“BİR KEZ DAHA ŞER İTTİFAKINI KURDULAR”

Yayınlanma: 18.07.2014 06:06 Güncelleme: 18.07.2014 06:06

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği'nin iftarında yaptığı konuşmasında, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir kez daha şer ittifakını kurdular"dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bütün engelleri aşmış, dikensiz bir gül bahçesine ulaşmış değiliz; hiç kuşkusuz eskiye göre çok farklı, çok ileri bir yerdeyiz. Eskinin manasız yasaklarını tek tek rdık. Kısıtlamaları, yasakları, rdık, inançların, değerlerin, ifade özgürlüğünün, kimlik ve kültürlerin var olma özgürlüğünün önünü açtık. Farklı bir Türkiye olabileceğini, geçmişten farklı bir Türkiye'nin, 77 milyonun kardeş ğu bir Türkiye'nin inşa edilebileceğini herkese gösterdik, ancak kazanımlarımızı muhafaza etmek, takdir edersiniz ki onları elde etmekten daha zordur" . Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği'nin Yenikapı Şehir Parkı'nda düzenlenen iftarındaki konuşmasına, "Mübarek ramazan akşamında bizi bir araya getirdiği için İstanbul Dostluk Derneği'ne şükranlarımı sunuyorum. Bu buluşma vesilesiyle birlikte yol yürüdüğümüz, mücadele verdiğimiz, dava arkadaşlığı yaptığımız, bugün ahirete intikal etmiş kardeşlerimizi, ağabeylerimizi, özellikle de değerli hocamız, başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı rahmetle, minnetle yad ediyorum, mekanları inşallah cennet olsun, Allah onlardan razı olsun diyorum" sözleriyle başladı. İftarda bulunan birçok kişiyle çok uzun yıllar yan yana, omuz omuza mücadele verdiklerini, gençlik kolları teşkilatlarında, ilçe başkanlıklarında, il başkanlıklarında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, 12 yıl içinde hükümette beraber yol yürüdüklerini anlatan Erdoğan, metotlarda, usullerde kimi farklılıklar olsa da her aynı kadim davanın, aynı hedef ve ideallerin yolcuları klarını söyledi. Erdoğan, AK Parti'nin 12 yıl 11 ay önce 14 Ağustos 2001'de kurulduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "AK Parti, yeni bir parti olsa da çok zengin bir medeniyet birikiminin, kararlı bir siyasi mücadele eğinin üzerine inşa edildi. Bugün birlikte olsak da olmasak da her bir kardeşimin, bu medeniyet birikiminde ve siyasi mücadele eğinde mutlaka az ya da çok katkıları . Biz Allah'a hamdolsun hiçbir aslını inkar edenlerden, tarihini unutanlardan, özellikle köklerine sırtını dönenlerden olmadık. Bu dava, Selçuklu'yla başlayan, asırlar boyunca 3 kıta üzerinde adalet mücadelesi veren, bugüne onurlu ve dimdik şekilde ulaşan, inşallah heyecanla da geleceğe yürüyen bir davadır. Biz bu büyük, bu kadim davanın sadece neferleriyiz. Bizden öncekilerden bir emanet devraldık. O emanetin hakkını vermeye çalıştık, çalışıyoruz. İnşallah vakti, ı gelince de bu emaneti ehlilerine teslim edeceğiz." Büyüklerinden "ben" değil, "biz" demeyi, şahsi hırsları törpülemeyi, kibri ayaklar altına almayı, nefsi değil, davayı öne çıkarmayı öğrendiklerini dile getiren Erdoğan, "Bütün mücadele hayatımız boyunca da gençlere bu terbiyeyi aşılamanın gayreti içinde k. Şu anda gençlerimize baktığımızda gayretlerimizin hamdolsun boşa gitmediğini görüyoruz. İstanbul'da mücadeleye başladığımızda, deyim yerindeyse bir avuç genç, ama bir avuç inançlı genç, çok çalıştık, çok gayret gösterdik, hem kemiyetin çoğalmasını hem de keyfiyetin derinleşmesini sağladık. Hak vaki olup, fani aleme gözlerimizi yumduğumuzda, inşallah gözlerimiz arkada kalmayacak; arkadan çığ gibi inançlı, terbiyeli, donanımlı, birikimli, cesur gençlerin geldiğini görmenin memnuniyeti içinde inşallah huzurlu kalp ile fani aleme veda edeceğiz" diye . Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, kendilerinden önceki nesillerin çok zor şartlar altında mücadele verdiğini ifade ederek, "Tek parti zulmünün ülkeyi kasıp kavurduğu, inançların, değerlerin baskılar altına alındığı dönemlerde yaşadılar. Ezanın Türkçe okunmaya zorlandığı, Kur'an'a giden, camilere giden yolların kapandığı, inançlarla birlikte kültürlerin, kimliklerin, her türlü ifade özgürlüğünün kısıtlandığı bir baskı döneminden geçtiler. Hiçbir yılgınlığa düşmediler, yeise kapılmadılar, ümitsiz olmadılar, mütevazı şartlarda ama son derece samimi şekilde, inançla mücadeleyi sürdürdüler" . Zirveye ulaşmaktan daha zor , zirvede tutunabilmektir Kendi nesillerinin, önceki nesle göre biraz daha iyi şartlarda olsa da zor dönemlerden geçtiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Değerlerin baskı altında ğu dönemleri bizler de yaşadık, özgürlüklerin kısıtlandığı