesine rağmen, mısır, buğday gibi ürünler karaborsaya düşmesine anlam vermek mümkün değil. Mısır 2 bin 840 liradan 4 bin liraya, arpa 4 bin 400 liraya, buğday ise 6 bin liraya yükseltildi. Yapılan bu fahiş artışın dövizdeki artışla hiçbir alakası yoktur ve hammadde stokçularının rant elde etmesinden başka bir şey değildir.” dedi.

HİLELİ ÜRÜNE DAVETİYE
Sütte oynanan bu oyuna yetkililerin bir an önce çare bulması gerektiğinin de altını çizen Başkan Süleyman Selim Akkuş, “Bakanlığımız derhal yem fiyatlarına müdahale etmesi kaçınılmazdır. Resmen tefecilik yapan, hammadde stoklayan, tefecilik yapanların üzerine gitmesi gerekir. Bu şartlar altında hayvancılık bitecek. Süt olmazsa, et de olmaz. Bunlar ülkemizi dışa bağımlı hale getirmek için çaba sarf ediyor. Bıçak kemiğe dayandı ve bu şartlarda süt üretimi dolayısıyla et üretimi olmaz. Hayvancılığımız uçuruma sürüklenmek isteniyor. Hayvancılıkta girdi maliyetlerine yüzde 80, ambalaj malzemelerine ise yüzde 100’ün üzerinde artış yapıldı. Üretici külliyen zararda, tüketici ne yapsın. Bu şartlarda market raflarından bir litre süt 15 lirayı bulacak demektir. Çocuklarımız nasıl süt tüketecek, sofralarımıza nasıl peynir, yoğurt, tereyağı gelecek. Süt ürünleri sofraya gelemeyecek. O zaman yine fırsatçılara gün doğacak ve sahte, hileli ürünler rağbet görecek. Bu ülkemiz insanının sağlığına tehdidi beraberinde getirecektir. Üretemesek, Türk tarımı bir darbede buradan alırsa geleceğimiz bitecektir demektir. Tek çare bakanlığımızın gerekli müdahaleyi yaparak, bu tefecilerin oyununa son vermesidir.” Dedi. 

HAYVANCILIKTA YANGIN VAR 
Damızlık Koyun ve Keçi Birliği Başkanı Yücel Yaman, yaptığı açıklamada üreticilerimiz Her geçen gün yem fiyatlarına yapılan zamlar hayvancılığımıza zor günler yaşatıyor diyerek, Küçükbaş’ta devam eden yangının boyutlarının büyüdüğünü ve üreticinin nefes alamaz hale geldiğini söyledi.
Başkan Yücel Yaman’ın konu ile ilgili açıklaması şu şekilde: 
“Küçükbaş hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilerimizin ürettiği ürünlerde fazla bir artış olmamakla birlikte yem fiyatlarının sürekli artması sektörümüzü dar boğaza sürüklemektedir. Küçükbaş sektörümüzdeki yangın o kadar ciddi boyuta ulaştı ki, nefes almakta zorlanmaktayız. Bu durum korkutucu bir hal almaya başlamıştır. 
Bu nedenle acilen gerekli müdahalelerde bulunulmalıdır. 
Yem sanayicilerinin çeşitli nedenler ileri sürerek fiyatlarda artırıma gidilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir.
Kesif yem üreten fabrikalar yem hammaddelerinin dışarıdan geldiğini ve dövizdeki artışlara paralel olarak zam yaptıklarını öne sürüyorlar ama yemde tamamen dışa bağımlılık gibi bir durum yok. Kesif yemin içindeki hammaddelerden mısır, çavdar, arpa, yulaf, buğday kepeği, küspeler gibi büyük çoğunluğu ülkemizde yetiştirilen ve iç piyasadan karşılanan hammaddelerdir. Sadece vitamin ve mineral gibi katkı maddeleri dışarıdan ithal edilmektedir. Ancak bunların da yem fiyatlarını fahiş bir şekilde artıracak çok önemli unsurlar olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla fabrikalar döviz kurlarını da bahane ederek sürekli zam yapıyorlar.
Yem fabrikalarının ürettiği yemlerin maliyetleri sıkı bir şekilde denetlenip gerçek fiyatlandırma yapılarak hem haksız kazançların önüne geçilmeli hem de yetiştiricilerimizin bu konudaki mağduriyeti giderilmelidir. Aksi takdirde yem fiyatlarındaki artışlar nedeniyle üretimin olumsuz etkilenmesi devam edecektir. Geçen her gün ülkemizin hayvansal varlığı, gıda üretimi tehlikeye girmektedir. Durumun ciddiyetini elimizdeki hayvansal varlığımızı kaybettikten sonra anlamamızın kimseye faydası olmayacaktır.”