“BİZ DURMAYACAĞIZ, BU OYUNU BOZACAĞIZ”

On binlere hitap eden Başbakan Erdoğan şu görüşlere yer verdi: “İşte Türkiye bu. Anadolu, Kayseri bu. Kayseri, Selçuklu'nun Osmanlı'nın Cumhuriyet'in şehri. Kayseri, Mimar Sinan'ın, kardeşim Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün şehri. Yakanların, yıkanların maksadını en iyi Kayseri bilir. Başbakan gençleri dinlemiyor diyorlar. Onları Bakanlar Kurulu'ndan daha çok dinledim. Buradakiler genç değil mi? Bize miting yapmayın diyorlar. Biz bu mitingleri yapmayıp da sizin yakıp yakmanızı mı izleyelim? Size mileltin sesini duyurmak için bu miting meydanları en meşru zeminleridir. Şu ana 200 trilyon zarar var. Bu milletin kasasından çıkıyor. Ey solcular, ey CHP sana sesleniyorum. Ortalığı karıştırdın, yapmadığın iş kalmadı, adeta bir mikser gibi karıştırdın. Takıldın o aşırı uçların peşine bu ülkenin hükümetine en ağır hakaretleri yaptın. Torunum bile odaya geliyor. Dik dur eğilme bu millet seninle diyor. Ne yaptık biz size? Bunlar demokrasiyi, milli iradeyi hazmedemediler. Kendilerine halk diyenler şu muhteşem birlikteliğe 'Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam' diyorlar. Zahide Nine, analarını ağlattı onların. Vandanların önüne geçip, yeter artık . Arkada para verecekler ler ona. Ben bu milletin emeklisiyim, benim param var . Dik durdu, eğilmedi. O Zahide Nine'nin eli öpülür. O Zahide Nine "Nine Hatun"ların varisidir. Makarnacı, kömürcü diye aşağıladıkları millet bunlara artık boynunu bükmüyor. Onlar zannediyorlar ki, gerçek tuzak sahibi biziz. Değilsiniz. Sizin tuzaklarınızın üstünde bir tuzak var. O mutlak kudret sahibinin tuzağıdır. Türkiye 3 Kasım 2002'de statükoya, hortumculara, cuntacılara en güzel cevabı vermiştir. Ben Kasımpaşa'nın çocuğuyum. Gezi Parkı'nın ne ğunu çok iyi bilirim. Orada yeşili katleden bir proje yok. Orada bir şehir müzesi yapalım diyoruz. O yeşillik müzenin içinde olsun. Türkiye bu tuzağa düşmeyecek, bu oyuna gelmeyecek. Yıllarca Türk'e durmak yaraşmaz ler ama durdular. Bunların en iyi bildiği şey durmaktır, durdurmaktır. Bunlar bizi yıllarca eczane kapılarında durdurdular, üniversite kapılarında durdurdular, bunların en büyük hayali Türkiye'nin duran adam olmasıydı. Türkiye'nin yerinde saymasıydı. Biz durmayacağız, bu oyunu da bozacağız. İlk andaki duyarlı bir kesim hariç, bunlar için çevre, Gezi bahane. En başından beri bunlar Türkiye'ye, ekonomiye, demokrasiye kastetmiş durumdalar. Perde gerisinde büyüyüp güçlenen Türkiye var. Bu olaylarla "çözüm süreci"ni engellemek istiyorlar. Terörün sona ermesinden rahatsız oluyorlar. Biz çözüm süreci için sabotajlar olabilir k. İşte bu son olaylar bu sabotajlardan biridir.   Alevi kardeşlerime Alevi vatandaşlarıma buradan samimiyetle sesleniyorum. Huzurumuzu ve kardeşliğimizi bozacak tuzaklara karşı lütfen dikkatli olun. Bu ülkeye yeni acılar yaşatmak isteyenlerin oyunlarına lütfen gelmeyin.”