dönemlerden geçtik. Siyasi mücadelemizin her vasıta ile engellendiği, hatta partilerimizin kapandığı günleri gördük. Gençlerin sokaklarda birbiriyle çatıştırıldığı, darbelerin ülke üzerine karabasan gibi çöktüğü yılları tecrübe ettik. Bizden önceki nesiller gibi biz de umudumuzu kaybetmedik, yılmadık, yıkılmadık ve mücadeleyi sürdürdük. Bütün engelleri aşmış, dikensiz bir gül bahçesine ulaşmış değiliz; hiç kuşkusuz eskiye göre çok farklı, çok ileri bir yerdeyiz. Eskinin manasız yasaklarını tek tek rdık. Kısıtlamaları, yasakları rdık, inançların, değerlerin, ifade özgürlüğünün, kimlik ve kültürlerin var olma özgürlüğünün önünü açtık. Farklı bir Türkiye olabileceğini, geçmişten farklı bir Türkiye'nin, 77 milyonun kardeş ğu bir Türkiye'nin inşa edilebileceğini herkese gösterdik, ancak kazanımlarımızı muhafaza etmek, takdir edersiniz ki onları elde etmekten daha zordur. Zirveye ulaşmaktan daha zor , zirvede tutunabilmektir." Erdoğan, Şeyh Edebali'nin "Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler emniyette değildir" sözlerine atıfta bulunarak, "Bizim şu anda asla rehavete kapılmadan, asla gevşemeden, hem kazanımlarımızı muhafaza etmemiz hem de bu kazanımlara yenilerini eklememiz gerekiyor. Zira biz nasıl bir inançla çalışıyorsak, Türkiye'de ve dünyada hasımlarımız da o hırsla çalışıyorlar. Biz yeni bir Türkiye aşkıyla nasıl mücadele veriyorsak, eski Türkiye'yi özleyenler de o hırsla çalışıyorlar." Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Pensilvanya'nın bu kuruluşa (İHH) kini, bu yardım teşkilatının İsrail'e verdiği rahatsızlıktan dolayıdır. İsrail, Pensilvanya... Pensilvanya'nın İsrail'e karşı bir açıklamasını duydunuz mu? Duyamazsınız. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? İsrail'in Mavi Marmara'dan dolayı bu yardım teşkilatına kini var. Pensilvanya'nın da aynı sebeple bu kuruluşa kini var" . Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği'nin Yenikapı Şehir Parkı'nda düzenlenen iftarında yaptığı konuşmada, aralık ayında hükümete yönelik ciddi bir saldırı girişimi yaşadıklarını, 17 ve 25 Aralık'ta yolsuzluk bahanesi altında hükümetlerine yönelik bir darbe gerçekleştirilmek istendiğini belirterek, "Eğer başarılı olsalardı inanın kaybeden sadece AK Parti değil, sadece hükümetimiz değil, davamız olacaktı, mücadelemiz olacaktı. Kaybeden tüm Türkiye olacaktı" ifadelerini kullandı. Bu saldırıyı gerçekleştirenleri en az kendisi milletin de tanıdığını dile getiren Erdoğan, bu saldırıyı gerçekleştirenlerin AK Parti'nin siyaset mücadelesini her fırsatta engellemeye çalışanlar ğunu söyledi. Erdoğan, bu saldırıyı gerçekleştirenlerin partileri kapatan, kendilerini tahkir eden, hor gören, her türlü denklemin dışına atmaya çalışan zihniyet ğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Daha da vahimi, bu sadırıyı gerçekleştirenler cemaat görüntüsü altında vatanına ihanet şebekesi kurmuş bir örgüttü. En az benim sizler de bu örgütü çok yakından biliyor ve tanıyorsunuz. 1980'de gittiler askeri müdahaleyi desteklediler. Darbecilere övgüler düzdüler. 1990'larda başörtüsü mücadelesinin karşısında lar. 28 Şubat'ta darbecilerin yanında yer alıp, imam hatip okullarının kapatılmasını desteklediler. Dönemin Erbakan hükümetine, 'beceremediniz artık bırakın' diyecek , darbecilerle aynı dili kullanacak maalesef vefasız lar. İşte son birkaç yıl içinde de bu örgütün ne nankör, ne kaypak ve ne ihanet içinde ğunu tecrübe ettik." Onların nasıl bir hesabı varsa, Allah'ın da milletin de bir hesabı var Başbakan Erdoğan, bu örgütün sadece AK Parti'ye değil, kendileri dışındaki her fikre, her oluşuma, her hayırlı mücadeleye hasım klarını vurgulayarak, bunların hayırda yarışmak yerine, çelme takmayı tercih ettiklerini, kendileri dışındaki her hareketi yok saydıklarını ve yok etmek istediklerini aktardı. "Onların nasıl bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var" diyen Erdoğan, söz konusu örgütün hesaplarının duvara çarptığını, bir kristal vazo gibi parçalandığını dile getirdi. Erdoğan, söz konusu örgütün ne klarının, neye hizmet ettiklerinin, neyi hedeflediklerinin görüldüğünü vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:   "Maskeler düştü. Gerçek yüzleriyle tanıştık. Tekrar ediyorum, bunların meselesi benim şahsımla, ailemle, yol arkadaşlarımla, partimizle ya da hükümetimizle değil. Bunların meseleleri le ğu sizinledir, milletledir. Çünkü bunlar ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlardır. Bunların her hayırlı işle sorunları ve bugün de var."

Devamını Okumak İçin Tıklayınız