Başıboşluk fonlanıyor mu?

Yayınlanma: 05.08.2023 14:33 Güncelleme: 05.08.2023 14:33

Karaman’da ve Türkiye’de her geçen gün sayısı artan köpek popülasyonun arkasında başıboş köpeklere yönelik hayvan dernekleri ve köpekçi güruhu fonlayan Avrupa Birliği'nin Sivil Düşün Programı olduğu tespit edildi.

Aylardır Karaman’daki başıboş köpek popülasyonu artışına ve bu yüksek popülasyondan dolayı hem köpeklerin hem de vatandaşın canının yandığına dikkat çekiyoruz. Başıboş köpek sorunu her ne kadar da kent merkezlerinde etkisini tam göstermese de kenar mahallelerde ve köylerde ciddi sorunlara sebebiyet veriyor. Çocuklardan yaşlılara kadar her birey bölgesinde varlık gösteren başıboş köpekler sebebiyle yaya bir şekilde dışarı çıkmaya çekiniyor. Çoğu zaman da bu korkularına yenik düşüp dışarıda yapacakları işleri ertelemek zorunda kalıyor. Ayrıca dijital ve geleneksel medyada yapılan iki yönlü algı çalışmalarından ilki başıboş köpeklerin katledilmesi yönünde propaganda yaparken ikinci algı çalışmalarında ise başıboş köpeklere her anlamda özgürlük verilmesi yönünde propaganda yapıyor. Her iki yaklaşım da başıboş köpek sorunun çözülmesinin önüne geçmekle kalmıyor, milletimizi iki ayrı kutba bölerek birbirine düşürüyor.  Çözümün tek yönlü olmayacağını savunan samimi hayvan severler ise bu sorunun yerel yönetimlerle birlikte hayvan severler gönüllüleri ile ortak yapılacak çalışma sonucu çözülebileceğine inanıyor. Yani başıboş köpek sorununun çözüme kavuşmasını ve buna bağlı olarak hem hayvanların hem de insanımızın canının yanmasını istemeyen samimi hayvan severler, “Ne şiş yansın ne de kebap” diyorlar.  Hayvan severlere, “Yerel yönetimler ve hayvan severler nasıl ortak çalışma yürütebilir?” sorusu sorulduğunda ise verilen cevap şu oluyor: “Her şeyden önce ortaya konulacak çalışmanın insani yöntemlerle vicdana dokunmayacak şekilde yapılmalı.  Başıboş köpekler hayvan gönüllüleri ve yerel yönetimdeki çalışanlarla birlikte toplanarak barınağa götürülmeli. Barınakta yapılacak kısırlaştırma işleminin ardından tedavisi tamamlanan köpekler, kent merkezinde uzak bir alanda buluşturulmalı. O alana köpekler için yem ve su istasyonları kurulmalı. Böylece hem hayvanların üreme popülasyonunu durdurulmuş olacak hem de kentlerdeki ve köylerdeki vatandaş köpek sorunundan kurtulmuş olacak.” GÖNÜLLÜLER VE KURUMLAR ORTAK ÇALIŞMALI Bu işin gönüllülerle birlikte yapılması gerektiğinin temel sebebi ise şöyle açıklanıyor: “Belediye ve valiliklerde hayvanlara ilişkin kurulan birimlerde çalışan her personelin hayvan sever olması beklenemez. Bu duyguya sahip olmayan personel ne kadar hassas davranmak istese de bir gönüllü gibi duyarlı davranamaz. İşte bu sebepten dolayı başıboş köpek sorununu çözümünde hayvan gönüllerinin de yer alması büyük önem taşıyor.” Hayvan gönüllerin özetle demek istediği fikir ise şu şekilde karşımıza çıkıyor; Başıboş köpek sorunun çözülmesi için, sadece hükümet ve yerel yönetimlerin değil, hayvanseverlerin ve gönüllülerin de içinde olacağı on binlerce insandan destek alınarak hayata geçirilmesi gereken bir eylem planı hazırlanmalıdır. UYUTMAK SON ÇARE OLMALI Bazı gönüllüler ise başıboş köpeklerin uyutulması işleminin en son çare olacağına dikkat çekerek uyutma işleminin sadece kontrol altına alınamayan saldırgan hayvanlar ve ihtiyaçlarını insan yardımı dışında gideremeyecek olan hasta köpekler üzerinde gerçekleştirilmesini öneriyor.  İSTANBUL VALİLİĞİ HAREKETE GEÇTİ Geçtiğimiz günlerde İstanbul Valiliğinin aldığı karar doğrultusunda İstanbul'un 39 ilçesinde doğal hayvan barınakları kurulacak. Belediyelere ormanlarda yer ayrılacak. Mevcut barınakların da şartları iyileştirilecek. TÜRKİYE’DEKİ BAŞIBOŞLUK FONLANIYOR Diğer taraftan Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere Batılı ülkeler, Türkiye'deki başıboş köpek sorunu körüklediği belirlendi. Avrupa Birliği'nin Sivil Düşün Programı çerçevesinde başıboş köpeklere yönelik hayvan dernekleri ve köpekçi güruhu fonladığı tespit edildi.  LGBT sapkınlığı, cinsiyetsizleştirme projesi olan toplumsal cinsiyet eşitliği gibi projelere de destek olan Sivil Düşün Programı'nın resmi internet sitesinde sözde "Hayvan Hakları" olarak geçen bölümde çeşitli desteklerin verildiği görüldü.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız