"ARTIK UZAYDA DA BİZ VARIZ"

Yayınlanma: 04.08.2014 06:46 Güncelleme: 04.08.2014 06:46

"Bu bayramı hakikaten buruk geçirdik. Türkiye huzur adası ama etrafımız maalesef yangın içinde.

Soydaşlarımız, Müslüman kardeşlerimiz bayramlarını yaşayamadı. Allah bu zulümleri sona erdirsin Çoluk çocuk demeden bütün herkesi katleden Yahudi'ye lanet olsun. Onun için özellikle birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi muhafaza etmemiz lazım. Yani Türkiye bu bölgede istikrar adası. Ekonomik açıdan güçlü ve soydaşlarımızın Müslüman kardeşlerimizin ümitle baktığı bir ülke. Onların ümitlerini boşa çıkarmamak için çok daha güçlü olmamız gerekir. Ekonomik açıdan birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmemiz açısından dikkatli olmalıyız. Ben bütün 77 milyonun bu anlayışta ğuna inanıyorum." "Türkiye Belki Son 200 Yıldır En Parlak Dönemini Yaşıyor" Hükümetin gece gündüz çalıştığını ve çalışmaya devam ettiğini belirten Prof. Dr. Eroğlu, "Türkiye'nin son 11 yılda nereden nereye geldiğine bakarsanız bunu görürsünüz. Türkiye belki son 200 yıldır hatta Osmanlı'dan bu yana en parlak dönemini, en güçlü dönemini yaşıyor. Hem ekonomi hem de diğer kurumlar açısından her bakımdan en güçlü dönemi yaşıyor" diye . "Artık Uzayda Da Biz Varız" Prof. Dr. Veysel Eroğlu, krize rağmen Türkiye'nin büyüdüğüne dikkati çekerek, "Krize rağmen başka ülkelerden borç almıyoruz. Hatta 5 milyar dolar IMF'ye borç verecek güçlü bir Türkiye var. Artık Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin, kahraman ordumuzun, mühimmat ihtiyacımızın neredeyse yüzde 60-70'e yakınını yerli kaynaklardan karşılıyoruz. Hedefimiz kısa da tamamını yerli kaynaklardan karşılamak. Göktürk Uydusu'nu uzaya fırlattık. Artık uzayda da biz varız. Bunlar kolay olmuyor, çok çalışarak oluyor" ifadelerini kullandı. Daha sonra Eroğlu, Çay ilçesi, Yeşilçiftlik beldesi ve Sultandağı ilçesindeki bayramlaşma törenlerine katıldı. "Tarım Yılı Kuraklık Analizi" Prof. Dr. Veysel Eroğlu, burada yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını anımsatarak, "Herkesin bildiği gibi Türkiye yarı kurak bir iklim bölgesinde yer alıyor. Bizim yaptığımız tesisler olmasa ne hidroelektrik enerji üretebilir ne de içme suyu temin edebilirdik. Biz birçok tesisi hayata geçirdik" ifadesini kullandı. Meteorolojik kuraklığı farklı periyotlarla ve farklı uluslararası yöntemlerle aylık olarak izlediklerini belirten Prof. Dr. Eroğlu, her tarım yılı sonunda o tarım yılına ait "Tarım Yılı Kuraklık Analizi" hazırladıklarını bildirdi. Prof. Dr. Eroğlu, diğer taraftan bütün depolama tesislerindeki su iyelerini düzenli olarak ölçtüklerine işaret etti. Prof. Dr. Eroğlu, "Su kaynaklarını akıllıca yönetmek ve verimli kullanmak mecburiyetindeyiz" uyarısında bulundu. "Su Temini İçin Büyük Düşündük, Uzun Vadeli Planlar Yaptık" Prof. Dr. Eroğlu, kuraklıkları ve şiddetli kuraklıkları aşmak için büyük planlar yaptıklarına işaret ederek, şunları kaydetti: "İçmesuyu ile alakalı çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. İlgili kanun çıkar çıkmaz 81 ilimiz için hazırladığımız 'İçmesuyu Eylem Planı' ile illerimizin 2040, 2050 ve hatta 2071 yıllarına içmesuyu ihtiyacını, gelecek nüfuslarını ve su kaynaklarını dikkate alarak planladık. İçmesuyu ihtiyacı acil illerimizden başlayarak, şehirlerimizin içmesuyu ihtiyacını karşıladık. Planlarımızı en az 30 yılın ihtiyaçlarını dikkate alarak yapıyoruz. Nitekim bu çerçevede başta İstanbul olmak üzere İzmir'den Siirt'e, Edirne'den Kars'a, Aydın'dan Mardin'e, Sinop'tan Mersin'e kısacası işletmeye aldığımız 76 adet içmesuyu tesisi ile takriben 41 milyon kişiye içmesuyu sağladık. İnşaatları devam eden 36 adet projeyi tamamladığımızda 18 milyon kişiye daha içmesuyu sağlamış olacağız." “Mezralara Kadar Su Temin Ettik” KÖYDES Projesi çerçevesinde susuz köyün kalmadığını ve mezralara su temin ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Eroğlu, "Bu proje son 50 yılın en büyük içmesuyu yatırımıdır. Sulama suyu için eylem planı hazırladık. Su tasarrufu için 2003 yılından itibaren açık veya klasik sistem olarak bilinen iptidai sulama sistemlerinden kapalı sistem damlama ve yağmurlama sistemlerine geçtik. Bu modern sulama sistemi az su ile çok fazla zirai araziyi suya kavuşturduk" değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Eroğlu, kuraklık konusunda 2013 yılında "Konya Havzası Kuraklık Yönetim Planı Hazırlanması Projesi"ne başlandığını, 2014 yılında Akarçay Havzası ile devam edildiğini ve 25 havzada kuraklık yönetim planları hazırladıklarını aktardı. Bu planlar ile muhtemel kuraklık riskleriyle karşılaşıldığında yaşanacak menfi tesirlerin azaltılmasına yönelik olarak bütün ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte bir programı çerçevesinde çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "Kuraklık yönetim planlarını hızla tamamlayarak, Ulusal Kuraklık Yönetimi Strateji ve Eylem Planlarını hazırlamak ve gerekli diğer politika ve mevzuatları geliştirmek öncelikli hedefimizdir" değerlendirmesinde bulundu. Daha sonra Bolvadin’e geçen Prof. Dr. Veysel Eroğlu bayramlaşmanın ardından burada da bir konuşma yaptı. “76 Şehrin Tesislerini Tamamladık” Bir gazetecinin Türkiye'de kişi başına düşen su kullanımıyla ilgili sorusuna Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye'de yıllara göre yağışın değiştiğini bazı yıllar çok, bazı yıllar yağışların az ğunu söyledi. Türkiye'de 7 yılda bir kuraklık görüldüğünü belirten Prof. Dr. Eroğlu, "1993-1994 yılında, 2000 yılında, 2007 yılında ve 2014 yılında kuraklık . Ama biz bunlara karşı tedbir alıyoruz. Ne gibi tedbir alıyoruz? Bütün şehirlerimizin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak için barajlar, ishale hatları ve arıtma tesisleri inşa ettik. 76 şehrin tesislerini tamamladık. Sulama suyu ihtiyacı içinde kuraklığı dikkate alarak bin günde bin gölet inşa ettik. Bu yıl sonunda bin yerine biri de Kıbrıs'ta olmak üzere bin bir adet gölet oluyor" diye . Konya Ovası'ndaki kuraklıkla ilgili bir başka soruya ise Prof. Dr. Eroğlu, Konya Ovası'nın Türkiye'de en az yağışı alan ova ğunu anımsattı. Konya Ovası'nın az yağış aldığını bildikleri için çok büyük projeler yaptıklarına değinen Prof. Dr. Eroğlu, "Tarihte ilk defa başka havzalardan su taşıdık. Beyşehir Gölü'ne su aktardık oradan Beyşehir-Suğla-Apa kanalıyla Konya Ovası'na su ilettik. Ayrıca Suğla'da bir depolama tesisi yaptık. Buradan da yılda 100 milyon metreküp Ak'e boşa akan suları oraya çevirdik. Ayrıca Mavi Tünel, bu da bitti. Buradan da yılda 414 milyon metreküp su akacak. Biz kurak dönemlerde dahi Konya Ovası'na 650 milyon metreküp yılda su iletecek 3 dev tesisi tamamladık" ifadelerini kullandı. Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamında çalışmaların devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Eroğlu, şöyle devam etti: "Geçen dönem Konya Ovası'nda Konya Özel İdaresiyle birlikte müşterek bir çalışma yaptık. Aşağı yukarı 350-400 milyon lira para ayırmak suretiyle açık sulama sistemlerini kapalı sisteme dönüştürdük. İnşallah bu yıl ki kuraklığı da sıkıntı olmadan atlatacağız. "   Prof. Dr. Eroğlu bayramlaşma programı kapsamında Emirdağ, Bayat, Sinanpaşa, Döğer, İhsaniye ve İscehisar ilçelerini de ziyaret etti.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız