Âşık Şemi'nin "Gazel" türündeki eseri

Yayınlanma: 11.03.2025 12:05 Güncelleme: 12.03.2025 10:31

Gazete Anadolu olarak, 19. yüzyılın en önemli halk şairlerinden biri olan Konyalı Âşık Şem’î’yi tanıtıyor ve her gün bir şiirini sizlerle buluşturuyoruz. Akademik Sayfalar dergisinden edindiğimiz bilgilere göre, Âşık edebiyatının zirveye ulaştığı 19. yüzyılda, halk şairleri hem divan şiirinden etkilenmiş hem de kendi geleneklerini koruyarak güçlü eserler ortaya koymuşlardır. İşte bu dönemin en önemli âşıklarından biri de Konya’nın yetiştirdiği büyük sanatçılardan Âşık Şem’î’dir. Şemi bu koşmasında aşkının ağız taslağı değil ezeli bir aşk olduğunu ve bunun kura bir el ağız düzeni olmadığını beyanla Türk musikisinde makamlarında yabancısı olmadığını bildiriyor. Bunun arkasından şu koşmayı söylüyor ki mecliste Hemdem Çelebinin kulağına fısıldayan birinin: Kendisi cahil söyledikleri Alim işidir; demesine karşı: Kim okursa vereyim aşkın kitabı bendedir Sendeki muzmel süalin her cevabı bendedir Günbegün saatbesaat günler akşam olmada Sakıya algel kadeh aşkın şarabı bendedir Şanına layıkmı işrette bir tuhfe taâm Güzelenmiş mahazar ciğer kebabı bendedir Axmedersen sevdiğim seyri gülistan etmeye Dildir esbi tazım eğer payın rikabı bendedir Yalnız sende değil, bende sana insü melek Göklerin seyyaresi hem mehitabı bendedir Ey devletlim Şeminin pervanesin red eyleme Haylı müddet kapında intisabı bendedir. Bir aşk mesiresi halinde arifane olan bu gece suhbeti aralık konuşmalarında Hemdem Çelebinin hakîmane izahatı ile kelâm, tarikati Bektaşiyenin insanî vasıflarda ukülü mümeyyeredeki nezaheti üzerinde cevlân ederken bir aralık Hemdem Çelebi Şeminin yüzüne bakarak; buna dair gönülde bir şey varmı? demesi üzerine Şemi Çelebinin maksadını derhal fehm etmekle cereyan eden hakîmane musahabeye karşı: Rahi hakka iptida derban olur Bektaşiler Tekke-i aşka girer mihman olur Bektaşiler Tacı tahtı terk eder İbrahimi Ethem gibi Varlığında soyunur üryan olur Bektaşiler Anların kalbine aşk, ya sabur ismi gıda Aldılar bezmi elestten canına cevri rıza Canı başı acımaz dost yoluna eyler onda Kebşi İsmail gibi kurban olur Bektaşiler Bir güzel hikmet gelir taç örünce reisine Şemis gibi eyler tulû' nuru muhabbet kalbine Her kaçan bassa kadem sitkila irfan bezmine Kah olur can, kâhide canan Bektaşiler Kah semaya uzadır destin Ankayı tutar Kah ejderha olur bir demde dünyayı yutar Kahi tacı altında punhan olur Bektaşiler Kah zayıf hal olur Şemi gibi Mordan beter Kahi tacı altında nihan olur Bektaşiler Şeminin ba ânde irticalen bu nü kteyl brze Lilde canlı tasviri Hemdem Çelebinin bir kat daha teveccühünü artırdı. Yanındakilere Aşık «mesleki öyle izah ettiki işte bh suni değil vehbi bir haldir» demekte tereddüt etmedi. Hakikat de Şeminin bu semaisi dikkatle okunursa gerek Bektaşi gerek Mevlevi tarikinin ruhunu teşkil eder. Bilhassa Mevlevi tariki Bektaşi tarikinin daha ilmi daha olgun bir şehrahıdır. İşte aşık Şemi böyle arifane suhbetlerde kendi fıtri kabiliyyeti, aldığı ruhla rind ve kalenderlik merhalelerinde yer alıyor. Bu sebeble Halkın artan itimat ve teveccühlerinden gurur ve şişkinlik eseri göstermiyor. Dervişane bir hayat altında herkesle hoş imtisaç ediyor. (Devamı var)  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız