Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda konuştu: (2)

Yayınlanma: 24.11.2025 19:52 Güncelleme: 24.11.2025 19:52

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir öğretmenin evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ne kadar değerli ise ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir öğretmenin evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ne kadar değerli ise ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi'nde "24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı"nda yaptığı konuşmada, teknolojinin hayatı çepe çevre kuşattığı, ülkelere, toplumlara ve bireylere istikamet çizdiği bir çağda yaşandığını hatırlattı. Teknoloji ve dijitalleşmenin hayata getirdiği kolaylıkları kimsenin inkar edemeyeceğini, daha önce saatler, günler süren pek çok işi bugün cep telefonlarına yüklenilen bir uygulama sayesinde saniyeler içinde yapılabildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Dünyanın en ücra köşesindeki hadiseleri anbean takip edebiliyor, fiziken bir araya gelmenin mümkün olmadığı farklı kültürden insanlarla diyalog kurabiliyor, hatta dostluk, arkadaşlık, iş ortaklığı geliştirebiliyoruz. Son dönemde yapay zeka devrimiyle birlikte teknolojideki değişim artık baş döndürücü boyutlara ulaştı. Sonunu kimsenin öngöremediği bir belirsizliğe doğru insanlık olarak hızla yol alıyoruz. Buna karşı direnmek, bunun dışında kalmak sizin de bildiğiniz gibi mümkün değil. Peki ne yapabiliriz? Akıntıya karşı kürek çekemeyeceğimize göre, bunu doğru yönetebiliriz, ülkemiz ve milletimizin menfaatleri istikametinde doğru yönlendirebiliriz. Teknolojinin sağladığı imkanlardan azami derecede istifade ederken, aynı zamanda zararlı yönlerini minimalize etmek bizim elimizdedir. Bunun yolu ise çocuklarımıza dijital okuryazarlık ve farkındalık eğitimi vermekten geçiyor. Sadece yasaklayarak bir netice alınamayacağını hepimiz biliyoruz. Kabul edelim ki, çocuklarımızın oyun alanı artık sadece parklar, bahçeler, sokaklar değil, çocuklarımızın kurduğu iletişim sadece yüz yüze iletişimle de sınırlı değil. Bugün evlatlarımız dijital teknolojinin büyülü atmosferinde daha fazla vakit geçirecek, sayısız imkana kolayca ulaşabiliyor. Bizlere çok sentetik ve yapay gelse de arkadaşlarıyla orada sosyalleşiyor, orada eğleniyor, orada kendine ayrı bir çevre ediniyor, tabiri caizse sanal evrende ayrı bir gezegen kuruyor. Çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim kurmak ve onlara nitelikli bir eğitim sunabilmek için bu gerçeklerle barışmamız gerektiğin kanaatindeyim." Nesiller arasındaki kavrayış arasında bir fark var olduğunu, çocuklar ve gençler büyürken, yetişkinlerin yaşadığı dünyayı empoze ederek bir yere varılamayacağını belirten Erdoğan, "Onları geçmişe çekmek, bizim zamanımıza sürüklemeye çalışmak yerine geleceğe hazırlamak mecburiyetindeyiz." dedi. - "Sanal alemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Ali'nin "Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin." sözünü hatırlattı. Merhum Nurettin Topçu'nun "Öğretimin üslubu onun sade şekil ve kıyafeti değil, ruhunun kalıbıdır. İyi üslupla iyi öğretim, fena üslupla fena öğretim yapılır." sözünü de anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: " 'Usul esasa mukaddemdir' ilkesiyle hem meseleye doğru açıdan bakacağız hem de çocuklarımızın eğitimine sağlıklı yöntemlerle yaklaşacağız. Değilse yavrularımızla doğru iletişim kurup, onları doğru yönlendiremeyiz. Özellikle de sanal dünyanın dehlizlerinde evlatlarımızın ve gençlerimizin kaybolmalarına engel olamayız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte siz öğretmenlerimize de önemli görevler düşüyor. Şu noktanın da üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. Bir öğretmenin evladı olarak gördüğü öğrencisini sevgiyle saran emeği ne kadar mühimse, ne kadar değerli ise ailelerimizin öğretmene desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizin çocuklarının eğitimleri ile yakından ilgilenmesi, öğrenme süreçlerinde özellikle de sanal dünyadan gelebilecek tehdit ve tehlikelerle mücadelede çok çok önemlidir. Hep beraber el ele verecek, dikkatli, sabırlı, şefkatli ve kararlı bir şekilde sanal alemden yayılan tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle eğitimde yaşanan paradigma değişiminin bizlere bu çabalarımızda da önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum." (Sürecek)

Devamını Okumak İçin Tıklayınız