Adalet Bakanı Tunç, Türk Denetimli Serbestlik Sisteminin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu'nda konuştu:

Yayınlanma: 19.12.2025 15:47 Güncelleme: 19.12.2025 15:47

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, denetimli serbestlik sisteminin suçla yüzleşmiş bireyin toplumla yeniden temas kurarak ilerlemesini sağlayan bir geçiş alanı olduğunu belirterek, "Bu sistem kopmuş bağları onaran, yıpranmış umutları yeniden yeşerten ve yönünü kaybetmiş kişilere yeni bir istikamet sunan kapsamlı bir sosyal iyileşme aracıdır." dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, denetimli serbestlik sisteminin suçla yüzleşmiş bireyin toplumla yeniden temas kurarak ilerlemesini sağlayan bir geçiş alanı olduğunu belirterek, "Bu sistem kopmuş bağları onaran, yıpranmış umutları yeniden yeşerten ve yönünü kaybetmiş kişilere yeni bir istikamet sunan kapsamlı bir sosyal iyileşme aracıdır." dedi. Tunç, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen Türk Denetimli Serbestlik Sisteminin 20 Yıllık Panoraması 20. Yıla Bütüncül Bakış Sempozyumu'na katıldı. Burada konuşan Tunç, sempozyumda "caydırıcılık, suçun önlenmesi, toplumsal onarım ve bireylerin yeniden kazanılması" başlıklarını insan, toplum ve sorumluluk ekseninde ele alacaklarını belirterek, ceza adaletinde yeni bir yaklaşım ve dil arayışını, denetimli serbestliğin disiplinler arası yapısını, gönüllülük ve toplumsal katılımı, infaz ve rehabilitasyon sürecindeki stratejik rolünü bilimsel birikim ve saha tecrübesiyle birlikte değerlendireceklerini söyledi. Adaletin toplumsal barış ve huzurun teminatı olduğuna işaret eden Tunç, adaletin tecellisinin önemli bir boyutunun da "ceza adaleti sistemi" olduğunu aktardı. Tunç, ceza adaleti sisteminin amacının toplumu suç ve suçludan korumak olduğunu dile getirerek, infaz aşamasını tamamlayan kişinin yeniden suç işleme eğiliminde olması durumunda bu amacın gerçekleşmeyeceğini anlattı. Ceza adaletinin amacını tam anlamıyla gerçekleştirebilmek için infaz sisteminin etkin olması ve bu amaca uygun çalışmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade eden Tunç, şöyle konuştu: "Ceza infaz kurumlarımız, bugün çağdaş ceza adaleti anlayışı doğrultusunda bireyin topluma kazandırılmasına yönelik iyileştirme, üretim ve dönüşüm işlevlerini de üstlenen çok yönlü bir yapıya kavuşmuştur. Islahı ve kişilerin yeniden topluma kazandırılmasını esas alan adalet anlayışımızın sahadaki en somut karşılığı, denetimli serbestlik sistemidir. Denetimli serbestlik, teknik bir infaz modeli olmanın ötesinde, insanı merkeze alan, sorumluluğu önceleyen ve değişimi mümkün gören bir adalet felsefesinin canlı tezahürüdür. Bizler, cezayı tek başına bir amaç olarak görmeyen, hatadan dönüşe alan açan, bireyin topluma yeniden katılımını önceleyen bir hukuk anlayışının ve medeniyetin temsilcileriyiz. Denetimli serbestlik de bu kapsamda suçla yüzleşmiş bireyin toplumdan koparılmadan, aksine toplumla yeniden temas kurarak ilerlemesini sağlayan bir geçiş alanıdır. Bu sistem, kopmuş bağları onaran, yıpranmış umutları yeniden yeşerten ve yönünü kaybetmiş kişilere yeni bir istikamet sunan kapsamlı bir sosyal iyileşme aracıdır." - "Denetimli serbestlik sistemi, toplumsal huzurun kurumsal ifadesidir" Denetimli serbestlik sistemi sayesinde bireylerin yeniden üreten, çalışan ve sorumluluk üstlenen fertler haline dönüştüğünü dile getiren Tunç, hükümlülerin denetimli serbestlik faaliyetleri kapsamında park, bahçe ve mezarlık bakımı, ağaç dikimi ve yeşil alanların düzenlenmesi, yaşlı bakım hizmetleri ve kamu binalarının bakımı gibi alanlarda görev aldığını söyledi. Hükümlülerin topluma uyum sağlayabilmesi için cezaevlerinde çağdaş uygulamaları hayata geçirdiklerini aktaran Tunç, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun cezaevlerini adeta üretim merkezi haline getirdiğini, hükümlülerin 200'den fazla iş kolu, 4 binden fazla atölye ve fabrikada mobilyadan tekstile, gıdadan tarım ve hayvancılığa varıncaya kadar çok sayıda üretim faaliyetine katıldığını belirtti. Bakan Tunç, "Bizim adalet tasavvurumuz, insanı ötekileştirmeyen, onu hatasıyla baş başa bırakmayan ve yeniden toplumsal hayata dahil etmeyi hedefleyen bir vicdan ikliminde şekillenmektedir. Bu anlayışın sahadaki en belirgin karşılıklarından biri olan denetimli serbestlik sistemi, toplumsal huzurun, üretken bir toplum idealinin ve ortak sorumluluk bilincimizin kurumsal ifadesidir." değerlendirmesinde bulundu. - "Sistemin amacı, suç işlemiş bireylerin yeniden topluma uyumunu sağlamak" Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ise sempozyumun denetimli serbestlik sisteminin kat ettiği mesafeyi değerlendirme ve gelecekteki hizmetleri daha da etkili hale getirmek adına önemli platform oluşturacağını anlattı. Denetimli serbestlik sisteminin bireyin topluma yeniden kazandırılmasını önceleyen modern bir anlayışı beraberinde getirdiğini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti: "Bu sistem, klasik infaz yöntemlerinin ötesine geçerek yükümlülerin toplum içerisinde denetim altında hayatlarını sürdürebilmelerine, toplumsal sorumluluk geliştirmelerine ve yeniden suç işlemelerinin önlenmesine yönelik yenilikçi uygulamalarıyla dikkat çekmektedir. Bugün geldiğimiz noktada denetimli serbestlik, suçla etkin mücadelede tamamlayıcı bir unsur olmanın ötesinde onarıcı adaletin sahadaki en somut uygulayıcısı haline gelmiştir. Sistemimizin en temel amacı, suç işlemiş bireylerin yeniden topluma uyumunu sağlamaktır." Yıldırım, denetimli serbestlik sisteminin teknolojiye açık, yenilikçi ve çözüm odaklı yapısıyla modern infaz sistemleri arasında öncü konuma geldiğini vurguladı. Konuşmasının ardından katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektiren Tunç, sempozyumdaki "20 Yılın Kökleri" panosuna, "Denetimli serbestlik, insanı yeniden inşa etmektir, hayata yeniden başlatmaktır. 20 yıl boyunca bu uğurda emek sarf eden herkese sonsuz teşekkürler." diye yazdı.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız