“EĞİTİM OLMADAN HİÇBİR ŞEY OLMAZ”
Milli Eğitim Bakanlığı Fatih Projesi kapsamında gerçekleştirilen tablet dağıtım töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fatih Projesi sadece tablet bilgisayarlardan ibaret değil.
Bilgisayarlarla birlikte etkileşimli tahtayı, çok fonksiyonlu yazıcıyı, fiber optik interneti de kapsıyor. Bu altyapıyı tamamlayacak şekilde her derse özgü eğitim içeriği hazırlanıyor. Videolarla, görsellerle dersler daha anlaşılır, daha zevkli hale getiriliyor” . ATO Congresium’da düzenlenen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Projesi’ni başarıyla yürüten Milli Eğitim Bakanlığı’nı kutlayarak, katkısı lara teşekkür etti. Ülkemizin eğitim tarihinde son derece önemli bir adımı atmanın gururunu, heyecanını yaşadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bu projeyi hayata geçirmek için arkadaşlarımla müzakereleri yaptığım da, burada bir aksamanın olmasına tahammül etmemiz mümkün değil, çünkü böyle dev projelere bu ülkede alışamayanlar var k. Onları da buna alıştırmamız gerekiyor, onun için kararlı olmamız lazım. Yol haritamızı gayet iyi uygulamamız lazım ki buna öğretmenlerimiz olsun, öğrencilerimiz olsun, velilerimiz olsun gün geçtikçe, ‘Evet sizim devletimiz yapar’ desin. ‘Gerek etkileşimli tahtalar, gerek tablet bilgisayarlarla beraber, bu gerçekleşti ve geleceğe çok daha farklı bakıyoruz’ desinler. Bugün, 81 vilayetimizde 700 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim ediyor, eğitim sistemimize kazandırıyoruz. Bugüne 737 bin 800 tablet bilgisayarı öğrenci ve öğretmenlerimizin kullanımına sunduk. İnşallah, 2016 yılından itibaren dört yıl süreyle, 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı yine öğrencilerimize teslim edeceğiz” . FATİH PROJESİNİN ÖNEMİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihalesi yapılarak, sonuçlandırma safhasına bu çalışmanın, Türkiye’de ve dışarıda üretimi yapılacağını ve bu üretimle birlikte ülkemizin aynı da bilişim teknolojisinde bir üs olmanın adımını atmış olacağını, ülkemizin sadece pazar olmayacağını, aynı da bu işin üssü haline geleceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, teslim edilen 700 bin tablet bilgisayarın, öğrenci ve öğretmenlere hayırlı olması dileğini ifade ederek şöyle söyledi: “Bu tablet bilgisayarların, milletimiz ve memleketimiz için hayırlı araştırmalara, hizmetlere vesile olmasını temenni ediyorum. Fatih Projesi’yle, eğitimde gerçekten de çok güçlü, kaliteli bir altyapı kuruyoruz. Bu tablet bilgisayarlar tamamen yerli tasarımlarla ülkemizde üretildi. Tabletlerimiz birçok bakımdan piyasadakilerden daha üstün niteliklere sahip. Fatih Projesi sadece tablet bilgisayarlardan ibaret değil, bilgisayarlarla birlikte etkileşimli tahtayı, çok fonksiyonlu yazıcıyı, fiber optik internet bağlantısını öğrencilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu altyapıyı tamamlayacak şekilde her derse özgü eğitim içeriği hazırlanıyor. Videolarla, görsellerle dersler daha anlaşılır, daha zevkli hale getiriliyor. Bu çalışmaların da süratle tamamlanarak öğrencilerin hizmetine sunulacağına inanıyorum." “BİZİM İLİM ANLAYIŞIMIZ TAKLİTÇİLİĞE, TEKRARA, MADDİYATA DAYANMAZ” Geniş ve çok derin ilim eğinin, ilimle yoğrulmuş irfanın, hikmetin temsilcisi bir millet olunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim ilim anlayışımız taklitçiliğe, tekrara, maddiyata dayanmaz. Tam tersine bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır. İlmin peşine, özellikle kazanç için, dünyalık menfaatler için değil, hakikatlere muttali olmak, ulaşmak için düşülür. Hani diyor ya, 'İlim, ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir', mesele bu. Kendini bilmek çok önemli. 'Ya kendin bilmezsen nice okumaktır.' Çağının önüne geçemeyen, insanını geliştirmeyen, ruhları coşturmayan, hakikatin hakkını vermeyen ilmin nezdimizde bir kıymeti yoktur. Bizler Batı'nın yaptığı gibi tabiata, dünyaya hükmetmek için değil bilakis tabiatın kanunlarını hakikatini öğrenmek ve öğretmek için ilim tedris eden bir eğe sahibiz. Tarihimizin her döneminde devrinin yıldızı haline gelmiş, diğer toplumlara örnek olmuş nice değerlerimiz, nice âlimlerimiz, ariflerimiz vardır" . Bu bilinçle ve özgüvenle 12 yıl boyunca önceliklerinin en başına eğitimi aldıklarını, milli bütçenin ve personelin yarısını eğitime ayırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zira 'Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz' k. İkinci sıraya sağlığı koyduk ve ülkemizin dört temel taşı olarak eğitim, sağlık, adalet, emniyet k. Bunlar olmadan hiçbiri olmaz" . EĞİTİMDE YENİ TÜRKİYE FARKI Eğitim konusunda geçmişte yaşananları anlatan ve bunları öğrencilerin bilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski Türkiye'de büyükşehirlerde bile, örneğin ben İstanbul'da okudum, imkânlar öylesine sınırlıydı ki bu süreci tamamlamak için gerçekten çok büyük bir sabır ve azim gerekiyordu. Bir sırada üç öğrencinin oturduğu, aynı sınıfta 70 öğrencinin ğu okullarda biz eğitim öğretim gördük. Bu yüze çıkıyordu. Kara tahtanın önünde, toz toprak için ders işlenmeye çalışılırdı. Okul olsa öğretmen olmuyor, öğretmen olsa ders kitabı, defteri bulunmuyordu. Kırtasiye dükkânlarının önünde kuyruğa girerdik, acaba kitaplarımızı temin edebilir miyiz? Sıra bize gelirdi kırtasiyeci derdi ki 'Bu kitap yok.' Şu? 'O da yok.' Okulda abilerimizden, bir üst sınıfta, teksir notları derdik, saman kâğıdından ilkel bir makinesi vardı. O makinede mürekkepler birbirine karışmış, o teksir notlarını ağabeylerimizden satın li-">li isterdik ve abiler bize onu satmazlardı. Niye? Çünkü eseri antika durumuna düşmüştü onlar için ve bize vermezlerdi. 'Nasıl olsa siz bunu kullanmayacaksınız, bize verin, paramızla.' Hayır, vermezlerdi. Çalakalem, öğretmenlerimizi dinler, notlarımızı alır ve bu şekilde eğitim öğretime devam ederdik" . Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde öğrencilere ücretsiz ders kitabı dağıtımına başlandığını hatırlatarak, bunun eğitime verdikleri önemin bir göstergesi ğunun altını çizdi. "Geçmişte, eski Türkiye'de bırakın kitapları hazır bulmayı paranızla bile bunları alamıyordunuz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir süreçten bugünlere gelindiğine işaret etti. OKULLARDA TAŞIMALI SİSTEM DÖNEMİ Köylerdeki, kasabalardaki sobalı okullara her öğrencinin koltuğunun altında bir parça odun ya da tezekle geldiği günlerin yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Şu anda bakıyorsunuz birileri 'Acaba böyle bir şey bulabilir miyiz' diye bunun gayreti içerisinde. En ücra bir mezrada böyle bir yer bulsalar, bakıyorsunuz hemen televizyon kanallarında bunları yaymaya başlıyorlar. Niye? 'Öyle diyorsunuz ama biz filanca mezrada böyle bir okul bulduk' İnsaf yani. Bulursun, doğrudur. Haberi verirsin Milli Eğitim'e o da çözülebilir. Bunların içinde hiç bunun istisnası yoktur diye bir iddianın içinde olamayız. Ama gün ola harman ola, o da gidecek. Okula ulaşmak için kilometrelerce yol yürümek gerekiyordu. Ben 45 dakikada ilkokula gidiyordum. O uzun bir mesafe Öyle taşımalı sistem falan... Geç o işi, nerede? Ama şimdi biz Anadolu'nun en ücra köşesinde taşımalı sistemle de olsa yavrularımızı okula gönderiyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaöğretim hayatının yatılı okulda geçtiğini belirterek, "Biz bu kara günleri çocuklarımız yaşamasın diyerek, eğitim altyapısını güçlendirmek için çalıştık, çabaladık. Hamdolsun bu konuda gerçekten çok büyük ilerleme kaydettik" . Bugün ülkenin yüzde 75-80'inde 30 kişi ve altı sınıflarda eğitim verildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun üzerinde 40, 50'ye çıkıyor. Ama onlar da telafi edilecek. Çünkü burada koyduğumuz hedef, 30 ve altı. Öyle sınıflarımız var ki, 20 kişi öğrenci var. Ama öyle sınıflar da var ki, bunlar tabii istisna, 40, 50, buralara ulaşan yerler de var" . “2002'DE 7,5 MİLYAR LİRA OLAN MİLLİ EĞİTİM BÜTÇESİNİ 56 MİLYAR LİRAYA YÜKSELTTİK” 2002'de 7,5 milyar lira milli eğiteme ayrılan bütçeyi 2014 sonu itibarıyla 56 milyar liraya yükselttiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız, nereden nereye. 30 bin bilişim teknolojisi sınıfı kurup okullarımıza 1 milyon bilgisayar gönderdik. 2002 yılında 346 bin 600 adet derslik sayısını ki bu sayıya 79 senede ulaşıldı, biz ise 12 senede 234 bin 473 derslik ilavesi ile bu sayıyı 581 bin 133'e ulaştırdık. Eğitimde 4+4+4 sistemine geçerek darbe döneminin ürünü haksızlıklara, adaletsizliklere, katsayıyla ortaya çıkan mağduriyetlere son verdik. Meslek liseleri, imam hatipler, diğer düz liseler, Anadolu, fen bütün bunların arasındaki ayrımcılığı ortadan rdık. Bu bir yarış. İlim, yarış. Bilgi, nerede bulursak alırız. Bu yarışın içinde 'bu başörtülü, bu başı açık', böyle bir ayrım yapmaya kimsenin hakkı yok. Okullarda kılık kıyafeti serbest bıraktık. Bunları biz yaptık. Bakın şimdi Danıştay kararını açıkladı, 'Ortaokulda, lisede başörtüsü serbesttir' . Danıştay’ın aldığı bu karar bir adaletsizliğin giderilmiş olmasıdır" . Geçmişte meslek lisesi ve imam hatip mezunlarının üniversiteye girmesinin katsayıyla zorlaştırıldığını, bunun bir adaletsizlik ğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı soruları yanıtlayan öğrenciler arasında böyle bir ayrımın kabul edilemeyeceğini, onun için rdıklarını anlattı. EĞİTİMDE BAŞÖRTÜSÜ SORUNU İki kızının başörtülü ğunu için Türkiye'de üniversite okuyamadığını, yurtdışında eğitim li-">li zorunda ğını, erkek evlatlarından birinin ise üniversiteye giriş sınavında Boğaziçi Üniversitesine girebilecek derecede puan almasına rağmen katsayı engeli iyle eğitimi yurtdışında yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri üniversitelerde başarılı klarını söyledi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demek ki oluyormuş. Neden engel oluyorsunuz? Ben diyorum ki bütün gençlerimizin önünü açmaya mecburuz. Çünkü başarı burada gizli. Bize düşen onlara en ideal anlamda ilmi, bilgiyi vermek ve yavrularımızın muasır medeniyetler iyesinin üzerine çıkmasını hazırlamaktır. Bakın şimdi hukuk ve adaletten Kur'an ve siyer öğrenimine pek çok yeni dersi müfredata yerleştirdik. Gençler şunu bilmenizi istiyorum; eğer bir nesil tarihini bilmiyorsa, bir nesil dilini bilmiyorsa, bir nesil dinini bilmiyorsa o neslin geleceği yoktur" diye . ÜNİVERSİTE SAYISINDAKİ ARTIŞ Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoksulluk, imkânsızlık