At izi it izine karıştı
AK Partililer Mevlüt Akgün’ü, MHP’liler Savaş Kalaycı’yı adeta topa tutuyor, yeni nesil sponsorlu habercilik başlamış
Seçimlere 30 gün gibi bir süre kaldı, ne var ki siyasetin hiç bu kadar dip yaptığına şahit olmamıştım. Kalite, ilke bitmiş tükenmiş, şahsi çıkarlar uğruna değerler ayak altına alınmış ve söz sahibi siyasilerin yaptığı adamcılık, kayırmacılık zirve yapmış, adeta kan kusan partililer podyumda boy gösteriyorlar. Belediye Başkan adaylarına yapılan suçlamalarına bakıyorum… Bunlar yabancı değil, aynı çatı altında buluştukları, aynı partili, dava ve yol arkadaşları olmaları oldukça ilginç. KOLTUK SEVDASI Siyasetin çirkinleştiği ilginç ki, Cumhur İttifakı ortaklarında zirve yapmış durumda. MHP’li olduğu tescillenmiş AK Partili dava insanlarının adaylara yaptıkları acımasızca eleştiriyi rakipleri yapmıyor. Eleştiriler çok geniş ve kapsamlı… Haklı oldukları bazı konuları da satır aralarında görmek mümkün. Birisine bir koltuk sözü verdiyseniz, arkasında duracaksınız. Sözünüzü tutacaksınız, ancak söz verdiklerinizi ayak oyunları ile saf dışı bırakırsanız, hoş olmayan sözlerin kullanılması da kaçınılmaz oluyor. MEVLÜT AKGÜN VE FETO SUÇLAMALARI AK Parti Karaman Belediye Başkan Adayı Mevlüt Akgün, kendi partililerinden aldığı eleştiriyi rakiplerinden almadığına şahit oluyoruz. Akgün’ün adaylığının açıklandığı gün, Ak Parti’den aday adaylarından birisi FETÖ’yü işaret etti ve Akgün’ün bağlantılarına dikkat çekti, “FETÖ’nün arkasından gitmeyeceğiz” açıklamasını yaptı. Akgün’ün yanından bugün ayrılmayanların bazıları ise Akgün’ün adaylığının açıklandığı gün “Karaman’a yazık oldu” paylaşımı gelmişti. Mevlüt Akgün, çok önemli olan bu FETO suçlamaları karşısında suskunluğu tercih etti. Aday adaylığı sürecinde, başka isim aday olsun diye yırtınıp, Akgün’ü karalayan, tescilli FETÖ’cü, elini kan bulaşan, bağışçı Haşhaşiler, hala Akgün’ün yanından 1 dakika bile ayrılmıyor ve fotoğraf karesine giriyorsa, bunun ne anlama geldiğini biz çözemedik. Karaman Ülkü Ocaklarının yaptığı” Karaman’da FETÖ kaybedecek” açıklamasını unutmadık. İÇİMİZDEKİ HAİNLERİ TEMİZLEYELİM Ak Parti’de çok önemli görevler yapan, hatırı sayılı isimlerden bir kişi ise öyle paylaşımlar yapıyor ki yenilir- yutturulur cinsten değil: “Siyasetin dili, erdem, onur, ahlak vakarı gerektirir. Bunları taşımayan hele bir de KURSAĞINDA HARAM LOKMA varsa gayri iflahı mümkün olmaz. Bir hırs ve egoyla, ‘Arsızca, saldırıyla kazanacağım’ arzusuyla işlediği kendi taktiridir. Oysa, taktir sadece Hakk’tadır. O ne Murat ederse, o olur. Geçmişte olduğu gibi. VEBALE Ortak olmayalım. Kendi içimizdeki HAİNLERİ bilelim.” MHP VE SAVAŞ KALAYCI MHP Karaman Belediye Başkan adayı Savaş Kalaycı, rakibi olan Cumhur İttifakı ortağı Mevlüt Akgün tarafından icraatları, projeleri ve belediyenin borç batağına sokulduğu şeklinde suçlamalar gündeme getirildi. Savaş Başkan’ın rakibinden bunların gelmesi doğal olarak kabul edilebilir ancak MHP çatısı altında olan, görevleri olan kişilerden gelen eleştireler çok daha vahim ve üzerinde düşünülmesi gereken bir olay olarak bu dönem karşımıza çıkıyor. Savaş Kalaycı, MHP’nin Karaman Belediye Başkan Adayı. Tabiri caizse topa tutanlar ise MHP’nin içindeki isimler. GAZETECİLER VE MEDYA Karaman’da gazetecilerin birbirlerine yaptığı suçlamalar gündemden düşmüyor. Medya alanı toz-duman, at izi gerçekten it izine karışmış durumda ve bu arada Karaman’da sponsorlu habercilik başladığını öğrendik, hayretimizden ağzımız açık kaldı ve her halde Türkiye’de bir ilke imza koyduk Karaman olarak. Bir haber sitesi haber yapıyor, diğerinin destekçileri vakit kaybetmeden farklı bir yöntem belirleyerek karşı haber yapıyor, yapabilir de ama hesaplaşma gazeteciler üzerinden yapılarak tüm camiayı zan altında bırakmak hoş değil. Karaman FK’nın eski Onursal Başkanı Mehmet Ali Han’ın aylar önce verdiği bir söyleşide, Karaman’da gazeteciler arasında çete oluştuğunu ve kendisi hakkında yapılan olumsuz haberler sonunda, sözde bir gazetecinin kendisini arayarak, para talep ettiğini açıkça beyan etmesinin, yeniden gündeme getirilmesi zamanlama açısından manidar. O sözler söylendiği anda, neden bu haber yapılmadı, biz Gazete Anadolu olarak o dönem de bunu kaleme almıştık. M. Ali Han’ın “çete” diye tabir ettikleri konunun muhatapları için suç duyurusunda bulunduğunu açıklamış ve konu adliyeye intikal etmiş bir olay. Kim bu çeteci gazeteciler diyerek camiayı suçlamak yerine, habercilik yapın, gidin adliyeden dosyayı bulun ve Mehmet Ali Han’ın kimlerden şikayetçi olduğunu ve parayı kimin istediğini kamuoyunu açıklayın, olay çözülsün. Çete iddialarından çok daha ağır sözler var o söyleşide. Bunun peşine düşün. Bunların kim olduğunu… Zaten parayı hangi çete üyesinin istediğini de herkes biliyor ama “kim” diye soran bu meslektaşlarımızın bunu açıklaması gerekir. Adliyeye gitmezseniz bari şöyle yapın; Her fırsatta aradığınız ve telefon numarası herkeste olan Mehmet Ali Han’ı arayın, bu çetenin kimler olduğunu konunun muhatabına teyit ettirin. Kısacası, siyaset çirkinleşiyor, dip yapmış durumda ve böyle giderse 1 ay süresince daha çok iddialar ile karşılaşacağız, göreceğiz, yaşayacağız. At izinin, it izine karıştığı gerçeği önümüzde duruyor.