"Büyükekşi'yi tanımıyorum, liyakat gerekir"
Partisinin Karaman’daki istişare toplantısına katılan İYİ Parti Konya Milletvekili Ünal Karaman, toplantı öncesi kameraların karşısına geçti, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Karamanoğlu Mehmetbey Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hüseyin Oğuz, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Süper Kupa karşılaması için gittikleri Arabistan’da yaşadıklarını hatırlatarak TFF’nin neden böyle bir karar almış olabileceği sorusunu Karaman’a yöneltti. “Malzeme aynı malzeme, insan aynı insan…” diyerek sözlerine giriş yapan Karaman, “Dolayısıyla siyasette ve işleyişte rahatsızlık duyduğumuz hangi konular varsa sporu da bundan ayırt edemiyoruz. Maalesef kalitemiz aynı kalite. Seçim öncesinde de bunu ifade etmiştim. Bunu söylemekte bir beis görmüyorum, yine tekrarlayayım. Ben 1979 yılında lisans çıkartarak futbolun içerisine adım attım. Yani siyasete kesintisiz adım attığımız son birkaç aydan geriye sardığımızda ciddi bir senedir futbolun içerisindeyim. Dedim ki… ‘Sayın Başkan Büyükekşi… en kaliteli ve en yürekli insanı olabilir. Bu özelliklerinin hepsine şapka çıkartıyor ve saygı duyuyorum. Ama 79 yılında lisans çıkartmış bir spor adamı olarak, Mehmet Büyükeşkşi’yi tanımıyorum.’ Dolayısıyla atanmış insanların, Türk Spor’una vereceği çok fazla bir şey olmadığını net bir şekilde biliyorum. İnsan karakterini ayrı bir yere koyuyorum, kendisine saygısızlık yapamam haddime değildir. Zaten almış olduğum ailevi terbiye de aksini yapmama müsaade etmez. Ama biz onların ne olduğunu biliyoruz. Keşke, o insanlar da kendilerinin ne olduğunu bilse de atandıkları yerde ‘Burası benim yerim değil, biz dışarıdan alkışlayarak destekleyelim’ deseler… O zaman ‘liyakat’ dediğimiz şey normal hayatı da siyaseti de olması gerektiği konuma getirir. Böylece bugün yaşanan sorunlar, yaşanmaz hale gelir. Biz de bunları konuşma gereği duymayız” dedi. SPOR DEĞİL SİYASET TAHAKKÜMÜ Hep “keşke… keşke…” denildiğini ancak her geçen gün, her noktada bir adım daha geriye gidildiğini dile getiren Karaman, “Ben yine söylüyorum… Sayın Büyükekşi, düzgün bir insan olabilir ama Cumhuriyetin 100. Yılı’nda şu ülke topraklarında, Anadolu’da, Kurtuluş Savaşı mücadelesinin ateşinin yakıldığı topraklarda, eğer siz iki tane güzide kulübünüze 100. Yıl coşkusuyla maç oynatamıyorsanız, hiç birimizin tasnif etmediği bir ülkeye götürüyorsanız, bu ülkeye de götürürken çaktırmadan kendi mesajınızı vermeye çalışıyorsanız, o zaman bu spor değil siyasetin tahakkümü söz konusudur” şeklinde konuştu. ARABİSTAN OLMAMALIYDI Keşke bu karşılaşmanın planını Samsun’da yapsalardı… Ankara’da coşkuyla yapılabilirdi…” diyen Karaman, “Yani nerede isterseniz yapabilirsiniz ama bu iki takımın götürüleceği yer, Arabistan olmamalıydı. Biz de tasnif etmedik, üzüldük ama hep ‘Keşke… Keşke…’ diyoruz” ifadelerini kullandı. İNSANLARIN TORPİL İÇİN ADAM ARAMADIĞI… Liyakat sahibi kişilerin görevlendirildiği bir toplum hayalini kuran Karaman, “Umarım günün birinde hakkıyla, hangi meslek dalında, grubunda olursa olsun… İnsanların torpil için adam aramadığı hakkıyla hak edenin yerli yerine oturduğu ve yerli yerince insanlarla yönetildiği bir yönetim anlayışı bu ülkeye hakim olursa işte o zaman hiçbir şey konuşmamıza gerek kalmaz, hiç kimsenin ilave bir güç aramasına gerek kalmaz” dileğinde bulundu.