“BERAT, KURTULUŞUN ADIDIR”

Yayınlanma: 01.06.2015 06:24 Güncelleme: 01.06.2015 06:24

Berat Kandili nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kandil mesajı yayımladı.

Görmez, 'Bu öyle bir özgürlük gecesidir ki, bizi bitmek bilmeyen heves ve arzulardan, benliğimizi esir alan hırs ve tutkulardan, kardeşliğimizi zedeleyen bencilliklerden uzaklaşmaya çağırır. Berat, kurtuluşun adıdır' . Ramazan ayının müjdecisi olarak kabul edilen Berat Kandili bugün  idrak edilecek. İslam inancına göre, "berat", günahlardan arınma, temize çıkma, ilahi af ve rahmete nail olma anlamlarına geliyor.Şaban ayının on beşinci gecesi idrak edilen Berat Kandili, Allah'ın af, marifet ve rahmetiyle bezeli kutlu bir gece olarak kabul ediliyor. Hz. Muhammed'in Berat Kandili'ne ilişkin şöyle buyurduğu ifade ediliyor: "Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği ona da istediğini vereyim' buyurur." Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de Berat Kandili'ni Batı Trakya'da Müslümanlar ile idrak edecek. Gümülcine'de ziyaretlerde bulunacak Görmez, İskeçe Çınar Camisi'ndeki Berat Kandili programına katılacak. Yurt genelinde ise camilerde özel programlar düzenlenerek, Berat Kandili idrak edilecek. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Berat Kandili iyle mesajı yayımladı. Görmez mesajında, 'Ramazan’ın mübarek iklimine adım adım yaklaştığımız şu günlerde, Rabbimizin bir lûtfuna daha erişecek, 1 Haziran pazartesi gününü salıya bağlayan gece, Şaban ayının 15. gecesi Berat Kandilini idrak edeceğiz. Ruha ağır her türlü sıkıntıdan, mümini inciten her türlü hatadan, insana yakışmayan her türlü kötülükten kurtulmak, “berat etmek” için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız' . Mehmet Görmez mesajında şu ifadelere yer verdi: "Berat etmek, berâ ve velâ gibi iki önemli adımın sonucunda gerçekleşen bir zirvedir. Bu iki adımdan ilki berâdır ki, şerden, fesattan, vicdansızlıktan, insafsızlıktan, kötüden ve kötülükten teberra etmek, uzak durmak anlamına gelir. Bu geceyi idrak eden her mümin, kötülüğe mesafesini ölçmeli, kötülüğe giden yolları kapatmaya bir kere daha karar vermelidir. Bu öyle bir özgürlük gecesidir ki, bizi bitmek bilmeyen heves ve arzulardan, benliğimizi esir alan hırs ve tutkulardan, kardeşliğimizi zedeleyen bencilliklerden uzaklaşmaya çağırır. Berat, kurtuluşun adıdır. Ramazan’ın mübarek iklimine adım adım yaklaştığımız şu günlerde, Rabbimizin bir lûtfuna daha erişecek, 1 Haziran pazartesi gününü salıya bağlayan gece, Şaban ayının 15. gecesi Berat Kandilini idrak edeceğiz. Ruha ağır her türlü sıkıntıdan, mümini inciten her türlü hatadan, insana yakışmayan her türlü kötülükten kurtulmak, “berat etmek” için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız. Berat etmek, berâ ve velâ gibi iki önemli adımın sonucunda gerçekleşen bir zirvedir. Bu iki adımdan ilki berâdır ki, şerden, fesattan, vicdansızlıktan, insafsızlıktan, kötüden ve kötülükten teberra etmek, uzak durmak anlamına gelir. Bu geceyi idrak eden her mümin, kötülüğe mesafesini ölçmeli, kötülüğe giden yolları kapatmaya bir kere daha karar vermelidir. Bu öyle bir özgürlük gecesidir ki, bizi bitmek bilmeyen heves ve arzulardan, benliğimizi esir alan hırs ve tutkulardan, kardeşliğimizi zedeleyen bencilliklerden uzaklaşmaya çağırır. Berat, kurtuluşun adıdır. Beratın ikinci adımı ise velâdır ki, bu da sadece kötülükten uzaklaşmakla yetinmeyip iyiliğe yaklaşmak, iyiyi aramak, iyiyle olmak anlamına gelir. Her türlü çirkinliği hayatından çıkaran mümin için Berat kandili, Allah’a dost olma, hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir. Beratın ilk şartı kimden berî, kime yakın olacağımızı bilmektir. Bu gece, adımızın Cenab-ı Hak katında nasıl anılmasını istediğimize karar verme gecesidir. Beratın en derin anlamı ise, bağışlanmadır. Berat gecesi, Yüce Rabbimizin af ve mağfiret gecesidir. Sevgili Peygamberimiz, bu gecede Allah’a bol bol ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve o gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecellî ederek fecre : “Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya dûçar yok mu, ona afiyet vereyim!” buyurduğunu bizlere müjdelemiştir Bu bağışlanma mevsiminde bize düşen tefekkürdür, niyazdır, tevbedir. Bizler bu Berat Kandilinde silkelenme ve yenilenme ümidiyle hep birlikte tevbe edelim. Kimi samimiyeti, edebi ve erdemi unutan, riya ve gösterişi tercih eden hâlimize tevbe edelim. En yakınlarımızdan bile gi ve merhameti esirgediğimiz; eşimizi ve çocuklarımızı ihmal ettiğimiz; akrabalarımızı, yetimleri, kimsesizleri, mültecileri unuttuğumuz günler için tevbe edelim. Rabbimizin bize emanet ettiği dünya evini harap ettiğimiz; huzur ve adaleti sağlayamadığımız; kan ve gözyaşını durduramadığımız için tevbe edelim. Kendimiz için istediğimizi din kardeşlerimizden kıskandığımız; İslam coğrafyasında ikilik ve kavgayı sona erdiremediğimiz; kıvranan toprakların acısını dindiremediğimiz için tevbe edelim. Tevbekâr kullarını en ve tevbeleri kabul eden Rabbimize sığındığımız bu mukaddes gecede, tevbemiz beratımız olsun. Bireysel ve toplumsal anlamda bizleri berata götürecek tevbeler edelim. Sadece dilde samsun oto kiralama değil, gönle inen, ruhta yankı bulan, özeleştiri ve tefekkür ihtiva eden bir tevbe ile kavli ve fiili olarak istiğfar edelim. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu Berat kandilinde kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle ailelerimizi camilerimize davet ediyoruz. Hep birlikte Allah’ın evlerine misafir olalım ve topyekûn tevbeye durarak İslam ümmetinin beraati için dua ve niyaz edelim. Ta ki, sonsuz merhamet ve mağfiret sahibi Yüce Allah’ımız, el açıp yalvardığımız bu gecenin ardından, günah yüklerinden arınmış; suçlarından berat etmiş; hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş; yüreğini imana, ömrünü salih amellere açmış kullar olarak Ramazan’a ulaşmamızı nasip etsin.   Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışındaki millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve bütün İslâm âleminin Beraat Kandilini tebrik ediyorum. Ülkemizin, âlem-i İslâm’ın ve tüm insanlığın beraate ermesini, son yıllarda bir türlü istikrara kavuşamayan İslâm dünyasında, kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesini, fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından teberra etmemize vesile olmasını, İslâm ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik coğrafyasına dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Beratınız mübarek olsun.".  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız