“AK PARTİ ORTAK AKIL HAREKETİDİR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış konuşmasının başında basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.
Başbakan Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Onlara da ifade ettim tek beklentimiz, onlardan tek talebimiz güzel haberler vermeleri, Allah hep güzel haberlerle bizi karşılaştırsın. Ama şunu da ifade edeyim ki, basın ve medya özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz şartlarındandır. Ve Türkiye’de herkes fikir ve düşünce özgürlüğüne, bu çerçevede ifade özgürlüğüne basın medya da düşüncelerini açık ve net ifade etme hakkına sahiptir. Bunun istisnası vardır hiç kimse, hiçbir vatandaş, hiçbir insanın yapmayacağı gibi basınımızın da terör ve şiddet konusunda herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal bırakacak bir tavır içine girmemesi. Hepimizin beklentisi teröre, şiddete, baskıya, kısıtlamaya, yasaklara karşı omuz omuza vermemiz ve özgürlükleri bu ülkede bütün kapsamıyla yaşanır kılmamız. Tekrar güzel haberler vermeleri dileğimi bir kez daha huzurunuzda tekrar ediyorum." AK PARTİ ORTAK AKIL HAREKETİDİR "Yoğun mesailerimizi bir kenara bırakıp yüz yüze değerlendirmeler, görüşmeler yaptık. İlk olarak Meclis gündemimizi ve kongre sonrasında ihdas edilen birimlerimizi etraflıca k. Ardından paralel dört oturum şeklinde dört önemli konuda Başbakan Yardımcılarımız, Bakanlarımız ve Genel Başkan Yardımcılarımız alanlarıyla ilgili sunuşlar gerçekleştirdi. Yapılan sunumlar anlamlı bütün arkadaşlarımızın geniş bir katılımla özgürce eleştirilerini, uyarılarını, tekliflerini gündeme getirmeleri . Söz alan, fikir beyan eden, öneri getirerek siyasetimize katkıda bulunan siz bütün arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum. Bu anlamda da istişaremizin her ğu gibi verimli bir dönemin başlangıcı olması hasebiyle de faydalı ğu kanaatindeyim. Emin olunuz ki, her cümleniz, her öneriniz, her eleştiriniz için son derece önemlidir. AK Parti budur, AK Parti ortak akıl hareketidir, AK Parti ortak irade hareketidir, AK Parti ortak söylem hareketidir, AK Parti ortak eylem hareketidir. Biz özümüzle, sözümüzle, eylemimizle, vizyonumuzla hep milletimizle birlikte k, hep milletimizle birlikte olacağız. Sizlerin ülke meselelerine ilginiz, vukufiyetiniz AK Parti’nin milletimizin ve ülkemizin en değerli güvencesidir sağ olun, var olun. Bu sunumlara gerek anlatımlarıyla, gerek moderatörlük göreviyle katkı sunan Başbakan Yardımcılarımıza, Genel Başkan Yardımcılarımıza ve Bakan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum." BİZİM BÜTÜN İNSANLIK İÇİN RÜYALARIMIZ, HEDEFLERİMİZ VAR "Türkiye’nin çözülemez denen sorunlarını çözdük, Türkiye’nin aşılamaz denen engellerini aştık, ulaşılamaz denen hedeflere ulaştık. Rüya denen, hayal denen projeleri gerçekleştirdik. En az bunlar önemli bir şey var ki arkadaşlar, bu hareketin neferleri olarak bizler geleceğe yönelik umudumuzu, iyimser beklentilerimizi, heyecanımızı da ilk günkü gibi muhafaza ettik, ediyoruz. Bu ülke için daha yapacağımız çok iş var bunun da bilincindeyiz. Sağladığımız güven ve istikrar ortamında daha ileri hedeflere doğru yürümek durumundayız. Ciddi bir azim ve kararlılık isteyen, sabır isteyen, dikkat ve ihtimam isteyen, dayanma gücü isteyen uzun ve meşakkatli bir sürecin başındayız. Yaptıklarımızdan çok daha fazla yapacaklarımız var, göreceğimiz çok daha güzel günler var Allah’ın izniyle. Gerçekleşmeyi bekleyen, gerçekleşmesi mümkün hayallerimiz, hedeflerimiz var. Biz geçmişte bazı hayallerimizden bahsettiğimizde, hedeflerimizden bahsettiğimizde bunlar muhalefet liderleri bazı eleştiri odakları bunlar rüya görüyor diyorlardı, bunlar hayal görüyor diyorlardı. Biz de hep şunu söyledik: Elhamdülillah bu ülke için, bu millet için, bu gönül coğrafyamız için, bütün insanlık için rüyalarımız var, hedeflerimiz var. Rüyaları olmayanlar utansın, hedefleri olmayanlar utansın, bu ülke için, bu millet için hayal kuramayanlar utansın. Allah’ın izniyle tüm bu hedeflerimizi, tüm bu hayallerimizi de hep birlikte işte bu kadroyla, siz değerli yol arkadaşlarımızla gerçeğe dönüştüreceğiz. Gerçekleştirdiğimiz istişare toplantımız bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye’nin yegane umudu AK Parti’dir. AK Parti Türkiye’de gelişimin, değişimin, ilerlemenin lokomotif gücüdür. AK Parti, Türkiye’nin birikimidir, tecrübesidir, hamurudur, harmanıdır. AK Parti, Türkiye’nin coşkusudur, heyecanıdır. AK Parti, Türkiye’nin hiçbir bölgesini, hiçbir ilini, hiçbir ferdini diğerinden ayrı, gayrı görmeyen, yoksulu kollayan, garibe, mazluma, düşküne sahip çıkan partidir. Burada bir vesileyle bugün sabah o 5,5 saat süren toplantımızda ortaya çıkan tabloyu hem sizlerle, hem de kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum." DEMOKRASİNİN YOLUNU KESMEK İÇİN ÇUKUR KAZIYORLAR "Değerli arkadaşlar, bir hususa burada özellikle değinmek istiyorum. AK Parti için yerel yönetimler demokrasimizin gelişimi içinde, ülkemizin kalkınması içinde hayati derecede önemlidir. AK Parti hareketi yerel yönetimlerden başlayarak gelişmiş, sorunların yerinde çözümünden güç alarak bugünlere gelmiş bir harekettir. Sadece bu yönüyle de dünyada örneği az bir siyasi akımız. Biz siyasetin yerelde başladığına, kalkınmanın yerelde başladığına, demokrasinin yerelde güçlendiğine inanan bir kadroyuz. Onun için 90’lı yıllardan bu yana Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından bu yana yerelde ve yerel yönetimlerde büyük başarı destanları yazdık. Vatandaşlığın güçlü ğu bir devlet yönetimini esas alıyoruz, başarımızın sırrı da buradadır, siyasi rakiplerimizin çaresiz kları yer de burasıdır. Vatandaşa ben senin için şu eseri inşa ettim diye hiçbir siyasi parti bugün çıkıp konuşamıyor dışımızda. Bizse ülkemizi baştan ayağa imar ettik, imar ediyoruz. En küçük birimden başlayarak, Türkiye geneline bu yaklaşımdan, bu demokratik kültürden, bu demokratik olgunluktan asla taviz vermeyeceğiz. Milletimiz çok iyi biliyor ve yakından şahit oluyor ki, belediyecilik bir vizyon işi, belediyecilik bir da işi, belediyecilik bir hizmet işidir. Kısaca, belediyecilik işimiz, belediyecilik AK Parti’nin hizmet ve şiarıdır. Bizim gayemiz, Türkiye’nin en küçük mahalli biriminden başlayarak imar etmek, inşa etmek, sorunlarımızı çözmektir. Her şehrimizi köy köy, sokak sokak bayındır hale getirmek, güzelleştirmektir. Fakat üzülerek söylüyorum ki, özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde insanımızın taleplerini, beklentilerini, umutlarını kendine dert edinen belediyeler göremiyoruz. Oralarda milletimizin huzurunu, rahatlığını, sağlığını düşünen bu yönde hizmet eden yerel yönetimlerde göremiyoruz. Bu dertle, bu sorumlulukla, bu inançla ve bu şuurla hareket eden belediye başkanları göremiyoruz. Aksine belediyeye ait iş makineleri yöre halkının can güvenliğine, huzuruna kast etmek için kullanan terör şebekeleri var. Bunlar şehremini’yi o güzel tabiriyle, kavramla şehremini falan değil millete ait araçları gayrimeşru, gayri insani amaçlar için kullanıyorlar. Biz yanlış devlet politikaları iyle o kadim topraklarda yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları mağduriyeti gidermek için çalışırken, onlar karanlık adreslere hizmet peşindeler. Devletin vatandaşa hizmet edilsin diye gönderdiği kaynakları, vatandaşın huzuruna kast eden terör örgütünü beslemek için harcıyorlar. Bunlar oradaki kardeşlerimiz için değil, huzur için değil, kalkınmış şehirler için değil, 90’lı yıllara dönmüş huzursuz sokaklar, 90’lı yıllardaki gibi mefluç bir siyaset istiyorlar. Demokrasinin yolunu kesmek için çukur kazıyorlar, hukuk ve barış rafa kalksın istiyorlar. İnsanlıktan değil, vandallıktan besleniyorlar. Ne yazık ki insani değerleri savunamıyorlar, ne yazık ki şehrin hukukunu savunamıyorlar, ne yazık ki medeniyet kavramını ağızlarına dahi alamıyorlar, ne yazık ki o şiddet sarmalından çıkamıyorlar, ne yazık ki meşru siyaset çizgisine gelemiyorlar, şehre, medeniyete, bir arada yaşama kültürüne tahammül edemiyorlar. Parklar, bahçeler yapıp çocukların neşe içinde oynayacağı alanlar açacaklarına, çukur kazıyorlar sokağı cehenneme çeviriyorlar. Şehrin altyapı sorununu, su sorununu, konut ihtiyacını, ulaşım sorununu çözmek yerine, devletin yapmak istediği yatırımların dahi önünü kesiyorlar." KAYNAKLARI BELEDİYE HİZMETLERİNE YÖNLENDİRMEYEN BU ZİHNİYET NASIL MİLLETE HİZMET EDEBİLİR "Geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediyemizin projelerini tanıttığı programda Mardin Büyükşehir Belediyesini bu çerçevede örnek vermiştim. Mardin Büyükşehir Belediyesinin gelirlerinin yüzde 96.7’si merkezi yönetimden gönderiliyor yüzde 96.7’si. Gelirinin yarındasın fazlası harcanmıyor, harcanan da personel giderlerine gidiyor, oradan da nerelere gidiyor sizler tahmin edebilirsiniz. Başka bir ifadeyle, gelirinin yüzde 100’e yakını merkezden gelmesine rağmen, gelirinin yüzde 50’sinden fazlası bekletiyor, yatırımlara yönlendirilmiyor ve önemli bir kısmı da personel harcamalarına ayrılıyor. Eğer bu gelir fazlası harcamalara aktarılmış olsaydı değerli arkadaşlar, bu a yapılan yatırımın 17 kat daha fazlası Mardin’e yapılabilirdi. Örneğin, Nusaybin ilçesinin ki dün Nusaybin İlçe Başkanımız buradaydı karşılaştıkları zorlukları anlattı Nusaybin İlçesinin kanalizasyon ihtiyacı tümüyle giderildi. Deril İlçesinin kanalizasyon ihtiyacı kalmayabilirdi, Ömerli İlçesinin içme suyu problemi çözülebilirdi bunlar bunlar gerçekleştirilmedi, bütün kaynak merkezden tarafımızdan bunlar yapılsın diye gönderilmesine rağmen. Sadece Mardin’den o gün bahsetmiştim, ama şimdi diğer illere de bakalım, aynı şekilde Van Büyükşehir Belediyesine bakalım. Van Büyükşehir Belediyesi'nin gelirlerin yüzde 71,6’sı merkezi yönetimden sağlanıyor, yani 78 milyonun verdiği vergilerden. Van Büyükşehir Belediyesi'nde harcamaların yüzde 39,8’i personele harcanıyor yüzde 39,8’i. Hani şimdi daha yerel yönetimlere daha fazla hak verilsin, yerel yönetimlere dayanan bir yaklaşımı benimsediklerini iddia ediyorlar özyönetimden vesaire bahsediyor. Verilen kaynakları belediye hizmetlerine dahi yönlendirmeyen, bu zihniyet nasıl millete hizmet edebilir? Aynı şekilde gelirinin yarısına yakını da yatırım gelirlerini kullanamamış. Bu gelir fazlası eğer yatırım harcamalarına aktarılsaydı Van’da bugüne yapılan yatırımdan tam 9 kat fazla yatırım yapılmış olurdu. Örneğin, Bahçesaray, Gürpınar, Erciş ve Muradiye ilçelerinin su problemleri çözülebilirdi, yani Van’da ya da Mardin’de, ama şimdi Van’dan zikrettiğim için söylüyorum, eğer AK Parti belediyeciliği olmuş olsaydı bütün bu ilçelerin su problemi çözülmüştü. Saray ilçesinin atık su ve kanalizasyon şebekesi yapılmış olurdu. Çatak ve Gürpınar ilçelerinin arıtma sistemi gerçekleşmiş olurdu, ama bunların hiçbiri yapılmadı. Çünkü onlar hemşerilerine yatırım yapmak, onlara fayda sağlamak, onların iyiliğini gözetmek yerine kaynaklarını başka yerlere aktarmayı tercih ediyorlar ve bunlar bilinçli şekilde yapılıyor. Çünkü eğer bu yatırımlar yapılsa halk mutlu olacak, memnun olacak, devlet ile belediyenin birbirine yaklaşması mümkün olacak ve teröre zemin teşkil eden bazı hususlar tümüyle devreden kalkacak. Hizmet etmiyorlar, hizmeti geciktiriyorlar, engelliyorlar ta ki bölge haklı hoşnutsuz olsun ve teröre hazır bir zemin oluşsun." MERKEZİ HÜKÜMET OLARAK BÜTÜN KAYNAĞI GÖNDERİYORUZ AMA YATIRIM YAPMIYORLAR "Şimdi gelin Diyarbakır Belediyesi'ne bakalım, benzer şekilde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin gelirinin yüzde 83,5 merkezi yönetimden sağlanıyor. Bu gelirin sadece yüzde 20’si yatırımlara ayrılmış. Diyarbakır’ın ihtiyacını düşünün sadece yüzde 20’si. Gelirin yaklaşık yüzde 25’i atıl olarak bekletilmekte istihdam, yatırım ve yükümlülüklerin giderilmesi sağlanamamaktadır. Büyükşehir belediyelerinin yanı sıra il belediyelerinde de aynı durum var, birkaç örnekte onlardan verelim. Hakkari Belediyesi'nin gelirini yüzde 79,3’ü merkezi yönetimden sağlanıyor, bu oran Türkiye ortalamasında yüzde 54,7. Hakkari Belediyesi harcamalarının yüzde 52,6’sı personele harcanıyor. Oysa Türkiye ortalamasında il belediyelerinin, büyükşehir değil il belediyelerinin personel harcamaları sadece yüzde 24,6. Personel ğimizde tabii bu oralarda ne anlama geldiğini siz düşünün. Hiçbir hizmet üretmeyen, sadece terör faaliyetinde bulunan, bu çukurları kazan, bu barikatları kuran çevrelere personel görüntüsü altında kaynak aktarılmaya çalışılıyor. Yatırım giderlerin toplam gidere oranı ise sadece yüzde 14,9. En fazla yatırıma ihtiyaç hisseden ilimiz Hakkari belediyecilik anlamında ve Merkezi Hükümet olarak biz bütün kaynağı gönderiyoruz, ama yatırım yapmıyorlar. Sebep son derece açık, yatırım yaptığınızda insanlar mutlu olur, ait kları ülkeye daha fazla bağlılık hissederler. Yatırım yaptığınızda insanlar huzurlu olur, gelecek beklentisi oluşur ve terör odaklarının eline düşmezler. Bunlar isterler ki, Türkiye’de taş üstüne taş konmasın, bir tek çivi çakılmasın ve insanlar umutsuzluk halinde dağlara, terör odaklarına teslim olsunlar ve sonra kardeş kavgası çıkartılsın, fakat bu oyuna biz gelmeyeceğiz. Onlar Hakkari’ye gönderdiğimiz kaynakları yatırıma harcamazken, biz Yüksekova’da Selahaddin Eyyubi Havalimanını açtık. Onlar Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak Diyarbakır’daki temel yatırımların ihtiyacını karşılamazsak evet zikrediyorum, şu anda Bakanlar Kurulunda yaptığımız görüşmelerle, hazırladığımız Diyarbakır için çok kapsamlı bir kentsel dönüşüm programını harekete geçireceğiz. Diyarbakır’a gittiğimde ifade etmiştim verdiğim konferansta, hani Diyarbakır’a Doğu’nun Paris’i derlerdi bir vakitler. Demiştim ki, Paris ne ki, Paris dünkü şehir. Diyarbakır kadimin en büyük şehri, buradan Diyarbakır’a selam olsun. Bugün Diyarbakır’ı bu hale getirenler, Diyarbekir’in o güzel tarihi eserlerini, o surlarını, o minarelerini, o camilerini tarumar edenler bilsinler ki, biz çok daha güzel bir Diyarbekir’i, Diyarbekirlilerle birlikte inşa edeceğiz inşallah, buna engel olamayacaklar." ŞIRNAK BELEDİYESİ VATANDAŞA HİZMET KAPISINI KAPATMIŞ "Gelin son olarak bir de Şırnak Belediyesi'ne bakalım. Şırnak Belediyesi'nin gelirinin gideri karşılama oranı yüzde 121,5 ve gelirinin yüzde 20’si atıl bir şekilde bekletiliyor. Personel giderinin toplam gidere oranı ise yüzde 53. Yine belediye istihdam kapısı haline gelmiş ve vatandaşa hizmet kapılarını kapatmış. Yatırım giderlerinin toplam gidere oranı ise sadece arkadaşlar bakın çok dikkat çekici, sadece yüzde 1,7 yüzde 1,7 yatırım giderinin toplam gidere oranı, yani aldıkları kaynağı terör faaliyetlerinde bulunan görüntüde personel gibi bir görünüme sahip lara aktarıyorlar, ama halkın günlük yaşantısı için, günlük hayatını kolaylaştırmak için sadece yüzde 1,7’sini harcıyorlar." DÜŞMAN İLAN ETTİĞİNİZ O DEVLET BÜTÜN KAYNAKLARINIZI KARŞILIYOR "Özetle, bugüne hiçbir şey yapmamış, devletin kaynak ve imkanlarını millete ulaştırma yolunda hiçbir adım atmamışlardır. Peki, size bu yoksul halk bunun için mi oy veriyor, sizin niyetiniz halka hizmet etmek mi, halka düşmanlık yapmak mı? Siz yalanla, dla vatandaşı devlete karşı tahrik ederken, devlet sizin bütün gelirlerinizi yüzde 93’lerde, yüzde 96’larda karşılıyor. Devleti düşman ilan ettiğiniz o devlet sizin bütün kaynaklarınızı veriyor. Gidin halka yatırım yapın diye. Belediyelerin işte biraz önce zikrettiğim yüzde 96,7, yüzde 93,5 bütün kaynağını gönderiyor sizden beklediğimiz tek şey bu milletin huzurunu bozmayın. Gönderdiğimiz kaynakları halka hizmet için kullanın ve bu halka aidiyetinize sadık kalın. Bunu yapmak yerine, halka hizmet etmek yerine, halkla konuşmak yerine, halkla birlikte yola çıkmak yerine gidip Türkiye’nin nerede bir düşmanı varsa, Türkiye’ye düşmanlık ilan etmiş hangi başkent varsa oralara gidip onlarla kol kola girmek sizi bu milletin geleceğinde mahkum olacaksınız anlamına getirir. Siz ne yaparsanız yapın tarih ve millet ve en fazla da bölge halkı sizinle ilgili kesin hükmünü verecektir. Eğer merkezden geliri yatırım harcamalarına aktarsalardı bu belediyeler, bugüne yapılan yatırımların tam 13 kat fazlası hizmeti şu anda Şırnaklı kardeşlerime sunmuş olurlardı. Biz şehirlerimiz arasında hiçbir ayrım yapmadık, yapmayız. Bunun en açık örneği de, belediyelere gönderdiğimiz paraların miktarlarında ve gerçekleşme oranlarında açıkça görebilirsiniz her ilimize adil bir şekilde kaynak gönderiyoruz. Bir ilimizin belediye başkanı ya da büyükşehir belediye başkanı AK Parti’den ise, halka hizmet aşkıyla yanıyorsa orası imar oluyor, yükseliyor. Ama böylesine çukur siyasetinin peşinde lar belediyecilik yapıyorlarsa da maalesef şehirlerimiz tarumar ediliyor. Hiç merak etmeyin, bu personel giderlerinin nereye gittiği, yatırımlara dönüştürülmeyen bu kaynakların ne için kullanıldığı tek tek araştırılacak ve hesabı sorulacaktır. Biz bu kaynakları kolay oluşturmuyoruz, bu millet biz doğalgaz zengini, petrol zengini bir ülke değiliz, bu millet alnını teriyle, helal emeğiyle bu kaynakları oluşturuyor ve gönderdiği bu kaynakları bütün bu illerimize her yerde halka hizmet edilmesi için gönderiyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, biz o malum partilere oy veren vatandaşlarımızın da teminatı k, olmaya devam edeceğiz. Eminim onlarda bu gerçeği gördükçe bu partilere, bu yöneticilere dönerek en net ve kararlı soruları yöneltecekler. Tüm belediyelerimizin ne yaptıklarını takibi yapılacak, bu devletin vatandaşlarının alın terini, 78 milyonun hakkını kimse sömüremez, asla müsaade etmeyiz. Bunun için bir taraftan terörle mücadeleye sonuna devam edecek, diğer taraftan özgürlükleri Türkiye’nin her yerinde egemen kılacağız ve öte taraftan da bu konuda gayri hukuku yollara sapmış kim olursa olsun ondan da hesap soracağız. Terörle mücadelemizde birinci önceliğimiz, vatandaşımızın canını ve malını korumaktır. Terörle mücadele siyaseti, demokrasiyi, hukuku gölgelemeyecek, asla eski Türkiye’ye geri dönülmeyecek, ama asla Türkiye terör örgütünün planlarına da kurban edilmeyecek." AK PARTİ TÜRKİYE'DE SİYASETİN, HİZMETİN, GELECEĞİN TEMİNATIDIR "Bu çerçevede sözün burasında, bu ülkenin özgürlüğü, birliği, beraberliği, bütün vatandaşlarımızın huzuru, emniyeti için şehit düşmüş aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ve bu şehitler arasında Türk’ü, Kürt’ü, Sünni’si, Alevi’siyle bütün vatan evlatlarımızı da onların verdikleri mücadelenin bugünkü takipçileri olarak huzurunuzda bir kez daha selamlıyorum. Allah bu yolda gayret sarf eden herkese, her güvenlik birimimize yardım eylesin, onların muhafaza eylesin. Bu şehitlerimizin, gazilerimizin şerefli ailelerine buradan bütün bu AK Parti ailesinden selamlarımızı iletiyor, sabır ve metanet diliyorum. Bütün güvenlik görevlilerimizde bilsin ki, 78 milyon vatandaşımız arkalarındadır, yanlarındadır, yüreklerin r. Buradan hepsine gi ve muhabbetlerimizi iletiyoruz. Bu mücadele bütün vatandaşlarımızın huzuru için verdiğimiz bir mücadeledir. Aziz şehitlerimize sözümüz de, vatandaşlarımıza sözümüz de hak ve adalet çizgisinden sapmamaktır. Değerli dava arkadaşlarım, AK Parti Türkiye’de siyasetin, hizmetin, geleceğin teminatıdır. İki gündün sergilediğiniz olgun ve yapıcı siyasi diyalog, siyasi istişarede bunun delilidir. Toplantımıza katılarak değerli görüşlerini paylaşan tüm arkadaşlarıma, milletvekillerimize, Kadın ve Gençlik Kollarındaki arkadaşlarımıza, kurucu üyelerimize teşekkürü bir borç biliyorum. 25. İstişare Toplantısında buluşmak üzere, sizlere gi, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.