iyle okula gidemeyen öğrenciler için annelere maddi destek verildiğini, böylece eğitimin önündeki engelleri rmaya çalıştıklarını belirterek, bugün Türkiye'de maddi imkânsızlık iyle okula gidemeyen öğrenci sayısının yok denilecek iyeye indirildiğini dile getirdi. En büyük atılım alanlarından birinin de yükseköğretim ğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de 76 üniversite sayısının bugün vakıf üniversiteleri de dâhil 193'e çıktığını belirtti. “SİYASETİ DÜRÜST YAPARSANIZ ÜLKE VE MİLLET KAZANIR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz öğrenciyi üniversiteye değil üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük. Yaptığımız iş bu. Bizler bu konuda rahatız. Tabii atılması gereken daha çok adımlar var. Bizlerin eleştiri noktasında da bir sıkıntısı yok. Bazıları diyor ki 'Fatih Projesi sona erdi. Tablet bilgisayar dağıtımı artık yapılmayacak'. Bunu neye dayanarak söyledikleri belli değil. Madem Fatih Projesi sona erdi, bugün dağıtılan 700 bin tablet bilgisayara ne diyeceksiniz? Hatta gelecek yıldan itibaren dağıtılacak 10 milyon 600 bin tabletin ihalesi de şu anda yapıldı, neticelenecek, ilan edilecek. Buna ne diyeceksiniz? Dert ne biliyor musunuz? Siyaseti dürüst yaparsanız ülke de kazanır, millet de kazanır. Ama siyaseti çirkin yaparsanız ülke de kaybeder, millet de kaybeder. Çamur at izi çivril mantığıyla yapılan siyasetin kimseye, en başta da ülkeye ve evlatlarımıza faydası olmaz. Yine birileri çıkmış, 'Bu üniversite açılması hatadır' diyor. Burada şunu çok açık şekilde ifade etmek istiyorum eğitim kimsenin tekelinde değildir, olamaz. Eğitim de sağlık da ulaşım da diğer tüm hizmetler de sadece mutlu azınlığın, parası ların değil tüm milletin hakkıdır" . Sağlıkta da Türkiye tarihinde olmayan reform adımlarını attıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ambulans bulamazdınız. Ambulans bulurdunuz benzini yok, oksijen tüpü yok. Böyle bir noktadan bugüne " . Cumhurbaşkanı Erdoğan, ambulans sayısının bire 10, bire 15 arttığına işaret ederek, "Artık helikopter ambulanslarımız, jet ambulanslarımız var. Geçmişte nerede böyle bir şey? Niye? İnsan hayatına verdiğimiz değer sebebiyle. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Ne yaparsanız yapın çok çabuk unutuluyor. 12 yıl önce nasıl bir Türkiye, bugün nasıl bir Türkiye" diye . “BÜTÜN GENÇLERE EĞİTİM YAPABİLECEKLERİ İMKÂNI HAZIRLAMAKLA GÖREVLİYİZ” Bütün gençlere eğitim yapabilecekleri imkânı hazırlamakla görevli klarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle söyledi: "Bu ülkede batıda ne varsa doğuda da, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Ulaşımdan sağlığa her alanda ğu gibi eğitim konusunda da tüm vatandaşların ülkenin her yerinde aynı imkânlara sahip. Erdoğan, "İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de üniversitenin diğer vilayetlerimizin hepsinde olmasından niye rahatsız oluyorlar? Ülkemizin dört bir tarafından imkânı , olmayan tüm gençlerimize üniversite eğitimi imkânı sağlamanın neresi kötü?" Burs veya kredi talebi için başvuran üniversitelilerden eli boş geri döndürülen olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteye gitmek isteyen, akademik kariyer planlayan her gencin bölgesine, kimliğine, inancına bakılmaksızın bu fırsata kavuşmasını istediklerini söyledi. Başbakan ğunda 45 lira öğrenci bursunun 330 liraya çıktığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek lisans öğrencilerine 660, doktora öğrencilerine 990 lira burs veya kredi verildiğini kaydetti. Erdoğan, "Birileri 'tabela fakültesi' diyerek, 'apartman üniversite' diye istediği çamur atsın. Amerika'da öyle üniversiteler var ki iki katı satın almış veya kiralamış, üniversite eğitimi veriyor. Mesele teoride kli-">li değil, pratiği süratle geliştirebilmek" . “YENİ TÜRKİYE'NİN İNŞASINDA EN BÜYÜK GÖREVİ ÜNİVERSİTELER ÜSTLENECEK” Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerin her yıl daha fazla imkâna, daha güzel külliyelere sahip olmasına indiklerini dile getirerek, "Üniversitelerdeki hocalarımız da inanıyorum ki eğitim kalitesini her yıl daha da yükseltecek, bu eğitim kurumlarını dünya çapında araştırmaların, yayınların merkezi haline getirecektir. Yeni Türkiye'nin inşasında en büyük görevi üniversitelerimizin, oralardaki pırıl pırıl gençlerimizin, öğretim elemanlarımızın üstleneceğine inanıyorum. Bu altyapıyı sağlarken sizlerden de beklentilerimiz var. Üstad Necip Fazıl'ın ifade ettiği gibi, 'Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak' diyebilen bir gençlik istiyoruz. Bu cehalete 'çıkmaz sokak' diyebilen bir gençlik. Bu gençlik elinde pala ile bıçakla, silahla dolaşan gençlik olmayacak. Elinde tablet bilgisayarıyla, kalemiyle, kitabıyla dolaşan bir gençlik olacak, arzumuz bu. Böyle bir bilinçle, böyle sağlam iradeyle kendini yetiştirecek, milletimize yönelecek her tehdidin karşısında dimdik durabilecek gençlik en büyük hayalimiz. Bizim ımızda kitap, defter, kalem bulmak çok zordu ama yüksek ideallerimiz vardı. Biz gıdamızı bu ideallerden, hedeflerden, umutlardan alıyorduk. Bugünlere bu ideallerimizle, bu mücadele azmimizle . Daha önemlisi bu millet, hiçbir karşılık beklemeden yalnızca Yaradan'ın rızasını gözeterek mücadele veren nesiller sayesinde Malazgirt'ten bugüne varlığını ve özgürlüğünü devam ettirebildi. Biz istiyoruz ki önümüzdeki dönemde ülkemizin yeni Alparslan'ı, yeni Fatihleri, yeni Gazi Mustafa Kemalleri çıksın, bunu gerçekleştirelim. Biz istiyoruz ki bu topraklardan daha nice Yunus Emreler, Mevlanalar, Itriler, Mimar Sinanlar yetişsin" diye . “YENİ TÜRKİYE'Yİ GENÇLER BÜYÜTECEK” Yeni Türkiye'yi gençlerin büyüteceğini ve yükselteceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu le 2023, 2053, 2071 hedeflerini belirlediklerini, bu yol haritasının ilk istasyonunun Cumhuriyetin 100. Kuruluş Yıl Dönümü ’nün 2023 ğunu ifade eden Erdoğan, 500 milyar dolar ihracat, 25 bin dolar kişi başı milli gelir hedeflediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefler konulmazsa bir yere varılamayacağını ifade ederek, "Yeni Türkiye, kökü mazide ati. Bu anlayışla tarihine, kültürüne, inancına, değerlerine sımsıkı sarılan nesiller tarafından inşa edilecektir. Bunun için eğitim-öğretim kalitesinin yükselmesi, ufkumuzun genişlemesi için tüm imkânlarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Benim sizden isteğim, bu tabletleri, interneti amacına uygun kullanmanızdır. Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı hocamızın da kaydettiği gibi bilgisayarın dünyasında kaybolup gerçek hayattan, okulunuzdan, öğretmeninizden, özellikle kitaptan uzaklaşmayın. Asl kâğıt, kitap, kalem, öğretmendir ve onun size aktardığı irfandır, hikmettir. Teknoloji, bilgisayar, internet ancak yardımcı eğitim aracıdır" . Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 okuldan 22 öğrenci ve 11 öğretmene tablet bilgisayarlarını verdi.