Erdoğan'dan "İslam Güncelleme" operasyonu
Ayağımıza gelen bu tarihi fırsatı kaçırmayalım
Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle Suriye’de yeni bir dönem başladı. Halk, sadece siyasi özgürlüğüne değil, aynı zamanda dini ve toplumsal bir dönüşüm sürecine de adım attı. İlk cuma namazı, Şam’ın sembolik mekânı Emevi Camii’nde kılındı ve bu, Suriye’nin yeniden inşa sürecinin başlangıcını simgeleyen tarihi bir olay olarak tarihe geçti. Heyet Tahrir Şam ( HTŞ ) lideri Ebu Muhammed El Colani (Ahmed Hüseyin El Şara), cuma namazına katılarak halka barış ve birlik mesajları verdi. "Bundan sonra ülkeyi yeniden inşa etmek için çalışacağız. Allah’ın yardımıyla zafere ulaşacağız" diyerek silahların bırakılması ve barışçıl bir sürecin başlaması gerektiğini vurguladı. Bu mesaj, Suriye’de yeni dönemin adalet, barış ve dayanışma üzerine inşa edileceğini işaret ediyor. ERDOĞAN VE İSLAM’IN GÜNCELLENMESİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte “İslam’ın güncellenmesi” gerektiğini ifade etmiş, ancak bu düşünce Türkiye’deki tarikat ve cemaatlerden yoğun tepki almıştı. Bu nedenle, Türkiye’de bu konuda somut adımlar atılamamıştı. Ancak bugün, Suriye’deki dönüşüm Erdoğan’ın vizyonunun farklı bir zeminde gerçekleşmesini sağlıyor. Geçici Hükümet liderleri, hutbelerinde ve halka verdikleri mesajlarda İslam’ı bidatlerden arındırma, Kur’an’a dönme ve peygamberin Kur’an merkezli sünnetini rehber edinme çağrıları yapıyor. Erdoğan’ın Türkiye’de dile getirdiği ama gerçekleştiremediği "öze dönüş" hamlesi, Suriye’de somut bir gerçeklik haline geliyor. AFGANİSTAN VE İRAN’DAN ALINACAK DERSLER Afganistan’da geleneksel aşiret yapılarının ve radikal yorumların İslam’ı şiddetle özdeşleştirmesi, İran’da ise mezhepçi bir teolojinin baskıcı rejimlere zemin hazırlaması, İslam dünyasına model oluşturmak yerine derin yaralar açmıştır. Ancak Suriye, bu hatalardan ders alarak yeni bir İslam anlayışı inşa edebilir. Bu anlayış, Kur’an merkezli bir dini ve toplumsal düzeni temel almalıdır. HTŞ liderlerinin barış, adalet ve kardeşlik çağrıları, bu dönüşümün Kur’an’ın evrensel mesajına uygun bir model olacağına dair umutları artırmaktadır. ŞAM VE MEHDİ BEKLENTİSİ: ÖZE DÖNÜŞÜN SEMBOLÜ Mehdi’ye atfedilen adalet, barış ve hurafelerden arındırma misyonu, İslam dünyasında özlenen bir dönüşümün sembolü olmuştur. Bugün Suriye’de yaşanan değişimler, Mehdi’ye atfedilen misyonun toplumsal bilinç ve liderlerin iradesiyle gerçekleşebileceğini gösteriyor. Şam, bu özlemin hayata geçebileceği bir zemin sunuyor. Mehdi’den beklenen “öze dönüş” hareketi, Suriye’de halkın ve liderlerin çabasıyla Kur’an rehberliğinde başlamış görünüyor. EMEVİ CAMİİ: YENİ DÖNEMİN SEMBOLÜ Emevi Camii’nde kılınan ilk cuma namazı, Suriye’nin yeni dönemi için tarihi bir sembol oldu. Türkiye’yi temsilen Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın burada bulunması, Erdoğan’ın yıllar önce dile getirdiği “Emevi Camii’nde namaz kılacağız” vizyonunun sembolik olarak gerçekleştiğini gösteriyor. Bu, Türkiye’nin Suriye’deki yeniden inşa sürecinde rehberlik eden bir aktör olduğunu bir kez daha ortaya koydu. İSLAM’IN YENİDEN DOĞUŞU Suriye, bugün sadece özgürlüğünü kazanan bir halkın ülkesi değil, aynı zamanda İslam’ın yeniden inşa edileceği bir zemin haline gelmiştir. Halkın barışçıl çağrılara verdiği destek ve liderlerin Kur’an merkezli bir dönüşüm hedefi, İslam dünyası için umut verici bir başlangıçtır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İslam’ın güncellenmesi” söylemi, Suriye’de somut bir gerçekliğe dönüşmüş ve İslam’ın öze dönüş hareketi burada başlamıştır. Eğer bu süreç başarıya ulaşırsa, İslam dünyası sadece kendi içindeki bidatlerden kurtulmakla kalmayacak, aynı zamanda tüm dünyaya adalet ve barış mesajını yeniden sunacaktır. Allah’ın nurunun tamamlanacağı bu süreç, sadece Suriye için değil, tüm insanlık için bir umut ışığıdır.