Gençlik yıldı
Günümüz gençliği, inanç konusunda ciddi şüpheler ve tereddütlerle karşı karşıya. Modern hayatın sunduğu hızlı değişim, bilgi kirliliği ve seküler yaşam tarzı, gençlerimizi dini konularda çıkmaza sürüklüyor. Peki, bu çıkmazdan kurtuluş nasıl olacak? Onları, dini konularda yaşadıkları belirsizliklerden kurtarmak için hangi doğru dini bilgiyi sunmalıyız? Öncelikle, doğru dini bilginin kaynağı nedir? Bu soruya net bir cevap vermek gerekiyor. Ana kaynak, Kur'an'dır. Çünkü Kur'an, Allah tarafından korunmuş, tahrif edilmemiş tek kitaptır. Allah, Kur'an’ın korunacağına dair şu garantiyi veriyor: “Şüphesiz o Zikr'i (Kur’an'ı) biz indirdik; onun koruyucusu da elbette biziz.” (Hicr Suresi, 15:9). Bu ayet, Kur'an'ın bozulmadan, tahrif edilmeden günümüze kadar geldiğinin garantisidir. Bu nedenle, dini konularda başvurulacak birinci ve en güvenilir kaynak Kur'an'dır. Diğer dini kaynaklar olan hadisler, sahabe örnekleri ya da fıkhi yorumlar ise, asırlar boyu birçok farklı etkiyle bozulmuş, değiştirilmiş olabilir. Bu yüzden, Kur'an dışında geleneksel olarak kabul edilen kaynakların doğruluğunu Kur'an'a sormamız gerekir. Örneğin, Hz. Peygamber'e atfedilen bazı hadisler ya da sahabe örnekleri, zaman içerisinde kişisel ihtiraslarla çarpıtılmıştır. ÖRNEĞİN RECM RİVAYETİ Bir hadisin ya da sahabe örneğinin çarpıtılmış olduğuna dair klasik bir örnek, özellikle kadınların taşlanarak öldürülmesi (recm) konusundaki rivayetlerdir. Bazı hadis kaynaklarında zina eden evli kişilerin taşlanarak öldürülmesi gerektiği iddia edilmiştir. Ancak Kur'an bu konuda net bir tavır sergiler ve recm cezasından bahsetmez. Zina ile ilgili hüküm, Nur Suresi’nde belirtilmiştir: “Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun.” (Nur Suresi, 24:2). Bu ayet, zina cezasının taşlama değil, belirli bir ölçüde sopa cezası olduğunu açıkça ifade eder. KURAN’A AYKIRI BİLGİLER REDDEDİLİR Dolayısıyla, böyle bir hadisle karşılaştığımızda Kur'an’a bakarız. Kur'an, recm cezasını öngörmüyorsa, bu hadisin ya yanlış nakledildiğini ya da uydurma olduğunu anlarız. İşte, dini bilgileri Kur'an'a sormak bu şekilde işler. Kur'an'ın çelişmediği, doğruladığı bilgiler güvenilir kabul edilirken, Kur'an’a aykırı bilgiler reddedilir. BU KURAN İNSANLARA BİR AÇIKLAMA TAKVA SAHİPLERİ İÇİN BİR HİDAYET VE ÖĞÜTTÜR Bugün gençlerimizin çoğu, "Tanrı var ama din yok" anlayışına yöneliyor. Bunun sebeplerine baktığımızda, dinin yanlış temsil edilmesi, çelişkili dini bilgiler ve bazen dini liderlerin tutarsız davranışları dikkat çekiyor. Din, gençler için baskıcı ya da zorlayıcı bir yapı gibi algılandığında, bu anlayış onları dinden uzaklaştırıyor. Oysa Kur'an, tüm insanlık için bir rehberdir. Kur'an, özgürlük, adalet, hakikat arayışı ve ahlak gibi temel insani değerleri öğretir. “Bu Kur’an, insanlara bir açıklama, takvâ sahipleri için de bir hidayet ve öğüttür.” (Al-i İmran Suresi, 3:138). KURAN YAŞAM REHBERİDİR Gençlerimize bu evrensel değerleri sade, anlaşılır ve hayatlarına dokunacak şekilde anlatmalıyız. Dini ritüellerin ötesine geçerek, dinin bir yaşam rehberi olduğunu göstermeliyiz. Kur'an'ın rehberliğinde sunacağımız doğru bilgi, gençlerimizin inançlarını güçlendirebilir ve onları şüphelerden uzaklaştırabilir. Sonuç olarak, gençlerimizi inanç alanındaki tereddütlerinden kurtarmak için, Kur'an'ın öğretilerine dayalı doğru dini bilgiyi sunmak şarttır. Din, baskı aracı değil, insanın özgürleşmesini sağlayan bir rehberdir. Gençlerimiz, bu rehberliğe ihtiyaç duyuyor ve onlara bu fırsatı sunmak bizim sorumluluğumuzdur.